Krizler

4

Bu bölüm biraz aksiyonlu olacak. Ben yazarken çok eğlendim. Okurken eğlenin. Peys

Sabah pek iyi uyandığım söylenemezdi. Yeni insanlar yeni ev yeni şehir yeni yatak falan. Uykumu pek almamıştım. Duş insanı her zaman kendine getirirdi. Sabah duşlarını çok severdim bu yüzden. Şampuanımı, duş jelimi, tarağımı ve lifimi alıp duş almak için banyoya girdim. Banyomun fayansları maviydi. Deniz gibi... Ben denizi çok severdim, bu banyoyu da çok sevmiştim. Saçlarımı mis gibi kokan şampuanımla köpürttükten sonra duş jelimle yıkandım. Saçlarımı iki kere daha şampuanlayıp çıktım. Kurulandıktan sonra giyinip aşagı indim. Mutfaktan mis gibi kokular geliyordu

"Günaydın Helen" Hızla arkasını dönüp bana gülümsedi "Günaydın canım" Yaptığı krepleri servis tabağına koydu "İyi uyudun mu bari"

"İlk gündü ya uykumu pek alamadım"

Gülerek "Alışırsın" dedi "Hadi yardım et bakalım" Yanına gittim

"Çatal bıçak koy sofraya" Çekmeceden dörder tane çatal bıçak aldım. "Herkes nerde?"

"David işe gitti. İsaac bu saatte asla uyanmaz" Elimdekileri sofraya koyup köşedeki L koltuğa oturdum "Bunların hepsi ikimiz için mi yani?"

Helen tavadaki yumurtayı da tabağa koyduktan sonra tavayı makinaya yerleştirdi. "Tabi. Hadi gel de başlayalım"

Sandalye çekip oturdum. Önümdeki tabağa yumurta krep ve peynir alıp yemeye başladım. "Siz ne zaman gidiyordunuz Helen?"

Ağzına bi zeytin alıp "Davidin işine bağlı işte" dedi "Büyük ihtimalle üç gün falan sonra" Üç gün sonra İsaac başıma kalıyordu yani

Kafamı sallayıp krepimi yemeye devam ettim

"İsaace bakacağın için çok mutlusun bakıyorum da" Sesindeki alay tonu şaşılacak kadardı

"Eee ne yapcaksın. Başa gelen çekilir" dedim. Kahkahaları tüm evde yankılanırken bende onunla güldüm

"Başa gelen çekilir demek" diyip ara verdiği kahkahasına devam etti.

Krepe çilek reçeli sürüp ağzıma atmıştımki İsaac tüm uyku sersemliğiyle mutfakta belirdi "Ne çok ses yapıyorsunuz ya" dedi. Gözlerini açamıyordu resmen. Kafasının arkasını kaşıyıp buzdolabını açtı. Bu haliyle cidden çok tatlı görünüyordu. Esneyip dolaptan bi şişe su aldı. Kafasına dikti

"İsaac" dedi Helen "İnsan bardak kullanır"

Şişeyi tekrar dolaba koyup "Scottla Matt'e gidicem bu gün" dedi. Benim karşımdaki sandalyeye oturdu. Dirseklerini masaya koyup elleriyle yüzünü kapattı.

"Sen bu saatte uyanırmıydın ya"

Ellerini suratından kaydırıp setçe masaya vurdu "Uyanmışa benziyormuyum?"

Ben dediği şeye gülerken gözlerini açıp bana baktı. Gözleri üç dört saniye suratımda oyalandıktan sonra kafasını masaya koydu "Heleeeen?"

"Efendim?"

"Benim çok uykum var" dedi masumca

Helen sessizce gülüp "Git uyu" dedi

"Kahkahaların sağolsun" Kafasını hala kaldırmamıştı "Heleeen?"

"Efendim?"

"Amcama uyuz oluyorum"

"Neden? Bence çok tatlı"

"Sana tatlı lan o" Dünkü kavgalarından dolayı böyle diyor olmalıydı "Heleeen?"