Ay aşklarım n'abersiniz? Sizi özledim. Başlayalım mı? Evet dediğinizi duyar gibiyim. Sizi bölümle bırakayım. Ben kaçtım.
...
Bazen, hayat insana o kadar boktan bir açıyla bakar ki insana ölüm cazip gelmeye başlar. Hatta ölmeyi bile düşünür insan. En sonunda kendini öldürmeyi düşünür. Ama insanın içinde filizlenmiş yaşama arzusu buna izin vermez çoğu zaman. Bazen çaresizlik,yaşama arzusunu geçer ve şahıs kendi canına kıyar.
Ama ben canıma kıymayacaktım. Çünkü bu dünyada çok sevdiğim insanlar yaşıyordu. Annem, babam,büyükannem, teyzem ve minim.( Miniverse__22)
Bütün bu düşüncelerden çıkıp aynadaki hâlime tekrar baktım. Yüzümdeki oluşan buruk gülümsemeye kaydı gözlerim.
Hâlim berbadın da ötesiydi.
Derin bir iç çekerek musluğu açtım.
Ellerimi biraz ıslatıp yüzüme sürdüm. Fazlasıyla berbat görünüyordum. Dudağım patlamıştı. Gömleğim ıslanmış ve yırtılmıştı. Üzerimde ruj izleri vardı. Gömleğim beyaz olduğu için iç gösteriyordu. Bu halimle nasıl sınıfa gideceğimi sorguluyordum.
Beni kelimenin tam anlamıyla berbat etmişlerdi.
Kalbim,sanki onu hatırlamamı istiyormuş gibi acı dolu bir pompalama gönderdi zayıf bedenime. Elim göğsüme gitti ve kalbimi sakinleştirmek için derin nefesler alıp verdim.
Elim eteğimin cebine gitti. Cep boştu! Gözlerim büyürken ilacımı parçalayıp çöpe attıkları aklıma geldi.
Ben günün sonuna kadar dayanamazdım.
Başka çarem yoktu. Dayanmak zorundaydım. Bir gün herşey düzelecek. Bir gün gerçekten mutlu olabilecektim. Bunu hissediyordum.
At kuyruğu yaptığım saçlarım dağılmıştı. Tokamı çıkarıp saçlarımı saldım. Nerdeyse belime kadar gelmişlerdi. İyice dağıtarak görünen yerlerimi kapatmaya çalıştım.
İdare ederdi. Off kime yalan söylüyorum? İdare falan etmiyorlardı. Ne yapacaktım. Ders falanda ekemezdim.
Saçlarımı biraz daha dağıttım ve açılan yerlerimi biraz daha örtmeyi başardım.
Ellerimi kendime sararak lavabodan çıkıp sınıfa doğru yol aldım. Okulun ilk haftası daha yeni geçmişti. Gerçekten neden berbat şeyler başıma geliyordu?
Okulda yaşadığım herşey deja vu gibi herşey tekrarlanıyor. Ama maalesef sadece kötü şeyler tekrarlanıyordu.
Çenemden elime düşen ıslaklıkla ağladığımı fark ettim. Elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim.
Ben gerçekten eziktim. Ben gerçekten ölmekten beterini hak ediyordum.
Sınıfın kapısını açtığımda sınıfın kalabalık olmaması için dualar okuyordum.
Başımı yavaşça uzattım ve hemen görüş açıma dörtlü girmişti. Kapıyı açmakla bakışları bana dönmüştü.
Ellerimi kendime daha da doladım ve ilk adımımı attım. İzlenme hissi o kadar berbattı ki. Bir de arkada bir jüri gibi oturuyorlar ya..
Attığım her adıma, ellerime, saçlarıma, ıslanmış ve yırtılmış gömleğime kan çanağına dönmüş olan gözlerime... O kadar dikkatli inceliyorlardı ki. Kendimi taciz ediliyormuş gibi hissettim.
Onlarda sanki rahatsız olduğumu fark etmiş bakışlarını üzerimden almışlardı.
Ellerimi zayıf bedenime daha da doladım. Çok rezildim. Bu utancın verdiği kötü his yüzünden gözlerim yaşlar akıtmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAKIŞ AÇIM;;SEUNGMINJI
RomanceHer şey bir Blogger arkadaşlığı ile başlamıştı. Bir yıl boyunca süren internet arkadaşlığında iki genç birbirlerinin kendilerinden uzakta olduklarını sanıyorlardı oysaki. Ama okulda aynı sırayı paylaştıklarını kim bilebilirdi ki? "En çok sevdiğim ve...