nagi
nereye kayboldun
iyi misin?
eşyaların da yok
ne ara gittin
bu iki malla niye tek bıraktın ki beni
biri lensini kaybetmiş yerde sürünüyo
öbürü ağlayarak exini anlatıyoreo
chigiri biz sahnedeyken götürdü eşyalarımı
bizimkilerleyim
sen niye sizinkilerin yanına geçmiyorsun
sahneniz yok mu birazdannagi
var
çekim daha bitmedi ki burda
arkaplanda da çekim yapıyorlar ya
çıkmadan önce de yapmışlardı
kameraya senin için açıklama bile yaptım
:xxreo
ne dedinnagi
birazdan sahnesi olduğu için direkt gitti dedim
çalışanlar açıklama yapsın biriniz dedi
ben de yaptımreo
öbürleri de yapardınagi
off reo
ne kadar tanıyor ki onlar senireo
adın benimle anılmasın diye söyledimnagi
saçmalamareo
daha üç gün önce konuşmak bile istemiyordun ya benimlenagi
elim kopsaydı keşke|
iyi misin sen
cevap vermedin soruma
kötüydün en son
sahnede iyi iş çıkarttın gerçireo
iyiyim
sağolnagi
peki neden kaçtınreo
kaçmadımnagi
çocuk muyum ben
20 yaşında kazık kadar adamlarız ikimiz dereobenimle konuşmak istemeyen
yanımda bile durmak istemeyen sen değil miydin
bak durmuyorum işte
daha fazla benimle konuşmak zorunda değilsinnagi
of reo
of
görüldü***
kuliste, sahneye tekrar çıkmadan önce makyajım tazeleniyordu.
kıyafetlerimi değiştirmiştim, saçımı ve makyajımı da baştan yapmışlardı. nagi'yle görüşmemizin üzerinden iki saat geçmişti. bu konu hakkında elimden geldiğince düşünmemeye çalışıyordum. chigiri bunu fark etmiş, sürekli tartışıcak saçma konular açıyordu. bir tık kafamı dağıtmama yardımcı oluyordu bunlar.
"reo, sesin çok gelişmiş ya." hiori oturduğu yerden sahnemi tekrar tekrar izliyordu.
"ya izleyip durma şunu." boş pet şişemi ona fırlatmıştım.
"ya seni övmek de kabahat. hoşuna gidiyor ama bilmiyorum sanki." bana göz kırparak söyledi.
biz hiori'yle dalaşırken eita'da daha sonra twitter'a atmak için gülerek bizim videomuzu çekiyordu. hiori fark edince, "kapat şunu eita." diyip sahte bir şekilde gülümsemişti.
onların küçük ve saçma atışmasına oturduğum yerden gülmüştüm. makyajım bitince de eita ve hiori'nin ortasına atlamıştım.
arkadan sae bana bağırmıştı. "reo, saçın bozulucak! düzgün dur."
pek kaale almadan olduğum yerde oturdum. eita telefonu dibime sokmuştu.
"ya çek şunu. çirkin çıkıyorum böyle."
"koskoca mikage reo nasıl çirkinn çıkabilir?"
bu dediğine göz devirip elimi telefonun kamerasının üzerine koydum. birkaç saniye sonraysa eita kaydı durdurdu.
sae kol saatine bakıp vaktin geldiğini söyledi, ve bizimle beraber sahneye çıkacağımız kapıya ilerledi.
"her zamanki gibi, en iyinizi ortaya koyun." dedi ve işaretle beraber sahneye koştuk.
yarım saatlik sahne performansımızdan sonra bir saat boşluğumuz vardı. kulise geçmeden lavaboya gideceğimi söyleyip bizimkilerin yanında ayrılmıştım.
lavaboya doğru yürürken kolumun üzerinde bir el hissetmiştim, tepki veremeden boş bir odaya çekilmiştim. şok içinde karşımdaki bedene bakıyordum.
açıkçası bir tık korkmuştum.
"kaçmayı bırak ve konuşalım."
***
:p