Jeongguk:
Hoseok hyung merhaba.
Hoseok:
Jeongguk merhaba.
Bir şey mi oldu?
Jeongguk:
Hayır sadece bir şey soracaktım.
Hoseok:
Tabii çekinmene gerek yok.
Biz arkadaşız.
Jeongguk:
Ya tabii.
Ben dün dans ederken yorulduğum için salonda uyuyakalmışım.
Hoseok:
Kendini çok yoruyorsun.
Bazen dinlenmen de gerektiğini unutuyorsun.
Jeongguk:
Sorun o değil.
Bu her zaman olan bir şeydi.
Uyurdum sonra uyandığımda üstümde bir örtü bulurdum.
Alışığım buna.
Alışık olmadığım ise sabah kendi odamda kendi yatağımda uyanmış olmamdı.
Hoseok:
Ne?
Ama nasıl?
Jeongguk
İşte ben de sana bunu soracaktım.
Dün Jimin hyung kursa gelmedi.
İşleri vardı.
Kurs senin.
Sen her gün oradasın.
Evimin şifresini de senden ve Jimin'den başka kimse bilmiyor.
Sen mi beni eve götürdün diyecektim ama şaşkınlığına bakılırsa yapmadın bunu?
Hoseok:
Hayır Jeongguk.
Dün yarışma ve kursla ilgili birkaç belgeyi düzenlemem gerekiyordu.
Geç saatlere kadar odamdan çıkmadım.
Kim seni evine götürmüş olabilir ki?
Hiçbir fikrim yok.
Ya da Fernando ile arkadaşken evine falan geldi mi o?
Belki şifreni gördü.
Jeongguk:
Hayır güvenmediğim kimseyi evime götürmem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alejandro ||Taekook||
FanfictionAşkın bir tuğlaya benzediğini öğrendim, onunla ev inşa edebilir veya cesedi gömebilirsin. [text + düz yazı] 23.06.2024