ogni volta che mi baci

179 28 24
                                    



Jake uyanmıştı duyduğu kapının gıcırtısına.

Uyku dolu gözlerini araladığında karanlıkta görebildiği tek şey odada yavaşça hareket etmeye çalışan tedirgin bir figürdü. Tedirgin olduğunu nereden mi çıkarıyordu? Omega burnu sağ olsun.

Yorganın altından çıkardığı elleriyle çoktan çapaklanmaya başlamış gözlerini ovuştururken odada hareket etmeyi bir türlü beceremeyen tedirgin figür Jake'in kapının yanına koyduğu ayakkabılığa çarpmış ve neredeyse tüm dolabı kendiyle birlikte yere düşürmüştü.

Çıkan yüksek gümbürtüyle kumral oğlan şimdi tamamıyla uyanmış ve anında yatağından fırlamıştı. Odanın ucuna ulaşıp ışığı açtığında yerde yatan Jay nedense onu hiç de hayal kırıklığına uğratmamıştı.

"Jay, gerizekâlı mısın sen?"

İşte günlerdir geceyi odalarında geçirmeyi ve Jake'in yüzüne bakmayı reddeden sarışın şimdi tam da burada, Jake ile paylaştıkları odalarında, Jake'in ayaklarının ucundaydı -tam anlamıyla, yere düştü ya hani-. Bu adam neden her gün yerlerdeydi? Yerçekimi ona farklı mı işliyordu, Jay'in vücudu belki de karşı koyamıyordu ona.

Hâlâ yerde olan Jay, sırtının üstüne yuvarlanırken ellerini sağ dizine sarmış ve acı dolu bir mırıldanma salmıştı ufak odalarının içine. "Çok kötü vurdum ağlayacağım," Jay acıyla konuştuğunda Jake uykulu ve diğer oğlana sinirli olmasına rağmen gülmeden edememişti. "Gülme."

"Alfalığa gel," Jake, gözlerini devirirken oğlanın beş para etmez alfalığına laf etmeden duramazdı elbet. "Hadi, tut." Yerdeki esmere uzattığı eli anında kavranmıştı. Jake, tüm gücüyle yerdeki çocuğu çekip kalkmasına yardım ederken Jay ona nefesinin altından teşekkürlerini iletmişti.

Şimdi yerden kalkan Jay ve uykusundan acımasızca uyandırılan Jake, Jake'in yatağında oturmuş birbirlerine bakmamaya çalışıyordular. Yani, daha doğrusu Jay bakışlarını elinden geldiği kadar Jake'inkilerden kaçırmaya çabalıyordu. Sonunda bu saçmalığa dayanamayan Jake yanındaki alfaya uzanıp oğlanı sarı saçlarından düşünmeden çekelemişti. Canı ard arda yanmayı bir türlü bırakamayan Jay suratındaki acı dolu ifadeyle Jake'e döndüğündü kumral oğlan ona bağırmaya başlamamak için kendini zor tutuyordu.

"Odanın yolunu bulmuşsun." Jake, yüzündeki sinir ifadeyle konuştuğunda Jay derince solumuştu.

Esmer oğlan günlerdir -daha spesifik olunacaksa Jake'in karşısında sergilediği dürüstlük gösterisinden beri- geceleri Riki'nin yatağında uyuyarak geçiriyordu. İki koca oğlan tek kişilik bir yatağa nasıl sığıyordular Jake bilmiyordu ve öğrenmek de istemiyordu, teşekkürler. Yine de bu kadar saçma bir şey olamazdı. Jay'in yaptığı şey yirmi yaşındaki bir adama yakışıyor muydu yani şimdi?

Jake ile yatmayı istemek zorunda değildi. Jake bunu çoktan kabullenmiş ve artık birinin onu onunla yatacak kadar çekici bulmuyor oluşunun egosunu incitmesine izin vermeyecek aşamaya ulaşmıştı. Tek sorun şuydu ki Jay gelip bunu onun yüzüne söyleyecek toplara sahip değildi ve bu kadar sinir bozucu bir şey daha düşünemiyordu Jake. Neden diğer oğlan gelip onunla yatmak istemediğini açıkça Jake'e söylemek yerine ondan kaçıyordu ki? Bu bir tür alfa olayı falan mıydı acaba? Bir omegayı reddetmek yerine ondan ölesiye kaçmak falan.

Jay, buruşan pijama üstünün uçlarıyla oynuyordu, sökülmeye başlayan ipliklerini çekeliyor ve yanaklarını dişliyordu. Jake, karşısındaki oğlan konuşmayınca tekrardan kendinde bilmişti konuşma sırasını ve bu sefer direkt girecekti olaya.

"Bak Jay, bu şey tüm grubu etkiliyor," Jake, yataktan sarkan bacaklarını kollarının arasına toplarken devam etti, "Jungwon bile kızgınlıkta olmasına rağmen bana kocaman bir mesaj yolladı ve aramızda ne problem varsa onu çözmemizi söyledi." Bu doğruydu, diğer omega gerçekten de ona kocaman okkalı bir mesaj yollamıştı. Jake seni koca mankafalı Jay ile ne derdiniz varsa çözün beni uğraştırmayın zaten gebermek üzereyim eğer iki dakika daha...

sadece gel ve öp beni | jaykeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin