Gözümü kapının çalınma sesiyle açtım.Aşağı indim ve kapıyı açtım annemle babam gelmişti.
"Anne,baba hoşgeldiniz."
"Hoşbulduk İrem'im hoşbulduk."
"Geçin içeri."
Annemlerle birlikte içeri girdik.Annemle babamı koltuğa oturttum babam otururken konuşmaya başlamıştı.
"O şerefsiz abin nerede?"
"Uyuyor baba."
"Kızım gidip çağırır mısın?"
"Tamam baba."
Abimle yengemin odasına gittim kapıyı çaldım ve konuşmaya başladım.
"Abi annemle babam geldi seni çağırıyorlar."
"Geliyorum."
Annemle babamın yanına gittim.Bir süre sonra abimle yengem geldi.
"Anneciğim babacığım aç mısınız kahvaltı hazırlayayım mı?"
"Olur Sinem kızım."
"İrem."
"Efendim baba."
"Benim oğlum nerede?"
"Burdayım ya baba."
"Neredesin göremiyorum?"
"Baba abim burada ya."
"Abini demiyorum Tayyip oğlum nerede?"
"Evinde baba."
"Tamam kızım ara Tayyip'i Doğa'yı da alsın gelsin kahvaltıya hadi ara."
"Tamam baba arıyorum."
Telefonumu açtım ve Doğa'yı aradım.
"Alo,Doğa aşkım uyandınız mı?"
"Uyandık İrem."
"Ya babamlar geldi de sizi çağırıyorlar gelsenize kahvaltıya."
"Tamam aşkım birazdan geliriz."
"Tamam."
Babam ve annemle konuşurken kapı çalmıştı.Kapıya bakmak için kalktım.
"Hoşgeldiniz."
"Hoşbulduk İrem."
"Babam içerde deminden beri Tayyip de Tayyip öldü yemin ederim."
"Sus lan Allah korusun."
"Sende ne Hüseyin amcacı çıktın be hadi geçin içeriye."
"Görüyoruz seni annemin yanında İrem Hanım."
"Kes be."
Talha'yla Doğa içeri girmişti.Bende arkalarından gittim.
"Hüseyin amca."
"Ooo oğlum hoşgeldiniz."
Babam kalkıp Talha'ya sarılmıştı.
"Baba gelinimizi unuttun."
"Unutmadım kızım Doğa'mı hiç unutur muyum?"
Annem Talha'ya sarılırken babam Doğa'ya sarılmıştı.
"Hoşgeldin Doğa."
"Hoşbuldum Hüseyin amca."
"Baba sarılma merasiminiz bittiyse oturun artık."