-GEÇMİŞİN İZLERİ-

0 0 0
                                    

Babamin aci olumunden tam 39 gun gecti. 39 gun... Annem babamin olumunden dolayi antidepresan kullanmaya basladi. Abimde psikologa gidiyor ve icki tuketimine basladi. Annem cok onceden ve daha ben dogmadan once sigarayi birakmisti,ama bu olaydan dolayi tekrar baslama gereksiniminde bulunmuştu. Hayır yani,anlayamıyorum... Sinirliyken sigaranın annemin sinirini nasıl geçirdiğini,abimin arkadaşlarının babamın ölümüyle alakalı şakalar yapmasını,ve benimde tam tersine azcık üzülüp sonradan düzelmemi... Ben ailedeki babamı en çok seven kişiydim oysaki. Ama yinede bende abimle bir ara psikoloğa gitmiştim. Fakatt bende pekde işe yaradığı sayılmaz. Artık çok gülmüyorum,ama arkadaşlarımlayken hala gülebiliyorum. Çünkü onlar beni güvende hissettiriyorlar. Mesela örnek vermem gerekirse bunlardan "Lunette,Mia,Ron ve Drake"i kesssinlikle verirdim. Bu arkadaşlarımla Ortaokuldan beri tanışıyoruz. Ortaokulda gerçek bir inektim. Derslerime aşırı gereksiz çalışır,bu yüzden zorbalık görürdüm. Ama birgün Lunette zorbalarımın benim kafamdan aşağı su döktüklerini görünce dayanamadı. Lunette,beyaz saçları ve mavi gözleriyle okulun Tanrıça'sı olarak tanınırdı. Hayatımda gördüğüm en yufka yürekli ve en yumuşak kız olabilirdi. Kendisi onlara karşı çıkıp dövemezdi ama bunun yerine çoğunlukla erkeklerle takılıp tam tomboy havalarında gezen,zorbaların zorbası Mia'yı çağırdı. Mia'yı okula yeni başladığımda hiç sevmemiştim. Zorba olduğu ve sürekli erkeklerle takıldığı için ona Tomboy derdik,ve onu bu yüzden biraz pick me bulurdum. Ama yalan söylemeyeceğim,kız iyi adam dövüyor. 6 yaşından beri Taekwondo'ya gidiyormuş. Maçlara çıkmış ve çoğu kişinin burnunu kırmış,24 tane madalyası var. Kızın dış görünüşü çok soğuk bence,uzun koyu kahverengi saçları ve ela gözleri var. Suratında ise ufacık küçükken dövüş kursunda aldığı bir yara var. Gözünün yanında hemen bir çizik. Neyse,Mia gerçektende zorbaları çok pis dövmüştü. Ona bir teşekkür borçluydum. Ayrıca,Lunette'ye de borçluydum çünkü oda bana vurmalarını engelleyip Mia'yı çağırmıştı en azından. Öğle arasında Lunette ile Mia'yı aynı yerde,yalnız gördüm ve onlara teşekkür ettim. Lunette bana gülümsedi ve rica etti. Fakat Mia rica etmeden,hiç tahmin etmediğim bir şey dedi. "Hey sen,adın neydi? Arkadaş olmak ister misin?" Bende bunu dediği için şaşırsamda adımı söyledim. Ve böylece 3 kişilik bir arkadaş grubu olmuştuk. Lunette bana kek yapmayı,hayvanları beslemeyi ve nazik davranmayı öğretti. Mia ise bana Poomsae,karate ve judo öğretti. İkiside aşırı zıt karakterlerdi ama çok iyi anlaşıyorlardı. Birkaç hafta sonra,Lunette'yle ben otururken ve sohbet ederken Mia birden araya daldı. Bize yeni üyeler bulduğunu söyledi. Öğle arasında bizi onlarla tanıştırdı. Onlar Ron ve Drake'di. Ron,aşırı derecede açık sarı saçları olan,teni açık olan ve gözleri masmavi bir çocuktu. Drake ise beyaz tenli,siyah saçlıydı. Fakat gözleri normal insanlar gibi değildi,sağ gözü mavi,sol gözü ela'ydı. Çok güzel gözleri vardı gerçektende. Bir hastalıktı aslında bu ama adını hatırlamıyorum. Neyse,Drake benimle aynı kişiliğe sahipti,ve Ron ise Mia ile. Aslında dış görünüşlerine göre bence tamtersi olmalıydı ama öyle değildi. Onlara çok güveniyordum. Zor durumda kaldığımda bana hep yardımcı olacaklarını biliyordum.

^-Var Olmayan Yanilgilar-^Where stories live. Discover now