ERTESİ GÜN
Evet artık abim de ev kuruyordu aklıma çok küçükken abimin sakın benden önce evlenme demişti sanırım abimden önce evlenme yetim diye aslı ablaya çıkma teklifi etmişti aman banane diye düşünürken odaya buse geldi
"Komiserim serhat komiser herkesi serbest bıraktı biz de kafeye gitmeyi düşünüyoruz gelmek ister misiniz?"
"Tamam" dedim ve koltuktan kalkıp buseyle beraber aşağı indim vardığımda herkes buradaydı ama ayaz yoktu kaana dönüp konuştum
"Ayaz komiser nerede"
"Bilmiyoruz ki komiserim,serhat komiser serbestsiniz dediği gibi direk gitti ama nereye gitti bilmiyoruz"
"Tamam nerdenki kafeye gidiyoruz"
"Şey...komiserim bir saatlik yol var"
"Tamam her şey benden" dedim emir konuştu
"Komiserim Batu ve Tunan ın arabalarıyla gidiceğiz" dedi ben de başımla onayladım ve batunun arabasına doğru gidip bindim batunun arabasın da ben,Batu,Kaan,buse,arda bindik tunanın arabasın da tuna,akın,emir,mert vardı yolu tuna biliyordu onlar önden biz arkadan gittik yaklaşık bir saat sonra batunun dediği gibi kafeye gelmiştik birden busenin sesini duydum
"NE OHA" dedi ben hala ne olduğunu anlamıştım ta ki camdan bakana kadar hepsi birden
"OHA" diye bağırdı ayaz kumral bir kıza kolye tekıyordu birden telefonum çaldı arayan tunaydı
"Komiserim gördünüz dimi"
"Evet tuna gördüm ve diyecek bir şeyim yok" diyip kapattım hepsi bana bakıyordu ben umursamadan telefonumu aldım ve kimse görmeden fotoğrafını çekip abime attım biraz sonra abim aradı
"Umay sen ciddi misin?"
"Evet abi aldatıldım"
"Boş ver abicim"
"Abi kimseye söyleme ve bizim bu durumumuz dan dolayı sizin aranız bozulmasın"
"Ama abicim çok seviyordu bunu gözlerin de gördüm sana bakarken çocuk kendinden geçiyordu"
"Gözler de sözlerde yalan söylüyor abi"
"Boş ver abim" dedi ve kapattı ardından ayaz aradı camdan hala onları izliyordum ayaz kıza gözümün önünde sarılmıştı ben de açtım
"Nasılsın Umay?"
"İyi,o kıza nasıl sarıldığını izliyorum sen nasılsın"
"Umay ben..." Dedi yüzüne kapattım ve batuya döndüm
"Batu hadi bakalım başka kafeye" dedim mutlu olmaya çalışarak oda onayladı ve on dakika sonra bir kafeye gelmiştik tunagil arabadan indi biz de indik masalara oturduk garson geldi ben çay istedim diğerleri de siparişlerini verdi ve garson gitti
Daha dün sevdiğim kızı gözümün önünde dövdüler diyordu. Masa da herkes koyu bir sohbete dalmışlardı ben de sadece çayımı içiyordum birden Kaan mesaj attı
Kaan:
Komiserim konuşmak isterseniz buradayımBen
Teşekkür ederim KaanKaan
Ne demek komiserimYazdı ardından serhat komiser mesaj attı
Serhat komiser
Umay olanları duydum ve çok üzüldüm bu gün nöbetde Kaan emir ve sen varsınBen
Tamam komiserim ben üzülmedim siz de üzülmeyin kendi bilir bu saatten sonra beni ilgilendirmiyor ne istiyorsa yapsınYazdım ve telefonu kapattım ve kaanla Emire dönüp konuştum "Kaan,emir ve ben bu gün nöbetdeyiz" dedim hepsi onayladı yarım saat daha oturduk herkes arabalara gitti ben de hesabı ödeyip Batugilin arabasına bindim yol boyunca kimse konuşmadı bir buçuk saat sonra karargaha gelmiştik hemen arabadan inip karargaha gittim ve silahımı alıp nöbet tutmaya başladım
Arkamdan emir ve Kaan da geldi
"Komiserim belli etmeseniz de üzüldüğünüzü biliyoruz şuan içinizi dönkebilirsiniz" dedi emir
"Ya daha dün benim için endişeleniyordu şimdi gözümün önünde aldattı umarım o kız mutlu eder en azından benim yapamadığımı o kız yapsın"
"Sizi çok iyi anlıyorum komiserim ben tam dört kere yaşadım" harbi doğru söylüyordu ve haklıydı beni en çok Kaan ve emir anlıyordu derken telefonum çaldı arayan Aslı ablaydı
"Efendim yenge" artık yengemdi buna alışmam lazımdı
"Umay olanları duydum benim salak kardeşim yine yapmış yapacağını onun adına özür dilerim"
"Yenge boş ver benim veremediğim şeyleri o kız verir inşallah şu saatten sonra istediğini yapsın beni ilgilendirmiyor ve senin bir suçun yok"
"Tamam Umay nöbette misin"
"Evet yenge hadi bizim yüzümüzden moralinizi bozmayın keyfinize bakın dün marketten abur cubur aldım haberiniz olsun"
"Tamam canım" dedi ve kapattı tam bu sırada Kaan konuştu
"Komiserim en son ne dedi"
"Sevdiğim kızı gözümün önünde dövdüler demişti" bunu derken gözüm dolmuştu bu defa emir konuştu "komiserim içinizi dönkebilirsiniz" dedi ve gözümden bir yaş damladı sonra ardı ardına sürekli yaş damladı birden ikisi de gelip sarıldı ben de onlara sarıldım sonra emir geri çekilip konuştu
"Komiserim ben çay almaya gidiyorum istediğiniz bir şey var mı?"
"Yok emir sağol" dedim ve emir gitti ve Kaan bana dönüp konuştu
"Komiserim biraz daha iyi misiniz"
"İyiyim Kaan sağol" dedim bu sırada elinde çaylarla emir geldi
"Alın komiserim" diyip Kaan ve bana çayları verdi biz de aldık ve kimse konuşmadı ta ki telefonum çalana kadar
"Efendim abi"
"Sen ağladın mı lan"
"Hayır niye ki"
"Seni ağlatacak kadar ne yaptı"
"Abi bir şey yapmadı"
"Bekle ben ona ne yapıyorum"
"ABİ SAKIN ASLI ABLAYLA ARANIZI BOZMAYIN BEN EN COK BUNA ÜZÜLÜRÜM O SALAKTA UMRUMDA DA BİLE DEĞİL VE SAKIN BUNU YAPMA" dedim baya sinirlenmiştim
"Tamam bu seferlik bir şey yapmıyorum ama ikinci sefer senin üzerse durumu kötü olur tamam mı?"
"Tamam abi görüşürüz" diyip kapattım zaten nöbetin bitmesine iki dakika vardı,iki dakika bile olsa nöbet nöbetti tutmak şartı tam iki dakika sonra nöbet bitmişti biz de karargaha gidip eşyalarınızı bıraktık ve çıktık herkes evine doğru gitti ben de eve doğru yürümeye başladım Özel hayatım işimi engellememeliydi bu yüzden mutlu olmak zorundaydım her ne olursa olsun işimi engellememeliydi bunları düşünürken binaya gelmiştim
Hemen merdivenlerden çıkıp eve geldim vardığım da ayaz yoktu abim konuştu
"Umay hoşgeldin nasılsın"
"Çok iyiyim abi sen nasılsın"
"İyi ben de" dedi ben de odama gittim ve üstümü değiştirdim rahat bir eşofman ve tişört giydim telefonumu da alıp odadan çıktım....
BÖLÜM SONU...
Umarım seversiniz yorumlarınızı bekliyorum görüşmek üzere 💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAHİN TİMİ
Ficção GeralBir kız çocuğu düşünün o kadar acı çekmiş ama yine de gülmeye ve güçlü durmaya devam ediyor başından bela hiç eksik olmayan sürekli başında ki bela dan bile gülecek bir şey bulan kişi Küçük yaşta annesi ve babasını toprağa bırakıp abisiyle yaşayan...