Hiçbir şey görmüyordum çünkü gözümü dahi açamıyordum. Gözüme doğru kuvvetli bir ışık geliyordu ve önümü görmemi engelliyordu. Bir yandan gözümü korumaya çalışıyor, bir yandan ilerlemeye çalışıyordum. Neler olduğunu anlayamıyordum.Bu ışıkda neydi? Ben neredeydim? Kalbim korkudan hızlı hızlı atarken birileri var mı diye sesleniyordum.
"Yardım edin! Kimse yok mu?"
Işık ben ilerledikçe yavaş yavaş kesiliyordu. Etraf çok tenhaydı, ses seda yoktu. Bu beni daha çok geriyordu. "Anne! Anne neredesin? Anne yardım et!" Gözlerim dolu dolu yürümeye devam ediyordum. Adeta bir boşlukta yürüyordum.
"Baba! Baba neredeyim ben?"
Korkudan dizlerim titrerken yenilgiyle dizlerimin üzerine düştüm. "Yardım edin!"
Ne yaşadığımı anlayamıyordum. Şu an olanlar gerçek miydi? Rüya falan mı görüyordum? Hayır, bu rüya olamayacak kadar korkunçtu. Ama rüyada olsaydım her şeyi bu kadar hissedebilir miydim? Işık gözümü acıtırken onun acısını hissettim. Dizlerimin üzerine düştüğümde onun acısını hissettim.
Neler oluyordu? "Anne bana yardım et!" Başımı yere dayamış hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Hatta öyle bir noktaya ulaşmıştıki bağıra bağıra ağlıyordum. Herkes neredeydi?
"Anne..." dedim tekrar kısık çıkan sesimle. O kadar çok ağlamıştım ki sesimi kendim bile zor duyuyordum.
Yere kıvrılmış, göz yaşlarım durmadan akarken sayıklamaya devam ediyordum. Gerçekten o kadar korkuyordum ki bu boşluktan, ne yapacağımı şaşırmıştım. Birden aklıma gelen şey ile birden ayağa kalktım. Hayır... Hayır, öyle bir şey olamaz.
"Ölmüş olamam değil mi?" Başımı korkuyla iki yana salladım. "Hayır hayır hayır hayır!" Koşmaya başladım, birini bulmam lazımdı.
"Ben ölmedim değil mi?" Konuşurken çenem bile titriyordu. Ölmüş olmak basit iki kelimeydi. Günlük hayatta bu iki kelimeyi kolayca dile getirdiğimiz zaman pek de korkutucu gelmezdi. Ama gerçekten öldüğünüzü düşünün. Bu öyle bir korkuyu ki...
Tekrar başımı iki yana salladım. Buna inanmıyordum başka bir şey vardı! Başka bir şey olmak zorundaydı çünkü bunu gerçekten kabul edemezdim!
Koşarken ayağım bir şeye takılınca yere yığılıverdim. Neye takıldığıma baktığım sırada yerde hiçbir şey yoktu. Kaşlarım çatılırken üstümdekileri daha yeni fark etmiştim. "Hadi ama bu bir şaka mı?" Üstümde bir kostüm vardı. Uzun ve göz alıcı bir elbiseydi. Muhtemelen bu elbisenin eteğine basmıştım. Elbise aklıma çocukken izlediğim çizgi filmlerde prenses ya da perilerin üzerindeki kıyafete benziyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LÜSİD
FantasíaGördüğünüz bir rüyanın aslında gerçek hayatınız olduğunu öğrenseniz ne yapardanız?