YALANCISIN

1.Bölüm

-Uyan!
-Lan kalksana dünden beri uyuyorsun!
-Sabah mı oldu?
-Evet!
-Günaydın
-Sanada günaydın!
"Adamdaki rahatlığa bak ya!o kadar işkence ediyoruz.Adam yüzsüz gibi "Günadın"diyor ya"

Kurumuş dudaklarımı dilimle yalayarak ıslattım.

"Eee?bugün hangi işkenceleri uygulayacaksınız ne kaldı!?"

Ellerim arkaya bağlıyken ayaklarımda iple bağlıydı,pantolumda   iki gün önce birisinden çarpıp aldığım çakı vardı.

Kaçmak için sadece bu başımdakilerin gitmesi lazımdı.

Ama o nasıl olacaktı heralde iki buçuk haftadır burdaydım üstum de kıyafet olarak sadece pantolon vardı göğüsümün her tarafında yara izleri vardı iki haftadır beni deşifre etmek için elinden gelen len her şeyi yapsalarda konuşturamıyorlardı.

Başımı eğmiş bir şekilde düşünürken koridordan iki el silah sesi geldi.

Başımdaki iki adam koridora çıkaraken cebimden bıçagı alıp ipi kesmeye başladım yaklaşık üç dakika sonra bütün ipleri kesip   adım sesleri duyarak kapının arkasına geçtim.

İçeri giren adamı elimle bayıltıp belindeki silahı alıp koridora çıktım.

Biraz ileri gidip sağa döndüğümde bir kızla karşılaştım önünde iki adam yere seriliydi.

Beni fark edince silahı yere atıp,
"Seni kimsin?!"
Dedi korkuyla demek türkçe biliyordu .
"Do you speak İngilis"
Bozuk İngilizcemle bu soruyu sorduğuma inanamıyordum.kız korkuyla
"No, İngilis!"
Deyince ben ordan elimi ağzıma koyup biraz güldüm,kız benim vücuduma bakıyordu.

Sonra bana bakıp kendi kendine
"Ben nasıl konuşacam bu adamla s*iktir gelde uğraş şimdi" sonra bana dönüp
"Do you wach either the speak Türkçe"
"Yaw olmayan İngilizcemle İngilizcede konuştum ya başka hiç bir şey demiyorum"
"What dedin gülüm"
Az önce ne dediğini hiç bir şekilde anlamamıştım yani mükemmel ingilizce bilen bile anlamazdı.

Ağzı açık bir şekilde
"Lan madem Türkçe biliyordun niye beni bozuk İngilizcemle konuşturuyorsun!"
Kahve rengi omzuna kadar gelen saçını kulağinin arkasına alarak
"Türk müsün?"
"Evet"
"Vücuduna ne oldu?"
"Burdan çıksak mı?"
Etrafa bakıp
"Aynen de nasıl çıkacağız?"

Önünden geçip az ilerdeki pencereye baktım  kız arkamdan gelirken önümüze iki adam geçti ingilizce bişeyler söyledi kız bana bakarak
"Ne dedi?"
"Ne bilim?"
"Lan az önce sen ingilizce biliyorum diye hava atıyordun!"
Elimdeki silahı adama tutup vuracakken yanımdan ayakkabı uçtu.
"N-e-ne yapyıyorsun?!"
"Bir kızın yanında adam öldürme!"

Ayakkabı yiyen adamın burnu kanarken bir tane yumruk attım anda diğeri başıma silah dayadı.

Arkadan pat diye sesle koskoca adam yere yığıldı.

"Öldü mü?"
"Hem gözumun önünde adam öldürme diyorsun hemde koskoca adamı***"
"Düzgün konuş benimle!"
Lan daha yukarda küfur ediyordu.
Ordan bağırarak
"S*ktir!"
Suratına bakarken
"Gene ne oldu?"
"Burası çok yüksek"
Korkuyor muydu acaba
Dik dik gözlerine baktım.
O da gözlerini  bana dikmişti.

"Ne yapıcaz?"

Aşşagıya eğilip sonra yüzüne baktım.

Bu kız salak mıydı yoksa salak ayağına mi yatıyordu.

"Bir kat aşağıya atlayamaz misin?"
"Ben kızım nasıl atlayabilirim?"
"Ayakkabı fırlatırken öyle demiyordun ama?"
"Ama?"
"Ya burdan atlarsın yada burda yem olursun!"
"Çok vicdansızsın"
"Bunun vicdanla alakası yok"
Aşşağıya masum bir şekilde bakarken
"Bin sırtıma!"
"Ne?"
"Sırtıma bin!"
"Hayır!"

Dişimi sıkıp üstüne yürüdüm.
Ben adım attıkça o biraz geriye adım attı belini duvara değdirince durdu.

Elimi duvara yaslayıp eğilip yüzüne baktım.

"Bak kızım,ister gel ister gelme umrumda değil,ister yaşa ister yaşama aynı şekilde yine ister güzel ol ister çirkin ol s*kimde değil anladın mı?"
"Hı hı"
"Şimdi yaşama istiyorsan bin sırtıma istemiyorsan da beni burda oyalama"

Kız yutkunup

"Tamam, arkanı dön"

Sırtıma bindiği anda sırtımdaki yaralar biraz acısada

"Boynumu sıkı tut!"

Derdemez aşsağiya atladım.Bacaklarim biraz sarsılsada  dik durmayı başarmıştım.

Ordaki yarış motorunu gördüm.

Kızı sırtımdan indirip motorun yanına gidip anahtarına baktım.

"Anahtar bende sen sürebiliyor musun?"
"Anahtar neden sende?"
"Adamlardan çaldım belki lazım olur diye"

Anahtarı bana fırlattığı anda havada yakaladım.Ama kafamda kurcalayan binlerce soru vardı.

Motora atlayıp kıza bakmıştım.Daha adını bile bilmiyordum.Neyse öğrenmeye bile gerek yoktu.

"Bin"
Arkama binip belimi sıkıca sardı.Kolları çok soğuktu yada benim vücudum çok sıcaktı bilmiyorum.

Hızla o yerden ayrıldık kafamdaki bir soruda ,neden güvenlik sistemleri yoktu!

Yabancı ülkedeydik eski evime gitmem gerekiyordu.Yaralarimi tedavi etmem gerekiyordu.

En kısa zamanda Türkiyeye dönmem gerekiyordu.
.
.
.