11: şölen

370 55 35
                                    




"yüz ifadeni düzeltebilir misin canım? insanlar korktuğunu düşünecek." minho, bayan bang'ı geçirdikleri süre içerisinde biraz olsun tanımıştı ve bunu kötü niyetinden söylemediğini biliyordu. kadının karakteri buydu ama minho yine de 'korkuyorum zaten' diye çığlık atma isteğini güçlükle bastırmıştı. bunun yerine oturduğu yerde rahatsızca kıpırdanıp sırtını dikleştirdi. yüz ifadesi içinse yapabileceği bir şey yoktu.

omega dün, gece yarısına kadar chan'ın odaya dönmesini beklemiş ve güneş doğana kadar alfanın kollarının arasında kalmıştı. minho ne zaman uyuduğunu ya da ne kadar süre uyuyabildiğini bilmiyordu. uyumadan öncesine dair tek hatırladığı sakinleşmesi için chan'ın salgıladığı feromonlardı. chan kalp kıran konuşmalarından sonra minho'yu sakinleştirmek için elinden geleni yapmıştı. alfa, o gece omegasını sakinleştirmek konusunda başarılı olabilmişti belki ama huzurları uzun sürmemişti.

ertesi sabah, minho üzerinden seneler geçtiğini düşünüyordu, odalarının kapıları büyük bir gürültüyle çalınmıştı. minho gibi chan da uzun süredir daldığı en derin uykudaydı ve bu yüzden uyanabilmesi zaman almıştı. bu da kapının dışındaki kalabalığın daha çok endişelenmesine ve odaya izinsiz dalmalarına neden olmuştu. en önde hyunjin vardı ve onlara anlamsız gözlerle bakan ikiliyi görünce endişeli yüzü biraz olsun rahatlamış, derin bir nefes almıştı.

"seni misafir odasında bulamayınca sana bir şey oldu sandık. chan..." hyunjin gergince ellerini saçlarından geçirdi. "tanrıya şükür, hala hayattasın.''

minho gözlerini birkaç defa kırpıştırınca arkadaki bay ve bayan bang'ı, chan'ın diğer arkadaşlarını ve sürüdeki birkaç alfayı daha görebilmişti. herkes hyunjin kadar endişeli görünüyordu ama minho nedenini tahmin edemiyordu. en son öğrendiklerinden sonra bu evde her zaman, her şeyin mümkün olduğundan emindi yalnızca.

hyunjin minho'yla göz göze geldikten sonra izinsiz odaya daldığı için özür dileyip tekrar chan'a dönmüştü.

''bir konu hakkında... konuşmamız gerek. seni dışarıda bekliyoruz.''

hyunjin odadan çıkıp kapıyı arkasından kapatırken minho endişeyle chan'a döndü. minho yeni uyanmamış olsaydı alfanın, en iyi arkadaşıyla aralarındaki bağdan dolayı olanları öğrendiğini anlayabilirdi ama o an bunu düşünemeyecek kadar şaşkındı.

''ne oldu?''

''bilmiyorum. sen uyu, birazdan gelirim ben.''

alfa yataktan kalkınca yüzünü yıkamak için banyoya uğramış sonra da saniyeler içinde odadan çıkmıştı. gözleri uykusuzluktan yansa da tekrar uyuyamadı minho. büyük bir sorun olduğunu biliyordu çünkü. mühürlendiklerinden beri ilk defa chan'ın hissettiklerini hissedebiliyordu. alfanın gergin ve huzursuz oluşu minho'nun da aynı duyguları hissetmesine neden oluyordu. dışarı çıkıp konuşulanları dinlemek istiyordu ama chan ona burada kalması gerektiğini söylemişti. alfa geri dönene kadar titreyen ellerini yüzüne bastırıp kötü bir şey olmaması için dua etmişti tanrıya.

bir süre sonra chan, omeganın uyumuş olma ihtimaline karşı odanın kapısını yavaşça açıp içeri girdiğinde minho avuçlarına gömdüğü yüzünü kaldırıp chan'a bakmıştı hızlıca. sırtı yatak başlığına yaslıydı ve dizlerini kendine çekmişti. göz göze geldikleri an konuşmaya başladı minho.

''kötü bir şey olmuş. kötü bir şey olduğunu biliyorum, hissedebiliyorum.''

alfa odaya girmeden önce endişelenmemesi için olanları minho'dan saklamayı düşünse de omeganın konuşmasıyla bunu yapamayacağını anlamıştı. çünkü tıpkı minho gibi o da mühürlendiklerinden beri ilk defa minho'nun hissettiklerini hissedebilmişti. omegası onunla aynı duyguları paylaşıyordu. bunun, ölüme böylesine yakın hissederken olması kaderin cilvesiydi fakat olan kötü olayların içindeki tek güzel şeydi belki de.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 12, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

found & lost • banginhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin