11.bölüm: Çöpçatan.

15 4 10
                                    

"-Geceee! Bak yine devreleri yandı kızın. Ya Gece, kendine gel!"- dedi Rüyoş.
"-Tamam, kendimdeyim. Şimdi gördün mü? Ona yakın olduğumda böyle oluyor işte"
"-Kızım, bu hoşlanmak değil, basbayağı aşıksın. Bu arada Çağan bize cetvel veren çocuk muydu?"- diye sordu.
"-Evet, oydu. Çok harika, mükemmel ötesi bir insan değil mi, sence de?"- dedim hayranlıkla.
"-Öyle Gececiğim, bu kadar aptallık yeter"- dedi geçiştirerek.
Az önce sınıfa varmıştık. Birden çantamda olan günlüğü hatırladım. Sınıftaki her kes koridorlara dağılmıştı. Bunu kullanarak günlüğü çantamdan aldım.
Hay aksi, Rüya sınıfta yoktu. Nereye kaybolmuştu ki bu kız? Bensiz asla koridora çıkmazdı. "Ya başına birşey geldiyse?" Böyle bir durumda kendini koruya bilirdi de, her ihtimali göz önünden geçirmeliydim. "Çok vakit kaybetmesem iyi olacak" diye düşünerek günlüğü tekrar çantama bıraktım ve aceleyle sınıftan çıktım.
3-cü katı didik-didik etmiş, ama onu bulamamıştım. 2-ci kata indim. Koridoru dönecekken duyduğum ses beni durmaya mecbur bıraktı.
"-Nasıl yani?"- konuşan Çağandı. Sesinin çok güzel olduğundan bahs etmiş miydim?
"-Çok açıklayıcı konuştuğumu düşünüyorum."- Bu ses Rüyaya aitti. Allahım, napıyor bu kız? Ne anlatmış ki, şimdi bu çocuğa? Lütfen pot kırma be, Starım.
"-Kankam senden hoşlanıyor. Hatta baya çok. Onu kırarsan kafanı kırarım. O benim için çok değerli."- dedi. Yaa Rüyaaa. Bir dakika. Neee? İyi ki de belli etme dedim ya. Tam şu an yerin dibine girmem lâzım. Utançtan kıpkırmızı olmuşumdur çoktan. Koş kızım, koşş. Başka çare yok. En azından daha fazla rezil olma çocuğa.
Sınıfa doğru öyle bir koştum ki, şu an yarışta olsam, net altın madalya benimdi. Rüyaa, seni hele bir elime geçireyim göstereceğim beni rezil etmeyin cezası nasılmış. Tamam, bu da borcum olsun, sen de benim gibi bir durumda olursan, ben de aynen böyle yapmazsam bana da Gece demesinler.
"-Gece, neden tekbaşına duruyorsun?"- İşte elime geçtin Rüya!
"-Ne yaptığını biliyorum, Rüya. Neden yaptın bunu ya? Rezil oldum, mutlu musun?"- dedim bağırarak.
"-Ben... Ben. Özür dilerim. Senin mutlu olmanı istiyorum. Kötü bir niyetim yoktu. Senin bu kadar kırılacağını bilsem, yaparmıydım hiç?"- dedi mahçupça. Ama böyle olmaz ki, ben kıyamıyorum bu kıza... Ancak iyi bir cezayı hak etmişti. Onun yüzünden artık Çağandan köşe-bucak kaçacaktım.
"-Biliyorum iyi niyetle yaptığını, fakat sonuç olarak rezil oldum. Seni rezil etmek de boynumun borcu olsun, küçük hanım."- dedim. Tam ağzını açacakken: "Sakın ne diye sorma, orası da bana kalsın."- diye ekledim.

~   ~   ~   ~   ~   ~   ~   ~   ~   ~   ~   ~   ~   ~   ~

Merhabalar, canlar... Nasılsınız?
Yeni bölümümüzü beğendiniz mi?

Sizce, Gece Rüyaya nasıl bir ceza verecek?
Ve Günlüğün sırrı ne?
En kısa sürede görüşürüz, hoşçakalın💙

"Gecedeki Ay Işığı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin