"Kaçmak için yer aramaya gerek yok seni kovalayan yokken"
Minho gece yarısı revirin dışından gelen sesler yüzünden uykusundan olmuştu ama iyiki uykusundan olmuştu.
Hemen ayılmaya çalışsa da nafile, ellerini yumruk yaparak gözlerini ovaladı. Bu saatte kim olabilirdi ki?
Hemen ayaklandı ve kapıyı dinlemeye başladı ya dışarda 1 kişi ya da 2,3 kışı vardı. Gülüyorlardı. Minho kapıyı dinlemeye devam etti ama seslerin kime ait olduğunu anlamadı ya da yeni uyandığı için düzgün algılayamıyordu . Bir süre daha kapıyı dinledikten sonra ayak sesleri duyuldu belliki ayaküstü konuşmaları bitmiş ve işlerinin başına geçmişlerdi. Ayak sesleri revire ters olucak şekilde azalmaya başladı. Minho işten kıl payı kurtulduğunu düşündüğü için rahatladı ama ayak sesleri bir anda kesildi. Şimdi Minho kesin sıçmıştı.
Ayak sesleri Minho'nun bulunduğu revire doğru gelmeye başlayınca Minho "siktir " diye ağzından küçük bir küfür dökerken ayak sesleri revire doğru yaklaşmaya devam ediyordu . Minho'nun saklanması lazımdı ama nereye ?...
Son bir kez daha sesi dinleyip hemen saklanmak için yatağın altına girdi. O sırada ayak sesleri artık kapının önünde durmuştu. Önce kapıyı normal bir sekilde açmaya denedi açılmadı, tekrar denedi ve gine kapı açılmayınca bu sefer kapıya vurmaya başladı, sonuncu vuruşunda kapının kilidi kırıldı ve kapı açıldı. Tekrar o gülüş sesini duydu ama bu sefer bu gülüşü tanıyordu. Ama onun burada ne işi vardı ya Minho'nun oraya saklandığını gördüyse ve onu burada gece yarısı basıp dövmeye geldiyse Bu düşünce Minho'nun bir an aklından bile çıkmadı. Ve ztn o çocuk da içeri yavaş adımlarla girdi ama artık gülmüyordu. Revir masasında unuttuğu eşyasını aramaya başladı unuttuğu yerde yoktu hemşire yerini değiştirmiştir diye düşündü ama bu seferde dikkatini masanın üstündeki kalem kağıt çekti. Resim çizilmişti ama gerçekten çok güzeldi bu bir erkekti ama arkadan çizildiği için kim olduğu anlaşılmıyordu. Oğlan onuda sikine takmadan revirden çıkmaya ilerledi.
Minho'da tamamen çıktığını görmek için yatağın altından yavaşça çıkmaya başladı.Ahh Minho yapacağını gine yaptı ve çıkmaya çalışırken ses çıkardı ee tabi oğlan bu sesle kapıda durdu ve "Kim var orada?" diye boşluğa soru yöneltti. Cevap gelmeyeceğini biliyordu ve umduğu gibi oldu. Cevap gelmedi ama oğlanın durmaya niyeti yoktu ve revire geri girdi etrafı aramaya başladı önce perdelere baktı kimseyi bulamayınca yatakların altına bakmaya başladı. En son Minho'nun olduğu yatak vardı. Minho kesinlikle sıçmıştı evet yakında burdan cesedi çıkabilirdi. Oğlan son kalan yatağın da altına bakmak için dizini soğuk mermere koydu ve eğildi ve tam o sırada Minho kendini yumruklara karşı hazırlamıştı. Oğlan tam bakacakken arkadan oğlanın yalakası olan Jeogin'in sesi duyuldu "Hay amına hala bulamadın mı şu yüzüğü " evet Jeogin tam bir yalakaydı. Her şeye özellikle oğlana karşı hep arsız bir sürtüktü. Herkes Jeogin'in bir sürtük olduğunu biliyor ama bunu kim söylerse hayatta kalacağı gerçeği hakkında söz veremem.
Minho bu şekilde kafa dağıtmışken oğlan ve yalakasıda revirden çıkmışlardı. Az önce Minho hayatının dönüm noktasını yaşamıştı ama burda daha fazla kalamazdı o sürtükler bir daha gelebilirlerdi. Bu yüzden çıkmak için hazırlandı önce sessizce yatağın altından çıkıp sonrada eşyalarını toplamıştı. Revirin kapısına yöneldiğinde gerçekten bu adamın hiç hafife alınmaması gerektiğini anlamıştı çünkü kilit gerçekten yerle bir olmuştu.
Revirin kapısından olduğu yerde uzun koridorları kontrol ettikten sonra yavaş ve olabildiğince sessiz adımlarla çıkışa doğru yönelmiştim. Tam bitti evet kapıdan dışarı çıktığımda sadece koşup kaçtım dedim ama beni kapüşonumdan tutan o el olmasaydı. "Vay vay vay Bizde Minho'yu arayalım o okulda keyif çatsın " Arkamı döndüğümde o yüzü gördüm bu yüz Han Jisung'tan başkasına ait olamazdı. Asıl şimdi sıçmıştım. Sikeyim kaçacak yerde yok. Şimdi beni sabaha kadar bu okulda becereceklerdi bundan yüzde yüz emindim. Gine de beni bırakması için ağzımdan bir kaç kelime döktüm "Bırak beni Jisung nolur " evet şu dünyada benden daha fazla ezik birisini ne gördüm ne de tanımıştım. Az önce bir sikik gibi konuşmuştum. Daha fazla düşünemeden o kahkaha sesi duyuldu "Ya seni bırakayım öyle mi olsun istiyrosun , peki bırakıcam seni ama bir şartla " bu da neydi şimdi gerçekten bırakıcak mıydı beni ama ne şartıyla olabilirdi ki "Şartım aslında birazcık cazip gelebilir " bir anda beni kolundan tuttuğu gibi bir sınıfa çekti. Hemen ardından kolumu öldürürcesine sıkmaya başladı ama başı bana dönük olması gerekirken o kapıdan dışarı bakıyordu. Ahhh evet onla birlikte Jeogin sürtuğü de gelmişti. Tamamen kimsenin olmadığı kanıtına ulaşınca bana döndü sanırım kolumu sıkıca tutma sebebi de ben kaçarsam diye idi. Ama Jisung hala konuşmuyor sadece sessizce bekliyordu ama ben geceden beri burda durduğum için yanımda hiç bir şekilde tüketebileceğim bir yiyecek olmadığından kan şekerimin düştüğünden haberim yoktu. Bir süre daha böyle sessizce bekledikten sonra Jisung telefonunu çıkardı ve sanırım o Sürtüğe yani Jeogin'e mesaj atmıştı. Çok fazla zaman geçmemişti ki hemen yanıt geldi. Tabi ki ben bu mesajların hiç birini göremiyordum. Jisung kolumu sıkmaya devam edince artık gerçekten canım çok acımaya başlamıştı bu yüzden kolumu onun elinden kurtarmaya çalıştım ama nafile bırakmak gibi bir amacı yoktu artık daha fazla dayanamadım ve "Eğer şuan kolumu bırakmazsan ne kadar fazla sesim olduğunu öğreneceksin " diye ona ufak çaplı bir ses yükselttim oda kulağıma yaklaşıp "Sakın böyle bir şey yapmayı düşünme " dedi ve bende bir anlık cesurlaştım "O zaman o sikik elini kolumdan çek " diyince başka seçeneği kalmamış gibi elini kolumdan çekti ama hemen sonrasında "Eğer kaçmaya çalışırsan senin o zaman kendini ceset olmuş saysan iyi edersin " diye tehdit etmesiyle benim oturmam bir oldu. Bir kaç dakika daha telefonuyla uğraştıktan sonra telefonu cebine koydu. Ama benim unuttuğum bir şey vardı iyi gene acıkmıştım ve daha fazla dayanacak dermanım kalmamıştı olduğum yere yapışmamak için zor duruyordum Jisung ise bana arkası dönüktü bu yüzden beni görmüyordu şuan ki halime ağzımdan küçük harflerde küfür ettim " sikeyim " Jisung belliki benim küfür edişimi duymuştu ve arkasını döndü " Anlamadım az önce sik kafalı Minho bana küfür mü etti" ama artık kaldıracak durumda değildim ve bir anda bütün sinirlerim sanki kesilmiş gibi hiç bir yerimi hareket ettiremez oldum sonrasında ise gözlerim karardı.
...
Uyandığımda nerde olduğumu bilmiyordum burası neresiydi ve ben niye buradaydım kafamda bir sürü soru vardı ve Jisung nerdeydi hay ben şansımı sikeyim ya Jisung beni buraya getirdiyse kesin canlı çıkamazdım . Beynimde olan binlerce düşünceden sonra en iyi kararın burdan bir an önce çıkmak olduğuna karar verdim. Hemem yattığım yerden kalktım ve pencereden dışarı baktım Hay ben böyle işin bina hiç bilmediğim bir mahalledeydi buraya daha önce hiç gelmediğine emindim. Pencereden kapıya yöneldim kapının kilidi yoktu. Hemen kapıyı açtım iki tane upuzun koridor vardı.
Önce sağ taraftaki koridoru seçtim ilerledim ama hiç oda yoktu. Kim böyle düz bir koridorlu bir yerde olmak isterdi ki saçma. Sessizce ilerliyordum taaki arkamdan adım sesleri duyana kadar. Bir kaç adam arkamdan konuşarak geliyordu ama beni fark etmemişlerdi. Bende adımlarımı büyütüp duvar tarafından yürümeye devam ettim. Ama önünde duran saksıyı fark etmemiştim. Ayağımla çarptığım gibi saksı yerle bir olurken kocaman bir ses çıkardı. Adamlar önlerine döner dönmez benim koşmam bir oldu. O kadar çok hızlı koşuyordum ki ben bile kendime inanamamıştım ben koşarken bir yandan da adamlar "Hey orada dur hey ! " " *telsize mesaj gonderirken* Ses bir iki hemen çıkışa ekibi toplayın!" "Hemen orda dur !" Arkamdan çok hızlı bir şekilde geliyorlardı napıcaktım tam o sırada da bir kapı gördüm evet bu benim şansımdı hemen içeri girdim ve kapıyı kilitledim bir kaç saniye sonra ise kapıya vurmaya başladılar napıcaktım bu odada kendimi korusam desem onlar benden daha fazlalar ve silahları var tek vuruşta burdan cesedin çıkardı. Odaya bakındım pencere vardı. Pencerenin kulpunu tutar tutmaz açtım ve bahçeye atladım
...
Nasıl olmuş bu bölüm çok beklediniz üzgünüm ama bir türlü atamadım
Sizce Jisung güvenilir birisi mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WanT So BAD : Minsung
FanfictionOkulun büyük zorbası olan Jisung ve okulda sürekli zorbalık gören Minho