one; bad blood.

171 16 1K
                                    

"Düello! Düello! Düello!"

"Hakla onu Parkinson!"

"Karşısındakinin Goldstein olduğunun farkındasınız, değil mi?"

"Yani? Parkinson'dan bahsediyoruz sonuçta!"

Kalabalıktan tezahüratlar yükselirken Jessica ve Tracy, etraflarındaki kimseyi umursamadan asalarını çekmiş ve yalnızca birbirlerine odaklanmışlardı.

"Expelliarmus!" dedi Tracy, karşısındaki kızılı asasız bırakmaya çalışarak, ama Jessica da hızlıydı, büyünün yolundan hemen çekildi.

"Petrificus Totalus!" dedi Jessica. "Boşuna uğraşma, şansın yok."

"Protego!" diyerek önünde bir kalkan oluşturdu Tracy. Ardından kalkanı yok etti ve "Locomotor Wibbly*!" dedi.

Jessica da önüne bir kalkan oluşturdu ama kalkan kalktığında ve Tracy hemen başka bir asasızlandırma büyüsü yaptığında Jessica elinden uçmaya kalkan asasını son anda yakaladı ama büyü güçlüydü ve asa, kendisiyle birlikte Jessica'yı da geriye uçurdu.

"Ne oldu Parkinson?" dedi Tracy, alayla Jessica'ya yaklaşıp tepesinde dikilerek. "Kendinden çok emin görünüyordun."

"Seni minik bir örümcek gibi ayaklarımın altında ezmeden önce konuş tabii," dedi Jessica, ona öfkeyle bakarak. Ardından ayağa kalkmaya yeltendi, ama Tracy onu yere sermek için bir büyü daha yaptı.

Jessica büyüden yuvarlanarak kaçtı ve hızla ayağa kalktı. "Sectumsempra!" dedi asasını hırsla Tracy'ye doğrultarak.

Tracy, yanağında derin bir kesik oluşurken acıyla feryat etti. "Levicorpus!"

Jessica baş aşağı olarak havaya asılırken şaşkınlıkla bağırdı. "Ne yaptığını sanıyorsun seni kaltak!"

Öğrenci kalabalığından hem öfke, hem de onay dolu sesler yükselirken "Beni indirmezsen hayatını cehenneme çeviririm seni orospu!" diye bağırdı Jessica ona.

"Evet, buradan bayağı tehdit edebilecek durumda gibi görünüyorsun," dedi Tracy, alayla.

"Hey, tebrik ederim," dedi James Potter, yanında üç arkadaşıyla birlikte Tracy'nin yanına yaklaşarak. Havada asılı duran Jessica'ya baktı. Tabii illa bahsetmek gerekirse kızın eteği aşağıya inmemişti, Tracy o kadar da acımasız değildi.

"Gerçi daha özgün bir şey kullanmanı beklerdim, bu genelde benim büyümdür çünkü," dedi James.

"Evet, bu işin özü orijinal olmaktır Goldstein," dedi Sirius. "Ama sonuçta bir Slytherin'i havaya asmışsın, hangi büyüyü kullandığına laf etmek haddimize düşmez."

"İyi edersiniz," dedi Tracy. Ardından tekrar Jessica'ya döndü. "Orada havalar nasıl Parkinson? O minik yılan beynine iyice kan gidiyor mu?"

"Kız kardeşimi çabuk yere indir seni aşağılık sürtük!" diye bağırarak yanlarına geldi Fiona Clara Parkinson. Asası Tracy'yi işaret ediyordu.

"Yoksa ne?" dedi Tracy. "Kız kardeşine yaptığım gibi seni de kolayca havaya asabilirim."

"Tracy," dedi Remus, uyarırcasına bir fısıltıyla. "Bu kadar yeter."

Tracy hiçbir şey söylemedi, sadece durumu tartarcasına Jessica'ya, Fiona'ya ve ardından Çapulcular'a baktı. 

"Hassiktir," dedi Sirius o sırada kısık sesle. Oraya doğru gelen Minerva McGonagall'ı görmüştü. "Minnie alarmı. Minnie kalabalığı fark etti, buraya yaklaşıyor."

Tracy hemen "Liberacorpus," diyerek Jessica'yı aşağıya indirdi, ardından kalabalık dağılırken Çapulcular ile birlikte oradan ayrıldı.

Sertçe yere düşen Jessica da başını ovarak "O küçük kaltak bunu ödeyecek," dedi, öfkeyle dişlerini sıkıyordu. "Bunun yanına kalmasına izin vermeyeceğim."

𝗛𝗔𝗨𝗡𝗧𝗘𝗗, participation book.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin