vieni a prendermi e basta

254 36 21
                                    


// hey hey hey ufak uyarı
bu kurguda A/B/O ögeleri var ve bu evrendeki cinsiyet kavramının bizimkiyle yakından uzaktan alakası yok. omegaların cinsel organları bir kadınınkiyle aynı yani evet, jake'in bir vajinası ve rahmi var. eğer bu sizi rahatsız eden bir şey ise lütfen okumayın. rahatsız olmayanlara ise iyi okumalar diliyorum.

Eğer bir idolseniz vücudunuzun size ona bağışlamanız için yalvardığı ihtiyaçlarını görmezden gelmeye eninde sonunda alışırdınız. Uyku mu? Güzel rüyalar görmeye baybay deyin. Midenizi tıka basa dolduran sıcak yiyecekler? Üç dakikada hazır eriştelere merhabalar! Peki ya sizi zirveye çıkaran cinsel aktiviteler? Elinizle iyi anlaşmaya başlasanız iyi olur çünkü bir daha birileriyle yatma şansınız bir idol olduğunuzda yüzde sıfır virgül sıfır sıfır sıfır bir olur.

Jake, kendini bu hayata adamadan önce -başka bir bakış açısıyla ruhunu şirketine satan anlaşmaya imzasını atmadan önce- çok sağlıklı bir hayat sürdürdüğünü iddia edemezdi. Sonuçta o bir Avustralyalı idi ve hayatının çoğunu güneşin altında hücrelerinin kansere dönüşmesine izin vererek geçirmişti ve hep unutkan bir çocuk olmuştu.

Annesi ona hatırlatmadıkça su içmeyi veya aile yemeklerine katılmayı unuturdu, çoğunlukla arkadaşlarıyla oynamakla ya da evlerinin arkasında kalan denizde yüzmekle geçirdiğindendi bu.

Yani uzun hikayenin kısası Jake dikkatsiz yaşamaya alışıktı. Gecenin üçünde uyanıp midesinin gurultusuyla iki büklüm olmaya ya da susuzluktan kuruyan dudaklarını yemeye alışıktı, şükürler olsun ki bir idol olduğunda o açıdan yeni bir hayata adapte olması gerekmemişti.

Ancak ufacık, minicik, küçücük bir problem vardı.

Jake bundan pek gurur duymuyordu çünkü bu zamana kadar kime bu tür deneyimlerinden bahsedecek olsa onu yargılayan bakışlarla karşılaşmıştı -tahmin ediyordu ki Kore'de bu gençler arasında pek de yaygın değildi- ama problem şuydu ki Jake cinsel açıdan aktif biriydi. Hatırladığı kadarıyla lise üçten I-land günlerine uzanan stajyerlik dönemine kadar da öyle kalmıştı.

Ta ki yarışmayı kazanan yedi kişiden biri olup o lanet sözleşmeyi imzalayana kadar.

Gerçekten yanlış anlamayın, Jake hayatından memnundu. Yani, kim sevdiği şeyi yaparken milyonların sevgisini kazanmaktan hoşlanmazdı ki? Sorun orada değildi. Sorun şuradaydı, bu rüyalarının yaşamı onu kurutup yok ediyordu. En son ne zaman biriyle yatmıştı? İki sene önce? B12'si kesinlikle eksik olmayan Jake artık hatırlayamıyordu bile.

Jake, bir tür sürtük falan da değildi, insanlarla yatmadan da yaşayabilirdi -ki şu anda çoktan yaptığı gibi- ama elbet ki bir omega kızgınlıklarını yalnız geçirmeyi ancak bir yere kadar kaldırabilir, dimi? Çaresiz oğlan, daha önce hayatında hiç ikincil cinsiyetini isteklerine bir bahane olarak kullanmamıştı ancak tüm bu zoraki erdemli hayat onu başka birine dönüştürüyordu.

"Benimle yatar mıydın?'' Jake, çekinmeden sormuştu masada karşısına yerleşmiş uyuşuk hareketlerle önündeki gevreğini kaşıklayan esmer oğlana.

Hayatının en gurur duyduğu döneminden geçmiyordu tamam mı? Acilen biriyle sevişmesi gerekiyordu yoksa artık çıldıracaktı. Daha kızgınlık dönemi yaklaşmamıştı bile ancak Jungwon'un zamanı neredeyse gelmişti ve genç oğlanın havaya yaydığı feromonlar Jake'in omegasını uyandırıyordu ve o çok, çok aç bir omegaydı.

Sorusunun kurbanı Jay, omega arkadaşının sözleriyle neredeyse ağzına doldurduğu yumuşamış gevrekte boğulmuştu.

"Huh?'' Demişti esmer oğlan, sonunda kendini boğulmaktan kurtarmayı becerebildiğinde. Jake'e sözleriyle onun aklını havaya uçurduğunu kanıtlayan koca gözlerle bakıyordu ve kumral oğlan bir an için sarışının şaşkınken ne kadar sevimli olduğu hakkında ufak bir iç monoloğa kapıldı.

