Anlaşmamızın ardından bir hafta geçmişti. Gecenin gölgesi önemli bir işi olduğunu söyleyerek mekandan ayrılmıştı. O günden beri onu görmedim.
Beyza ile odamda oturduğum sırada kayıtlı olmayan bi numaradan mesaj geldi.
053449*****: merhaba Denizyıldızı.
Bu kim? Onu tanımıyorum . O beni nerden tanıyor?
Ben: kimsin?
053449*****: beni tanımıyor musun? Bu beni kırdı.
Ben: ne saçmalıyorsun?! Tanısaydım sorar mıydım taş kafa?!
053449*****:ahahhahaha tamam sakin. Gecenin gölgesi.
Rahatlamayla birlikte nefesimi verdim.Ve hemen onu kaydettim.
Gecenin gölgesi: bir saate kumsal kafede ol. Ortak olacaksak birbirimizi tanımamız lazım dimi?
Ben: yeterince tanımadık mı?
Gecenin gölgesi: sahte kimliklerle. Gerçek kimliklerimizle tanışmadık. Gerçek senle tanışmak istiyorum Denizyıldızı. Herkesten sakladığın senle...
Ben: tamam bir saate ordayım.
Ahh kalbim saçma tepkiler vermeyi kes! Böyle küçük bir şeyden etkilenemezsin! Beyza'ya olanları anlattım. Onu yolladıktan sonra hazırlanarak kafeye geldim.Burayı çok seviyorum ve sıklıkla geliyorum.İçerisi çok kalabalık olduğu için kumsalda gün batımına bakan bi masaya oturdum. Kısa süre sonra yanıma doğru tüm endamıyla gelen Gecenin gölgesine baktım...üstünde rengini gözlerinin mavisinden alan keten bir gömlek, altında siyah bir kot şort,spor ayakkabıları ve güneş gözlüğüyle birlikte çok yakışıklı olmuştu. Hem de fazlasıyla...
~Gecenin gölgesi~
Kumsala çıkar çıkmaz gün batımını hayranlıkta izleyen güzel yüzü seyredaldım. Açık bıraktığı dalgalı kumral saçları güneşin yansımasıyla resmen parıldıyordu. Üstüne giydiği sarı papatyalarla süslü,ince askılı zarif elbise vücut hatlarını her santimiyle sarmıştı. Resmen büyüleyici bir güzelliğe sahipti. Kendimi toparlayarak ona doğru yürümeye başladım. Güneşin yüzüne gelmesini engelleyecek şekilde karşısında durdum ve elimi uzattım...
~Denizyıldızı~
Bana uzattığı elini tutarak hafifçe sıktım. Karşımdaki sandalyeye oturduğunda gözlerimi ondan alamıyordum-dostlar o bi harika-.
"Eee görüşmeyeli nasılsın?"
Seni gördüm çok iyi oldum şekerim...
"İyii, aynı. Sen?"
"İyi ben de."
Garsonun gelmesiyle menüye göz attık.
"Ne alırsın?"
"Soğuk bir limonata."
"Tamam ben de aynısından."diyerek menüleri garsona verdi ve tekrar bana döndü.
"Evett! Asıl konuya gelelim. Artık bir nevi ortak olduğumuzdan birbirimizi tanımamız gerekiyor.Sen yer altındaki beni ve amacımı biliyorsun. Ama gerçek ben;babasının ölümünden sonra Atalar holdingin başına geçmiş, 22 yaşındaki,annesini ve kız kardeşini korumayı amaç edinmiş, tek başına yaşayan Aybars Atalar."
Neeeeee vay beee!! Aybars Atalar... çok güzel bir isim.
"Ben de yer altındaki seni biliyorum ama gerçek seni bilmiyorum. Gerçek sen kim Denizyıldızı?"
"Tamam peki başlıyorum. Gerçek ben; 17 yaşında, hukuk bölümünü kazanmış, annesi ve babasıyla yaşayan, ailenin tek çocuğu Özgün Karay."
Gülümseyerek elini uzattı.
"Gerçek senle tanıştığım için çok memnun oldum. Tüm samimiyetimle.Özgün..."
Aynı şekilde samimiyetle gülümsedim.
"Ben de memnun oldum, gerçek senle tanıştığım için...Aybars..."
Elini tuttuğum an mekan kurşun yağmuruna tutuldu. Aybars ani bir hamleyle masayı devirerek bize siper etti. Ellerini beni korurcasına sırtıma koydu ve yüzüm göğüsüne denk gelecek şekilde beni kendine kenetledi. Silah sesleri çoğalmaya başlayınca Aybars'ın adamlarının geldiğini fark ettim. Silah sesleri devam ederken adamlardan biri koşarak yanımıza geldi.
"Aybars bunlar bitecek gibi durmuyorlar! Sizi burdan çıkarmamız lazım, biz sizi korurken arabaya koş ve direk burdan uzaklaş!"
"Tamam Demir dikkat et!"
Adının Demir olduğunu öğrendiğim adam bizi korurken bir an Aybarsla bakıştık. Kafasıyla onaylar bi hareket yaptı sonra kolumdan tutarak hızla koşmaya başladı ama bacağına isabet eden kurşun tökezlemesine neden oldu. Ben daha ne olduğunu anlamadan zorla da olsa koşmaya devam etti ve bir kurşun daha isabet etti. Ben neresine geldiğini anlama çalışırken o dizlerinin üstüne çökerek kendini resmen bana siper etti. Demir'in seslenişleri, silah sesleri, Aybarsa doğru koşan adamları... hepsi kafamın içinde yankılanıyordu. Aybars dayanamayıp yere yığıldığında adamlar koşarak onu çıkışa taşıdılar. Olayın şokunu atlatamazken Demir'in beni kolumdan tutup kaldırmasıyla kendime geldim.
"Özgün kendine gel! Şu an sana ihtiyacım var! Hadi!"
Hızla Aybars'a doğru ilerledik. Silah sesleri devam ederken Aybars'ı arabaya bindirmişlerdi ben de yanına oturdum. Başını kaldırıp kucağıma yatırdım.
Demir de arabayı çalıştırarak süratle yola koyuldu.
Korkuyla solgun yüzüne baktım.
"A-aybars! Aybars lütfen uyan! Aybars böyle olmaz, böyle gidemezsin! Aybars lütfen!"
"Özgün tamam sakin ol bişey olmayacak!"
"Demir çok kan kaybetti lütfen çabuk ol."
"Tamam yetişeceğiz sakin ol!"
Gözyaşlarım kusursuz yüzüne damla damla dökülüyordu.Bir süre sonra hastaneye ulaştık. Onu sedyeyle ameliyathaneye götürdüklerinde bir anda gözlerim karardı ve bayıldım...
Gözlerimi açar açmaz nerde olduğumu çözmeye çalıştım. Hasta odasındaydım. Kolumdaki serum bitmek üzereydi. Aklıma Aybarsın ameliyata alındığı geldi. Hızla serumu çıkardım,ayakkabılarımı da giyerek odadan çıktım. Odanın karşısındaki koltuklarda oturan Demir'i gördüm. Beni görünce ayaklanarak yanıma geldi.
"Özgün bayılmışsın, nasıl oldun? İyi misin?"
"Beni boşver Aybars nasıl? Ameliyat bitti mi?"
"Bitti,çok iyi geçti. Kritik saatleri de atlattı. Odada yatıyor,uyanmasını bekliyoruz."
O sırada yattığım onanın yan odasından bir doktor çıkarak bize doğru geldi.
"Merhabalar Aybars beyin durumu gayet iyi. Uyandı. Ayrıca Özgün diye sayıklayıp duruyordu."
Demirle kısa bir süre birbirimize baktık. Ben mi? Niye ki? Çekingen bir şekilde yanıtladım.
"Benim. Yanına gidebilir miyim?"
"Ah öyle mi? Tabiki buyrun."
Doktorun izniyle odaya yöneldim kapıyı tıklatarak yanıt bekledim.
"Gel!"
Odaya girer girmez gözlerim onu buldu.Yatakta sıkıntıyla kıvranıyordu.
"Benim."
Beni görür görmez gözleri yumuşadı. Sıkıntılı bakışları yerini rahatlığa bıraktı.
"Özgün.. iyi misin bişey oldu mu? Yaralanmadın dimi?"
Sinirle yanına yaklaştım.
"Sen bu halinde hala beni mi soruyorsun?! Salak! Sen kaç kurşun yediğinden haberin varmı? Kan kaybından ölecektin be ölecektin!! İyi misin sen?!"
Yüksek bi kahkaha attı. Keyifli gülümsemesini izlemek şaşırtıcı bir şekilde beni sakinleştirmişti.
"Ahahahahhaahha beni düşündüğünü görmek çok hoş. Seni görünce daha iyi oldum. Keyfim yerine geldi."
"Ne?"
Keyifle devam etti.
"Diyorum ki, seni gördüm daha iyi oldum. İyiki gelmişsin."
Şaşkınlıkla yüzüne bakakaldım.
"Haa? Öyle mi?.. Yaa ne güzel..sevindim..Yani iyi olmana."
"Sana bişey olmadı ama dimi?"dedi masumca.
"Sen var ya akıllanmazsın! Kendini nasıl benim önüme atarsın ya? Tam bi manyaksın sen,manyak!"
"Sadece sana manyağım.."Dudağının bir kenarı kıvrıldı. Bu adamın gülüşü beni öldürecek! Bi insan nasıl böyle etkileyici sırıtabilir yaa..
"Anladığım kadarıyla sen fazlasıyla iyisin ben çıkayım artık sen de rahatça dinlen."
Dışarı çıkmaya yeltendiğimde elimi tutarak beni kendine çekti. Yatağa oturduğum da hafifçe dikleşerek yüzlerimizi aynı hizaya getirdi. Yavaşça yüzün yüzüme yaklaştırdı. Bir yandan da elini sırtıma destek verircesine sabitlemişti. Gözleri bir an dudaklarıma kaydı. Resmen büyülenmiş gibiydim. Bu adam bi büyücüydü.... Yüzlerimiz arasında santimler kaldığı sırada kapısı tıklatıldı. Aybars sıkıntıyla nefesini vererek benden uzaklaştı.
"Gel!"
"Aybars iyimisin kardeşim? Nasıl oldun? Seni çok merak ettim."
"İyiyim Demir." Gözleri bana kaydı. "Hem de çok iyiyim."
Demir bir bana bir de Aybarsa baktı.
"Bu arada Özgün Demir benim 'sol kolum gibi' bişeyim."dedi Aybars ilk konuşmada ona sorduğum soruyu vurgulayarak.
"Öyle mi memnun oldum."
Demir şaşkınlıkla Aybarsa döndü.
"Sol kolum gibi bişey?"
Aybars gülerek yanıt verdi.
"Aramızda bişey sonra anlatırım."
Ben utancımı gizlemek için hızla odadan çıkıp lavaboya gittim. Aynadaki bu şey de neydi böyle?? Kıpkırmızı yanaklar? Neler oluyor bana? Hastalandım mı acaba? Aslında muhtemelen. Çünkü kalp atışlarım normal denemeyecek kadar hızlıydı. Hadi amaaa! Böyle küçücük bişeyde midemdeki kelebekler kanatlanacaksa ne yapacaktım ben?
Ne yapacaktım bu yakışıklıyla...Veee bir bölümün daha sonu.
Hiç yorum gelmemesine rağmen ben bi süre daha yazmayı planlıyorum.
Hikaye ve karakterler beni baya sardı.
Bu bölüm ve karakterler hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum.
Oy vermeyi lütfen unutmayalım💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denizyıldızı
Teen FictionGündüzleri sınav heyecanı ile tutuşup,azimle sınava hazırlanan bir 12.sınıf öğrencisi;akşamları ise illegal dövüş maçlarındaki rakipsiz,herkesin gözdesi, kimsenin gerçek kimliğini bilmediği ,gizemli Denizyıldızı... Ve uzun süredir hazırlandığı planı...