Jeongguk bir yandan üstündeki hırkanın yakalarını düzeltmeye çalışıyor, bir yandan köpeğinin tasmasını tutuyor, bir yandan da ayağındaki terlikleri yere sürüyerek merdivenleri iniyordu.
Taehyung ona gel dediğinden beri bir yandan ona mesaj atıp bir yandan da karşısına gece haliyle çıkmak istemediği için makyaj yapıyordu.
Ancak güzel omeganın bilmediği bir şey vardı; Taehyung ne olursa olsun zaten onu dünyanın en güzel varlığı olarak görüyordu.
Belki de gerçekten öyleydi?
Apartmanın çıkışına gelince son kez telefonunun kamerasından yüzüne ve saçlarına baktı. İdare eder diye düşünüp kapıdan çıktığı gibi arabasına şemsiyesiyle yaslanmış alfa ile göz göze gelince aklına attığı mesajlar doluştu.
Alfan demişti. Güzel omegam demişti...
Olduğu yerde gözlerini sıkıca yummuş derin bir nefes alırken Bam'ın tasmasını çekiştirdiğini hissedince gözlerini araladı.
Taehyung parmakları ile omegayı kendisine çağırıyordu ve normalde kimseden haz etmeyen Bam, onun yanına gitmek için epey heyecanlı gözüküyordu.
Jeongguk, Taehyung'un uzun parmaklarını izlerken birden sızlayan kasıklarını umursamadan kendini resmen sürükleyen köpeğiyle beraber ona doğru ufak adımlarla ilerledi.
Bam anında Taehyung'un üzerine atlayıp onu koklamaya başlarken Taehyung da yüzünde güzel bir gülümseme ile eğilip heyecanlı köpeğin başını okşadı.
"Adın ne bakalım senin?" Tasmasının ucundan sarkan ismi gördü. "Bam. Memnun oldum Bam."
Jeongguk, köpeğinin patisini tutmuş el sıkışır gibi sallayan alfayı izlerken yüzünde beliren gülümsemeye engel olamadı.
Bogum, Bam'ı sevmezdi. Yalnızca bir yük, bir ayak bağından farksızdı onun için.
"Bam'ın pek de uyku saati geçmiş gibi gözükmüyor."
Taehyung doğrulurken tek kaşını kaldırıp imalı imalı konuşunca Jeongguk başını eğip terliğinin ucuyla yerdeki taşları iteklemeye başladı. Alfa elindeki şemsiyeyi ona doğru uzatıp daha fazla ıslanmasını engelledi.
Taehyung karşısında kızarıp büzülen güzel omegayı sabaha kadar izleyebileceğini düşünse de içinde ona dokunmak isteyen inanılmaz büyük bir kısım vardı, ve o kısmı dinlememek içinse hiçbir sebebi yoktu.
"Gel bakalım buraya bebek."
Bam kendi kendine takılıp Taehyung'u koklarken Jeongguk birden nazikçe bileğinden çekilmesi ile kendini Taehyung'un dibinde, arabaya yaslı buldu. Belinde gezinen el göğsünün sıkışmasını sağlarken heyecanlı bir şekilde yerinde kıpırdanıp Bam'ın tasmasını sanki destek almak ister gibi iki eliyle sıkı sıkı tuttu.
"Sen bana trip mi attın bakalım, hm?"
Jeongguk eğdiği başıyla bir şeyler mırıldansa da konuşamayacak kadar utangaç hissediyordu kendini. Sanki o gün şu an eli belinde gezinen alfanın kucağına atlayan kişi kendisi değil de bambaşka biriymiş gibiydi.
"İnanır mısın hayatımda yediğim en güzel tripti. Tribin bile rüya gibi."
"Taehyung ya..." Jeongguk, omzundan hafifçe itekleyerek kendince onu uzaklaştırmaya çalışsa da önüne geçip kendini araba ile arasına sıkıştıran Taehyung'a kocaman gözleri ile baktı. Nefesi teklemişti bu ani hareketi karşısında.
"Sanki on gün önce Jaehyun'un evinde bir ön sevişme yapmıyorduk-"
Taehyung birden ağzına kapanan elle susmak zorunda kalırken sırıttı. Jeongguk'u utandırmak güzeldi.