üçüncü bölüm.
rare sabahın ilk ışıkları ile birlikte uyanmış ve kendisini seungmin'in yatağında bulması ile sinirlenmesi bir olmuştu. yatakta doğrulup etrafa baktı ve koltukta iki büklüm yatan seungmin'i görmesi ile de sinirle ayağa kalktı. "uyan."
seungmin rare'in dürtüklemeleri ile birlikte kısa bir sürede uyanmış ve kıza bakmıştı "ne oldu?"
"sana sarhoşken beni dinlemeyeceksin demedim mi seungmin, ne diye evimde değilim ben de buradayım?"
"yani burası da evin sayılır, bir sorun mu var?" rare seungmin'in sözü ile gözlerini büyütüp etrafta birkaç tur döndü "palavra sıkma seungmin nereden benim de sayılırmış? tanrı aşkına bıktırıyorsun insanı, neyse uzatmıyorum teşekkürler ben gidiyorum mümkünse iş dışında aklına gelmeyeyim."
rare'in evi terk etmesinin üzerinden birkaç saat geçmiş ve doğal olarak tekneye gelmişlerdi fakat rare dışında herkes buradaydı "biriniz arasın şunu,"
"bana mesaj attı, başkanla birlikte geleceklermiş." seungmin soohyun'un cevabı ile birlikte gözlerini büyütüp etrafa stresle baktı "tekne iyi mi, neden daha önce söylemiyorsunuz bir şeyler mi hazırlasak? ne için geliyormuş, iş için mi yoksa keyfi mi bir şey dediler mi?"
"bugün bizimle tekne turu yapacakmış, teftiş gibi sanırım ve bir şey yapmaya gerek yok zaten her şey tam, istersen içecek bir şeyler hazırlayalım."
"gelince sorarız, beni bi stres bastı." seungmin'in hali ile tayfa kıkırdayıp işlerine döndüler. seungmin ve evelyn, evelyn'in başkan olmasından dolayı eskisi kadar görüşemeseler de birbirlerini çok severlerdi özellikle seungmin konu evelyn olduğunda fazlasıyla titizdi fakat bu titizlik muhtemelen başkan olmasından geliyordu.
"seungminn!!" evelyn canlı bir sesle bağırıp dikkatleri toplamıştı, seungmin kıza el salladığında evelyn ona karşılık verememişti çünkü merdivenlerden çıkıyordu. merdivenler bittiğinde ise atlayıp hızlıca seungmin'e sarıldı "hoşgeldinn, hangi rüzgar attı seni buraya? pek uğramazdın."
"iş rüzgarı attı, bir gün boş olursam gelmek isterim fakat başkan olmak süreli bir iş değil pek zaman bulamıyorum. yine de bugün gece için serbest olduğumdan fazla işim yok, ben de gemi teftişi yapmaya geldim işte." seungmin kıza gülümseyip eliyle geçmesi için yol göstermişti, evelyn mutlu modunu kapatıp tekneyi kontrol etme işine başladığında seungmin gayet düzgün bir teknesi olmasına rağmen dualar etmeye başlamıştı bile.
"sana da merhaba kaptan." rare'in imalı lafı ile birlikte seungmin yüzünü ifadesiz tutmaya çalışarak ona döndü "merhaba dediğimi hatırlamıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
꩜ 𝗙𝗜𝗦𝗛𝗜𝗡𝗚 𝗧𝗢𝗪𝗡 𝗔𝗡𝗗 𝗥𝗘𝗗 𝗪𝗜𝗡𝗘𝗦,, participation.
Ngẫu nhiênbalıkçı kasabası ve kasaba sakinleri // balıkçı hasan.