YALANCISIN

2.Bölüm

.
.
.

Suyu başimdan aşşagıya ılık suyu bedenime döktüm sızlayan yaralarımı 
Dişlerimi sıkıp güzelce temizledim saçlarımı tarayıp şort giyip duştan çıktım.

Banyodan çıkıp koltukta o kızla bakıştım.Ve yanına oturdum.

"Neden üstüne birşey giymedin!"

"Yaralarıma krem sürecegim de hanım efendi izniniz olursa"

"Neden bunu sana yaptılar?"
Dedi sesini kısarak

"Mesleğim yüzden"

"Ne iş yapıyorsun lafı dolandırmadan
söyle"

Ellerime bakıp

"Ajanım"

Kızın gözleri fal taşı gibi açılmış
"Bana neden söyledin seni zora sokmaz mı?"

Elimle saç diplerimi kaşıdım.
"Benim adım Savaş,23 yaşındayım Türküm.Şimdi sen kendini tanıt"

"Adım Büge,21 yaşındayım, Avukatım türküm."

"Avukatsın?"
"Evet"

Gözüme baka baka yalan söylüyordu.
Biraz gülumseyip

"Yalan söyleme!"
"Ney hakkında?"
"Avukat değilsin,adın umrumda değil yani adının gerçek olmadığını biliyorum zatende!"

"Nerden vardın bu konuya?"
"Bana asla yalan söyleyemezsin"
"Sana yalan söylemiyorum ve konuyu burda kapat"

Ayağa kalkıp mutfağa doğru ilerledi Amerikan mutfak olduğu için ne yaptığını görebiliyordum. Bende ayağa kalktım arkasından

"Neden ordaydın?!"

"Kaçırmışlardı"
dedi arkasını dönmeden buzdolabından kolayı almaya çalışıyordu ama boyu yetmiyordu.

Arkasına geçip kolayı aldım.

"Kaçırıldın yani öyle mi?"
Deyip eline kolayı verdim.Açık kahve gözlerine baktım.

"Silah kullanmayı biliyor musun?"

"Hayır!"

"Niye bu kadar sinirlendin?"

"Beni geriyorsun çünkü!"

"Demekki suçlusun!"

"Ne alakası var?"
Diyerek kolayı hızlı ve sert bir şekilde tezgaha fırlattı.

"Niye bu kadar  sinirlendin?"

Derin bir nefes alarak bana baktı.
"Saçma sapan sorular sormayı bırakır mısın?"

Sesimi kısarak
"Ben anladım zaten"
"Neyi anladın anlamadım?!"
"Yok birşey"

Koltuğun yanına gidip çantasını alıp kapıya yöneldi.

"Ben bu saçmalıklardan bıktım herşey için teşekkür ederim,bir daha görüşmemek üzere"

Kaçıyordu yalan söyledigini bildiğim için kaçıyordu ve kaçmasına izin vermicemtim.

Kapının oraya gittiğinde arkasindan gittim yavaş ve emin adımlarla,kapıyı açmaya çalıştı.

Bir daha denedi.

İnanmayıp bir daha

Ben duvara yaslanıp ne yaptığına bakıyordum.Bana bakıp

"Ne yapıyorsun?!"
Sabrını zorluyordum.Sinirle dudağını ısırmaya başladı.Bende üç patlaklı dudağımı dilimle ıslattım.

Benim sakín durduğumu fark edip üstüme yürüdü.

"Sen kimsin ya kapı kitlemeler falan hayırdır?!"

Göz ucumla aşşağıdaki gözlerine baktım.Biraz  fazla yakındı

"Doğruları söyleyene kadar seni bırakmiyacagım ister iki gün geçsin ister bir hafta"

"Sen bana sabrımı sınamak için mi çıktın karşıma!?

"Bana bağırma!"
Gözlerini ayırmadan gözlerime bakıyordu sonra biranda arkasını dönüp

"Offf çattık yaaa!"

"Sende ajansın,silah kullanıyorsun ve eğitimlisin,avukat değilsin ve muhtemelen beni kurtarmak  için geldin doğru mu?"

Bana bakıp biraz gülümseyip

"Çok mu belli ettim?her şey doğru ama bir şey yanlış!"

Tek kaşımı havaya kaldırarak
"Nerde hata yaptım?"

"Seni kurtarmaya gelmedim"
Üstüme atlayarak
"Seni öldürmeye geldim!"

Ne demişti?Ne demişti? Ben bunca sene boşa mı devlete çalışmıştım.
Büge denen kız ayaklarını boynuma dolarken,bu çatlak kızdan kurtulmaya çalışıyordum.

Öne ilerleyip bügenin sırtını duvara çarptım,kızın beli muhtemelen biraz acımıştı. Kollarını tutup duvara yapıştırıp başımı bacaklarının arasından çektim.

Bileklerini sımsıkı bir şekilde tutup  duvara kelepçemiş bir şekilde bana bakmasını sağladım.

"Seni mi gönderdiler?"

Sessizce yere bakıyordu.

"Toysun heralde"

Biraz kendi kendine gülüp 

"En azından senin gibi deşifre olmadım!"

Kim, deşifre olmuştu ben mi?!

"Deş-"

İşte o malum yerime vurdu

"S*ktigimin KIZI"

Dediğim anda suratıma bir yumruk yedim.
Sanki yüzümde hiç işkence izi yoktu. Bir bu kızın yumruk izi eksikti.

"Ben senin düşmanınım!"

Eğilen yüzümü kaldırıp kendisine baktığimda bir yumruk daha atacakken eğilip yumruğunu tutup elimi yumruk yapıp yüzüne geçirecekken,anı bir refleksle oda eğildi ve ayağıyla  ayağıma  çelme takmaya çalıştı.

Çalıştı.

Bacağını tutup kendime çektim.
Bir elimle iki bileğini kavradım.

Zaten bilekleri ve elleri minicikti.

Diğer elimle bacağını tutup kendime çekıyordum.Büge yerde bir şekilde uzanırken,sinirli bir ifade ile bana bakıyordu.

"Ne kadar eğitim alırsan al,sen beni geçemezsin!"

"Her tarafında yara var yüzün dağılmış,belinde kocaman yanık izleri var,ve az önce kaşını yardım.Sence madem bu kadar güçlüsün?Neden?!"

Kısa bir gülüş atıp,

"Sen çok toysun"

Derin bir nefes alıp
"Beni ne zaman bırakacaksın?!"

"Beni dinlediğin zaman"

"Of yine başladın boş boş ne diyeceksin gene acaba?!

"Öncelikle ben devletimi satmadım .
Deşifre olmadım yani ülkem hakkında karşı tarafa hiç bir bok söylemedim öncelikle kafana sok!"

.
.
.