"Duydun işte," Jake omuzlarını silkerek konuştuğunda Jay'in şaşkınlığı on kat artmıştı, diğer oğlan nasıl bu kadar dürüst olabiliyordu? "Benimle yatar mıydın?"

"Tamam– Kendini tekrarlamana gerek yok, şüphesiz ilk söyleyişinde duydum." Elindeki kaşığı kasenin içine bırakan Jay hızla söylediğinde Jake gözlerini devirmişti bıkkınlıkla, ne diye esmer oğlan sorusuna cevap vermiyordu?

"Peki?" Tonu talep doluydu, Jay diğer oğlanın cidden bir cevap beklediğini fark edince tekrardan boğulmuştu öksürüklerde. Bu da nereden çıkmıştı şimdi? Jake kızgınlığa mı giriyordu?

"Hayır, daha üç haftam var." Jake cevapladığında Jay kaşlarını çattı.

"Sesli mi söyledim?"

"Evet, seni gerizekâlı."

Jay şu anda kendinden küçük oğlanın ona ettiği saygısızlığa çemkirecek mantığa bile sahip değildi, Jake gelmiş ve beynindeki her bir devreyi patavatsız sorusuyla yakmıştı. Cidden, madem kızgınlığı yakın da değildi öyleyse kumral oğlan ondan ne istiyordu? Jay'in bir günü bile bu dört duvar arasında huzurlu geçemeyecek miydi? Dün Riki'nin aptal şakalarıyla başa çıkmak zorunda bırakılmıştı bugün de Jake'in büzdüğü dudaklarıyla ona sorduğu salak sorularını mı cevaplayacaktı?

Şimdi canı gerçekten sıkılmaya başlamıştı Jake'in, "Cevap verecek misin artık, Jay?" Diye sordu karşısında bir tür transa geçmiş gibi sessizce duraksayan oğlana.

Jay anında oturduğu sandalyede hoplamış ve gözüne giren saçlarını boynunda asılı duran bandanasını çekiştirip geri sabitlemişti. Jake, esmer oğlanın saçları yüzünden çekilince ortaya çıkan yakışıklı suratından böylesine etkilenebileceğini hiç düşünmemişti sonuçta onu her zaman görüyordu ancak şimdi farklı hissettiriyordu her şeyi, Jay ona ifşa olan koyu gözleriyle bakarken ensesinden kuyruk sokumuna kadar değişik bir titreşim yayılmaya başlamıştı Jake'in.

Alfa, diye hatırlatıyordu içindeki omega ona karşısındaki oğlanın ikincil cinsiyetini. Jake kendine geri fısıldıyordu: Biliyorum, kapa çeneni.

"Yani," Diye başlamıştı oğlan, sonra da durdurmuştu kendini. Sanki kendi ağzından çıkabileceklere güvenemiyormuş gibi bir ifade vardı keskin hatlı suratında. Jake, oğlanın gözlerinin hâlâ onda olduğunu fark ettiğinde alt dudağını ufakça dişlemişti. Hayır canım, tabii ki de esmer oğlanı yoldan çıkarmaya falan çalışmıyordu. Bu hiç uygun olmazdı.

"Beni yoldan çıkarmaya mı çalışıyorsun?" Oyununu hemen söken Jay büzüştürdüğü suratıyla sormuştu, önünde yaşananlara inanamıyordu, omega grup arkadaşı bildiğin onu yatağa atmaya çalışıyordu ve hiç utanması da yoktu? Jay, diğer oğlanın bu kadar yürekli olabileceğini tahmin bile edemezdi fakat anlaşılır ki daha Jake hakkında bilmediği bir sürü şey vardı. Azgın köpeğin teki olması da bunlardan biriydi.

Jake, bu raddeden sonra diğer oğlandan sır sıklamanın onu hiçbir yere getirmeyeceği sonucuna varmıştı: "Evet," Zaten dürüst olmak varken ne diye yalan söylesin ki? Bu zamana kadar kendine binlerce yalanı tekrarlayıp durmuştu çoktan kumral oğlan, bundan sonra bir tek basit ve dümdüz olmak vardı onun kitabında. Bir şeyi düşündü mü? Söyleyecekti. "Beni becermeni istiyorum."

Tamam.

Belki biraz abartmış olabilirdi çünkü son sözüyle Jay oturduğu sandalyeden düşmüş ve peşinde sürüklediği bir kase dolusu gevrek onunla birlikte yeri boyladığında mutfakta yankılanan ses apartmandaki herkesi endişelendirmiş olmalı ki Jake daha ayağa kalkıp Jay iyi mi diye bakamadan içeri dalmıştı diğer oğlanlar.

"Jay hyung?" Diye bağırmıştı Sunoo, şokla aralanan ağzını kapatıyordu ince elleri. "Aman tanrım, Jake sana saldırdı mı?"

İftiranın alakasını kavrayamayan Jake geri bağırdı: "Ne? Neden öyle bir şey yapayım ki? Ben barışçıl bir omegayım!"

sadece gel ve öp beni | jaykeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin