♪Telefonu cebime koyup bizim takımın yanına gitmek için otel yoluna koyuldum. Az da olsa sahilde yürümek iyi gelmişti. Tabii bir ana kadar.
Kenan ne yapıp edip moralimi bozuyordu. Tanıştığımızdan beri neden böyleydi anlamıyorum fırsat buldukça bana sataşıyordu hem ben ondan bir kaç ayda olsa büyüktüm bunu saymasak bile bir meslektaşı olarak bana saygı duyması gerekiyordu ama yapmıyordu işte. Bir gün çok pis dövecektim onu. Sadece beraber sahadayken rakip olduğumuzu unutup arada pas atıyordu genellikle ben atıyordum ama olsun.
Hızlı adımlarla otele doğru ilerledim burdan bile müzik sesi ve bizimkilerin bağırışmaları duyuluyordu. Son ses 'Made in Romania' açmışlardı kesinlikle Hakan abinin fikriydi.
Kapıyı açıp direkt içeri girdim ve girer girmez Barış abi beni aralarına alırken kulağıma bağırdı "Nerde kaldın be oğluum tüm eğlenceyi kaçırdın" sadece gülümseyip kenara geçtim ve oturup onları izledim.
Semih ve Altay ikilisi omuz omuza girmiş zıplıyolardı. Cenk, Kerem, İrfan, Kaan abi birlikte takılıyolardı. Ben uzaktan izlerken Semih "Koyduuuk mu lannnnn" diye bağırdı , cidden gülmüştüm.
Takımın geri kalanıda kendi aralarında eğleniyolardı, havada uçuşan köpükler suratıma yapışıyordu elimin tersiyle köpükleri sildim.
Etrafta biraz daha göz gezdirdim ama Kenan'ı görmedim. Az önce bana mesaj atıp Ferdi abi seni soruyor bir tek sen yokmuşsun dedi nerdeydi bu çocuk. Gözlerimle etrafı taradıktan sonra kenarda bi köşede Kenan'ın oturur pozisyonda uyuduğunu gördüm bu görüntüye kahkaha attım cidden salaktı. Sabahta geç uyanmıştı tüm gece uyumazsa böyle olurdu.
Kenan'ın yanına ilerledim ve elimi gözlerinin önünde şıklattım. Bendeki de salaklıktı bu seste uyanmadıysa buna hiç uyanmazdı. Arkamdan Barış abi geldi
"Arda ne yapıyorsun şunun yanında Allah aşkına gel de eğlenelim biraz"
diyip eliyle gelmem için işaret yaptı."Tamam abi bekleyin birazdan geleceğim" iç çekip gitti. Semih olsaydı saçımdan tutar sürükleyerek götürürdü beni.
Neden yaptım bilmiyorum ama sadece içimden gelmişti. Hem ben Kenan gibi kindar biri değildim yani neden yapıyorum diye sorgulamayacaktım kendimi. Kenan'ın kulağına fısıldadım
"Kenan"
"Kenan bu seste nasıl uyuyabiliyorsun amına koyim" ellerimi omzuna koyup ileri geri salladım. Bu seste oturur pozisyonda nasıl uyuyabiliyor bu soytarı.
"Kenan uyansana" hafiften gözlerini kırptı, "Bırak, uyuyacağım"
"Tamam oturur pozisyonda uyuma, bir şey olur falan maçta oynayamazsın gel" ayağa kalkıp Kenan'ı da kolundan tutup kaldırdım. Her şey takım içindi.
Kenan'ın bi kolunu boynuma attım ve Barış abi ve Semih'e görünmeden yürümeye başladık. "Kenan gözlerini açmayı dener misin artık, yatağına kadar koymamı bekliyorsun?" Cevap vermedi ve yürümeye devam ettik sessiz bir şekilde.
Cidden sadece beni uğraştırıyordu sadece onu uyandırıp yatağa gitmesini söyleyecektim şimdi ne yapıyordum. Asansöre doğru ilerledik ve düğmeye bastım Kenan'ın ağırlığını üzerimde fazlasıyla hissedebiliyordum.
Gözlerimi ona çevirdim hâlâ uyuyordu ve gözleri kapalıydı. Ten rengi benim ki gibi sarıydı ikimizde kumraldık. Adımlarımı dikkatlice atarak asansöre bindim.
Onun sessiz nefes alışverişlerini dinliyordum. Gideceğimiz katın düğmesine bastım ve bekledik. Ben orada uyuya kalsaydım Kenan beni asla benim yağtığım gibi omzuna alıp götürmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
playing for love, arken
Teen Fiction"Bir gün senden daha iyi olduğumu kabulleneceksin" arda & kenan