10

133 15 0
                                    

Aradan kaç gün geçti bilinmez ama taehyung o bikac günde bile çökmüş zayıflamisti.

İşine aşık olan esmer artık işe bile gitmiyor, yemek yemiyor, yataktan kalkmiyordu.

Neydi onu bu kadar etkileyen?

Jungkook muydu yoksa onun ihaneti mi?

Esmer bikac günün ardından sonunda yataktan çıkmış ve gözlerini ovmustu.

Belki de artık hayatına devam etmeliydi.

Bu gün yoonginin doğum günüydü. Esmer hiç gitmek istemese de gitmek zorundaydi.

Üstüne eline geçen herhangi birşey giydi.

Dağılmış saçlarını düzeltip biraz gevşemek için kendisine bir bardak viski doldurdu.

Sürekli telefonunu kontrol ediyor jungkook yazmış mi diye bakıyordu.

Ama çocuk sırra kadem basmıştı.
Yoongi de ona ulaşamadığını söyleyince esmer iyice tedirgin olmuş belki başına bişey geldi diye düşünmeye başlamıştı.

Ama dün gördüğü fotoğraf jungkookun keyfinin yerinde olduğunu gayet iyi olduğunu gösteriyordu.

Yanında kim olduğunu bilmedigi uzun boylu esmer biri duruyordu.

Elleri birbirine kenetlenmiş jungkook gülümsüyordu.

Oldukça yakışıklı bir çocuktu. Alfaya benziyordu.

Ah hayır baskın alfaya.

Taehyung dünden beri bana yalan mı söyledi diye düşünüyordu.

Bu çocuk büyük oyun oynamıştı taehyunga.

Bardağı bitince kalkıp yoonginin doğum günü için ayirttigi otele geldi.

İçerisi o kadar da kalabalık değildi.

Belki erken geldim diye düşünüp son iki çöp kalan sigara paketini çıkardı ve içinden bir dal aldı.

Ağzına götürüp yaktı ve zehiri icine çekip havaya üfledi.

Aslında sigara icmezdi ama taehyung iyi geldiğini düşünüp içiyordu. Ya da kendisini öyle avutuyordu.

"Kardeşim"

Taehyung ve yoongi el sıkışıp oturdular.

"İyi misin"

Taehyung omuz silkti. İyi olmasa da iyi olmak zorundaydı.
Yani sanırım öyleydi.

"Daha iyiyim sanırım önceye göre"

Yoongi esmerin omzunu okşadı.

Jungkookun abisi yoongi olmasına rağmen beyaz tenli kardeşinin yaptığı yanlışın farkındaydı ama elden ne gelirdi ki?

Tek yapabildiği taehyunga destek vermekti.

Hatta başka biri ile tanıştırmayi teklif bile etmişti.

Ama esmerin agzi bir kere yanmıştı.
Daha buna cesaret edemezdi.

Ağzının payını öyle bir almıştı ki tövbe etmişti.

"Seni biriyle tanistiracağım"

Taehyung yoonginin omzuna vurdu.

"Hayır istemiyorum demiştim"

"Taehyung artık kendine gelmelisin. Ne haldesin farkında mısın kardeşim sen? Şu gözlerine bak. Sadece 2 hafta geçti ama sen kurumussun resmen."
"O yüzden zorla da olsa tanisacaksin"

Esmer derince bir nefes aldı ve elindeki sigarayı söndürdü.

Artık birine guvenemezdi. Kimseye guvenemezdi.

"Toparlanacagim"

"Ah Victor geldi"

Esmer yoonginin baktığı yöne baktı ve dudağını birbirine bastırdı.

Onu nasıl red edebilirdi bilmiyordu. Belki de açıkça onunla konusmaliydi.

Onu kırmadan, incitmeden.

Gelen oğlan beyaz tenli, siyah saçlı ve oldukça tatlı bir oglandi.

Jungkooka benziyordu..

"Merhaba"

Bundan sonra geçen saatlerde çocukla uzun uzun sohbet etmiş ve aslında çok kafa dengi olduğunu anlamıştı.

Bu süre içinde pasta kesilmiş iki oğlan dışarda sigara içerek sohbetine devam etmişlerdi.

"Sorun değil. Aslında ben sadece seni çok beğendim ve bir kez de olsa şansımı denemek istiyorum"

Taehyung derince bir iç çekmişti.

Çocukla jungkookla yaşadığı şeyleri anlatmış ve kimseye guvenmedigini söylemişti. Tabii ki jungkookun ismini vermemişti.

Yine de çocuk onunla konuşmak istediği için boşvermisti.

"Sağ ol sohbetin güzeldi"

"O halde ben artık gideyim çok geç oldu numaranı aldım zaten çekildiğimiz fotoğrafları atarım sana iyi akşamlar"

Oğlan taehyungla vedalaşıp ordan ayrıldı.

Zaten taehyung da sigarası bittigine göre eve gidebilirdi.

Yoongiye gideceğini söyleyip eve yol aldı ve sonunda eve girdi.

Uyumaya hazırlanıyordu

Telefonuna gelen bildirim ile ayaklanip sarjdaki telefonu açmıştı.

Yazan kişi victordu.

Partide çekildikleri fotoğrafları atmıştı.

Esmerin uykusu kaçınca bilgisayarın başına oturdu.

Yazmaya devam edecekti.

Üstünde çalıştığı bir kitap vardı.

Askerlik ile yazarlık ne alaka diyebilirsiniz ama aşkı ya yaşarsınız ya yazarsınız...

KOMUTAN / OMEGAVERSE / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin