Heyecanla elleri titrerken kendina hakim olmakta Zorluk çekiyordu. Chan kapısının önünde giydiği siyah atlet ve gri pantolonuyla nefes kesici görünüyordu.
Tekrar tık tıklatılan kapıyla derin bir nefes alıp giydiği saten takımının şortuna silmişti avuç içini. Direkt kulpu tutup indirmiş chan'ın yerdeki bakışlarının onu bulmasını sağlamıştı.
İri bedenin çocuğun güzelliğine karşı bir kere daha tutulmuştu. Seungmin'in onu bu denli büyülemesi kesinlikle iyi değildi. En azından kalbi için.
"Alayım zincirimi."
Seungmin şimdi konuşmazsa hiç konuşmayacağını bilircesine söylenirken karşı taraftan ufak bi gülüş almıştı.
"Bebeğim, sana zinciri vermek için mi burada olduğumu düşünüyorsun?"
Chan cümlesini bitirir bitirmez seungmin'i belinden kavradığı gibi evin içine sokmuş kapıyı kapatmıştı.
Seungmin ne olduğunu sorgulamadan direkt kollarını chan'ın boynuna dolamış dudaklarına atılan çocuğa karşılık vermeye başlamıştı.
Chan çocuğun beline koyduğu ellerini kalçasına doğru indirerek avuçlamıştı. Seungmin hissettiği ellerle kasıklarını daha da iri bedene bastırırken mırıldanmamak için kendini zor tutuyordu.
Dudaklarından ayrılıp boynuna inen dudaklarla kendini kalçasında ki ellere doğru itmişti seungmin, muhtap hissediyordu chan'ın parmaklarına, eline, sesine, dudaklarına belki de her şeyine.
Özellikle şu an, kendisine dokunması için ruhunu şeytana satabilirdi.
"Chan, mhh.."
Kendine engel olamadan sesler çıkartırken chan parmaklarını çıplak bacaklara sürtmüş ardından çocuğu kucaklamıştı.
Önüne bakmadan ilerlerken önüne geldiği koltuğa yavaşça ve narince uzandırmıştı. Bu tavrı seungmin'in içini hoş edebilirdi ama saniyeler önce onu yemeye çalışmadığını bilseydi.
Sol bacağına öpücükler kondurarak yukarı çıkan chan'la seungmin gözlerinin döndüğünü nefessiz kaldığını hissetmişti.
"Tanrım..."
Chan karşısında onun için ıslanan deliğe çıldırmadan edememişti. Emindi ki uzun ve kalın parmaklarını içinde kasmaya çok istekliydi.
Seungmin deliğinin üstündeki yüze kendini sürtmek için çıldırırken buna gerek kalmadan chan burnunu değdirmişti.
"Chan!"
Seungmin hassas olması sebebiyle bu harekete karşı çocuğun ismini yüksek sesle inlemişti, bunu yapması deliğinin üstündeki yüzün sahibini o kadar tatmin etmişti ki elinde olsa çocuğa tüm gece ismiyle çığlık attırırdı.
Chan dayanamayacak gibi hissederken şortu tuttuğu gibi indirmiş çocuğun çıplak penisiyle karşılaşmıştı. Hoş, kendisini evine alacağını bildiği için iç çamaşırına bile gerek duymamıştı küçük oğlan.
Bacaklarını utandığını düşündüğü için kapatmak isteyen çocuğa engel olmuş tekrardan iki yana ayırarak küçük deliğe doğru eğilmişti.
Pembe delik tam bir bal kovanına benziyordu chan için.
"Seungmin, baldan tatlı görünüyor deliğin bebeğim," cümlesini tamamlamadan bakışlarını gözleri zevkten dolan çocuğa çevirmişti. "İzin ver tadına bakayım."
Bu sözler sadece seungmin'i tahrik ederken zavallıca onayladı başını. "Lütfen.. bana dokunabilirsin.."
Chan aldığı cevapla hiç tereddüt etmeden işaret parmağını deliğin etrafında gezdirmişti.
Bu hareketi altındaki çocuğu daha da kıvrandırırken aldığı kesik nefesleri işitmişti. Chan beklemek istemiyormuşcasına dilini deliğe bastırarak yavaşça içine göndermişti.
Seungmin kendini kasarak çığlık atarken elini chan'ın saçlarına atmış kavrayarak çekmişti. Acısını her tutamdan çıkarıyordu ama bilmiyordu ki bu iri bedene zevk veriyordu.
"Chan! Ah bu çok ani- çok!"
Duyduğu güzel inlemeler chan'ı daha da şehvetlendirirken diliyle dar deliği genişletmeye başlamıştı. İki yana hareket ettiriyor içinden çıkarıp tekrar sokuyordu.
Seungmin kendinden geçmişti.
Hâlâ üstünde onunla oynayan adamın enerjisi tükenmemiş gibi kendisine rimming yaparken aklını başından almıştı.
Chan iki parmağını çocuğun içine ittirirken duyulan zil sesinin hemen ardından jisung'u sesi duyulmuştu. "Şu kapıyı aç hemen seungmin, inleme seslerin tüm duvarları aştı!"
______
KSNSKSMSKSMSNSKSNKSMSMS
Çocuklar gerçekten çok yoruldum
SİNİRLERİM ÇOK BOZUK
Elendikamk
Neyse can sağlığı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
