snow on the beach

72 19 1
                                    

Yorumlarınızı bekliyorum.

'And It's like snow on the beach weird but fuckin' beatiful

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'And It's like snow on the beach weird but fuckin' beatiful.'

Sahile kar yağması gibi, garip ama göz alıcı.

Açık maviye, hatta griye kaçan denizin küçük dalgaları kıyıya vururken kum oldukça soğuktu. Gözleri gökyüzünden yere doğru yol alan minik kar tanelerine gitti.

Sarı saçlarına hafif hafif dökülüyordu. Eli beline gitse de telsizini rozetini ve silahını arabada bıraktığını fark etmişti. Arkadaşlarının dediği gibi yapacaktı.

Bir gün işten uzaklaşacaktı. Elini hafifçe suya soktu, gerçekten soğuktu.

O sahne sanki filmlerde bir sahne gibiydi.

"Ellerini kaldır. Sakın ani bir hareket yapma." Başına dayanan silahla ellerini kaldırırken ses asla tanıdık değildi.

Silahını bıraktığından son birkaç saniyede binlerce kez pişman olurken dinlemedi arkasındaki adamı. Silah daha da sertçe dayanmıştı kafasına. Arkada silah seslerinin yükselmeye başladığını da duyabiliyordu.

Çok farklı bir ana denk gelmişti.

Hızla arkasını dönerken arkasındaki adamdan silahını aldı ve bu sefer silahı ona doğrultmuştu.

Simsiyah saçlar arkada toplanmış beyaz bir ten. Elmacık kemiğinde küçük bir iz yüzündeki gamzelerini belirten bir gülümseme.

"Michelle'in adamlarının bu kadar becerikli olduğunu bilmiyordum." Aklında asla bağdaştıramadığı cümleden şuanda gerçekten yanlış yerde olduğunu anlayabiliyordu. Ama o doğru yerde olduğunu düşünmeyi seçti. Polis olduğunu söylememeyi.

"Neyden bahsediyorsun bilmiyorum ama şuan gülmen gereken bir şey göremiyorum." Siyah saçlı olan gülerek olun silah tutan bileğini dizine çarpıp silahı düşürmüştü ve hızla kendisinden kısa olan bedeni yere savurdu.

"Eğlendiğime göre?" Jimin kendisini sert kumların üstünde bulurken geç kalmamıştı. Ayağına sertçe tekme atarak adamı yere düşürürken üstüne çıktı.

"Kimsin bilmiyorum ama çok eğlenecek gibi durmuyorsun.". Kolunu boynuna bastırarak onun nefes almasını engellerken adamın bir anda ciddileştiğini görebiliyordu.

Kendisini tekrardan onunla yer değiştirmiş bulurken gücünün de farkındaydı.

"Kimsin sen?" Üstündeki adam gülerek devam etmişti. "Hiçbir alakan yok değil mi?" Yeşil gözler siyah gözlere gerçekten anlamaz gibi bakarken kafasını olumsuzca sallamıştı.

"Jungkook, işimiz bitti! Tüymemiz lazım!" Arkadan gelen sesle admaın adını öğrenmişti, tepkisini değiştirmedi. Belli etmedi kim olduğunu bildiğini.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 07 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

us.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin