3.Bölüm ( Yalan ile başbaşa )

14 1 3
                                    

naber nasılsınız iyisinizdir inşallah neyse yoru yapıp beğenmeyi unutmayın isterseniz banada yazabilirisniz

o an sadece korkudan içimden çığlık atmak geliyordu ya başkası ise ya bana zarar verirse diye içimden geçirmeden duramıyordum korkarakta olsa oturan kişinin yanına gittim ve ona yaklaştıkça okulda gördüğüm ve ormana kadar takip ettiğim kişiye çok benzediğini fark ettim çok garipti kendimi bir çeşit kukla oyunundaki sahnede oynatılan kukla gibi hissetim hayatda böyle değil mi zaten bazen güzel yanları olsa bile o yanları silicek şekilde korkunç sahneler gösterebilir bize oturan kişiye yaklaştıkça içimdeki korku yerine merakı bırakıyordu daha fazla dayanamadım ve hızlı bir hamle ile şapkasını çıkardım ve bir kaç adım geriye gittim hızlıca ayağa kalkıp arkasını dönüp bana bakan kişi görünce içime ufakta olsa su serpilmişti çünkü tahmin ettiğim kişi yani aytaç çıkmıştı o an sadece ona sarılıp ağlamak istiyordum ve tam bir adım atmıştım ki beni engelleyen ailemi hatırladım ve attığım adımı geriye aldım o anki yüzü ifadem neydi bilmiyorum ama aytaç sanki beni anlamıştı sanki benim o adımı atmak istediğimi hatta ona koşup sarılmak istediğimi eski anılarımızı geri istediğimi anlamıştı ve benim gözlerimin içine bakarak bana doğru hızlıca yürüdü kollarını açtı ve beni koca vücudu ile sardı o an aklımdan sadece ona kendimi bırakmak geliyordu başka bir daha düşünmeden kendimi ona bıraktım ve bende ona sarıldım içime öylesine güzel bir his kapladı ki yıllardır bunu yapmak istiyormuşum gibi geldi bir süre daha sarıldıktan sonra aytaç beni kendinden ayırdı ve

Aytaç: biraz oturalım mı?

Mila: olur oturalım

aytaç bana gülümsedikten hemen sonra çocukken çok kaçıp geldiğimiz o güzel göletin kıyısında ikimizde yan yana şekilde oturduk biraz göleti izledikten sonra ikimizde sesizliğmizi bozduk

Aytaç ve Mila: ee naber

dedikten sonra biribirmize bakıp gülmeye başladık sonra aytaç bana bakıp gülüşümü izledi ama yine aldırış etmeden ben yinede gülmeye devam ettim

Aytaç: çok güzel gülüyorsun

dediği anda gülmeyi kesip aytaça baka kalmıştım ve yanaklarımın ısındığını hissediyordum oan sanki dilim tutukluk yapmıştı nedenini ben bile çözememiştim

Aytaç: mila iyimisin yüzün kızarmış

sonra elini yanağımda gezdirdi bu hareketi yaparken benimde onunda hoşuna gitmişti sonra da

Mila: aytaç sana bir şey sorucam

dediğimde elini yanağımdan çekti bana doğru dönük şekilde oturdu

Aytaç: dinliyorum

Mila: bu sabah benden ne istiyecektin?

Aytaç: hah o mu şey

Mila: ney

Aytaç: ah canım sevgilim şarkısını biliyormusun

Mila: evet neden sordun

Aytaç: benimle onu söylermisin

Mila: neden?

Mila: neden aytaç?

Aytaç: seninle şarkı söylemeyi özledim mila

Aytaç: seni özledim

Aytaç: seninle olan herşeyi özledim yoksa sen özlemedin mi?

Mila: aaa şey

Aytaç: ney bana bir cevap ver lütfen

o sırada ağlamaya başladım ve aytaça sarıldım onu o kadar özlemiştim ki onunla olan herşeyi ama herşeyi özlemiştim o benim çocukluğumdu o benim tatlı güzel bir o kadarda komik geçmişimdi bana küçükken en çok dediği melodi lakabını bile özlemiştim ve sonra aytaç bir yandan saçlarımı okşarken diğer yandanda ah canım sevgilim şarkısını söylemeye başladı gözlerim yaşlı ama içimde bir o kadar şaşkın bir şekilde söylediği şarkıyı dinliyordum bu ses o koridorda duyduğum o kadar naif ve hoş olan sesti ama berke bana kendi sesi demişti ah evet doğru ya berke sırf bana yakın olmak için yalan söylemişti ben bunu nasıl akıl edemedim diye kendimi sorgularken aytaç şarkı söylemeyi bitirmişti

Aytaç: mila bir şey mi oldu?

Mila: aytaç sana önemli bir şey sorucam

Aytaç: dinliyorum

Mila: aytaç o okulda

Aytaç: evet

Mila: kaçan

Aytaç: evet

Mila: kişi sen miydin?

Aytaç: evet

Mila: ne

Aytaç: evet bendim hatta ormana girdim benim peşimden gel diye ama o

Mila: o ?

Aytaç: berke seni kandırdı

Mila: onu daha yeni anladım zaten

Aytaç: nasıl dedektif hanım

Mila: 1 berke garip davranıyordu

Aytaç: ee

Mila: 2 onun gibi gösteriş meraklısı birisi böyle bir sese sayip olsa illaki gösterir

Aytaç: doğru tespit ee başka

Mila: senin şimdi gösterdiğin sesin ve o an duyduğum ses aynı ses

Aytaç: sizi tebrik ederim dedektif hanım beni yakaladınız

aytaçlarını uzattı ve

Aytaç: tutuklayın beni

dediğinde

Mila: seni cidden özlemişim

Aytaç: bende seni melodi bende seni

yıllar sonra ilk defa melodi demişti gülerek ona bakıp

Mila: unutmamışsın

Aytaç: seninle olan herşey benimle melodi

Mila: peki tamam hala hatırlıyormusun bakalım

Aytaç: tabiki bakalım

Mila: benim hangi meyveye alerjim var hıh

Aytaç: ama çok kolay bu tabiki de yaban mersini

Mila: tamam en sevdiğim yemek

Aytaç: hmm zeytin yağlı yaprak sarması

Mila: oyy keşke olsaydı

Aytaç: seda sultana söyle yapsın

Mila: hmm söylerim en sevdiğim tatlı bunu bil bakalım

Aytaç: sen şerbetli tatlı sevmezsin sütlü seversin ama fazla değil oyüzden oyumu elmalı turtada kullanıyorum

Mila: oha doğru

Aytaç: sen benim hakkımda ne biliyorsun

Mila: herşeyi sor al cevabını

Aytaç: hangi meyveye alerjim var?

Mila: ee çok kolay yaban mersini ne

aytaç ile aynı alerjiye sayiptik nedenini biz bile bilmesekte fazlada üstünde durmadık çünkü biz aytaç ile birlikte büyümüştük herhalde ondan kaynaklıdır diye zamanında annelerimi çok yakın dostlardı ama ne olduğunu anlamadan bizi ayırmışlardı

Aytaç: en sevdiğim tatlı

Mila: haha çikolatalı pasta

Aytaç: ayy evet doğru keşke olsada yesek ya

aytaç karnını biraz ovuşturduktan sonra ayağa kalktı üstünü düzelti bana elini uzattı kalkmama yardım ettikten sonra elini bir ok işareti yaptı ve

Aytaç: istikamet pastane

Mila: cidden yememye mi gidiceğiz

aytaç yüzünü bükerek bana yavru kedi takliti yaparak

Aytaç: ne olurrrr

onu kırmamak için

Mila: peki tamam

derken elimi hızlıca kapıverdi hızlı bir şekilde koşmaya başladı ben sadece ona eşlik etmek ile kaldım


MelodiOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz