reo
benden nefret ediyochigiri
ne
kimreo
kim olablir sencechigiri
nagi mi
görüldünagi yani
reo
evetchigiri
noldureo
yüzüme bile bakmıyo amkchigiri
normal değil mireo
iyi de hafta başında
gayet iyiydi
noldu şimdi anlamıyorumchigiri
kunigami azar çekmiştir
kunigami için itibarın ne kadar önemli olduğunu sen de biliyosunreo
ona ne amk
yan yana durduk diye insanlar sevgili sanmıcak yachigiri
orası öyle de önceden aranızda geçenleri biliyor sonuçta
o yüzden ekstra dikkatli oluyodur
ben konuşurum istersen kunigamiylereo
sakın chigiri
sahneye geçicez şimdi ama
o kadar kötü hissediyorum kichigiri
aptal
geliyim mi yanınareo
yok
gerek yok
ben sahneden inince direkt sizin yanınıza gelirim zaten
sen benim eşyalarımı sizin oraya taşır mısın
her şeyim çantamda zatenchigiri
tamam
dikkat et***
çalışanın odaya girip bizi çağırmasıyla oturdğumuz yerden kalkıp sahne kapısına doğru ilerlemiştik.
kapının önünde başlangıç dizilişine göre sıraya girmiştik. en önde ness, arkasında nagi, onun arkasında ben, benim arkamda da yukimiya vardı.
dışarda izlemeye gelen binlerce insanların bağırışlarını burdan duyabiliyorduk.
farklı farklı ağızlardan, farklı farklı isimler çıkıyordu.
bambaşka kişileri seven insanlar bir aradaydı.
heyecan ve belki de nagi'yle aramızdakileri düşünmekten oluşan kaygıdan kaynaklı gerekenden fazla gerilmiştim.
en azından sahneye çıkana kadarki bu on-on beş dakikada bunu kontrol alrına almam gerekiyordu. şu an bir adım bile atabileceğimi düşünmüyordum.
derin nefesler alıp başka şeyler düşünmeye çalıştım.
"uzak dur benden."
hayır başka şeyler.
"iki yıl sonra bir anda konuşmamız hataydı zaten."
o kadar mı pişmandı benimle konuştuğu için?
atamıyordum bir türlü kafamdan. yine girmişti kafamın içine ve zaten zar zor unutabildiğim çocuk muhtemelen uzun bir süre kafamdan gitmeyecekti.
"bana bak."
yere sabitlenen bakışlarımı sesin geldiği yöne doğru kaldırdım.
nagi'ydi. fark etmişti tabii ki. az zaman geçirmemiştik beraber. bu tür zamanlarda bana yardımcı olan da o olurdu her zaman.
çalışana bir şeyler söyledi, çalışan saatine baktı ve kafasını onaylar gibi salladı. beni bileğimden tutup olduğumuz yere yakın bir lavaboya götürdü beni.
yüzüme soğuk su çarptı bir kaç kere. ikimiz de bir şey demiyorduk.
birkaç dakika sonra beni bir kabine sokup, klozetin üzerine oturmamı sağladı.
"bana bak." dedi tekrar.
önümde çömmüştü. elindeki pet şişeyi bana uzattı. bir yudum alıp ucunu kıyafetimle sildim."ona ne gerek vardı?"
"iğrenirsin diye."
"ha? aynı şişeden su içmekten fazlasını yaptık biz, bundan neden iğreneyim?"
cevap vermedim.
"iyiysen dönelim."
"iyiyim." nagi çıkınca biraz daha durdum orda. sadece bir kaç saniye.
tekrar onun ilgisinin odağı olmak hoşuma gitmişti.
hayır sadece hoşuma gitmemişti, çok mutlu olmuştum.
uzun zamandır olmadığım kadar.
"gelmiyor musun?" gelen sesle ben de oturduğum yerden kalktım, ellerimi yıkadım, ve oradan çıkıp sahne girişindeki yerime geri döndüm.
birkaç dakika sonra da sahneye, en iyi yaptığım işi yapmaya gittim.
***
11. bölüme kadar taslak var ama kimsenin hoşuna gitmez diye her an silebilirim ..
normalde bunun gidişatı çokk farklı olucaktı ama içime sinmediği için hazırda olan eski 10 bölümü silip baştan başlamıştım 😪