you belong to me

19 4 0
                                    

ilk defa bir-birlerine karşı dürüst olmuştular o gece.

M:
-Bana güveniyorsun değilmi?

J:
-Tabiki...

M:
-O zaman o adamla aranda ne yaşandı anlat.
-Sen birini öldüremeyecek kadar saf birisin Jisung.

Jisung önünde oturan adama güveniyordu.
Hiç kim kendi hayatını riske alıp,evde bir suçluyu gizlemez.
Helede bir savcı.

Kafasını koltuktakı yastığa yaslayıp derin bir nefes almıştı.

-Her şey üniversitede başladı...
-Fazla dikkat çeken biri değilimdir.
-Ama bana aşık olduğunu söyledi,defalarca sıkılmadan.

Minho duyduğu şeylere tepkisiz kalmaya çalışıyordu.

-Bende her seferinde geri çevirdim.

-Ama onun hırs yapıp bana zarar vermesi aklımın ucundan bile geçmemişti.
-Çünki bana karşı hep çok nazikti.
-Son 1 ayda bana yapmadığını bırakmadı.

-Beni tutukladığın geceni hatırlıyorsun değilmi?

Minho kafasını sallamıştı.

-O gün benim doğum günümdü.

Minho bu qarip tesadüfe üzülmüştü.

-O gece sınırını aştı...
-Sokakta sarhoşken beni taciz etmek istedi.

Minho'nun şaşkın bakışları sinire çevrilince 
kendini sakin tutmaya çalışmıştı.

-Nasıl bu sınırı aşmasına izin verirsin güzelim...

Jisung duyduğu sözlerle gülmüştü hafifce

-Neye gülüyorsun?!
-Birinin sana dokunmasına öylece izinmi verdin.
-Sen istemediğin sürece sana hiç kim dokunamaz.

Han minho'nun sinirli haline ve sahiplenici tavrına karşı koltukta dizlerinin üstüne kalkıp ellerini minho'nun boynuna sardığında gülümsemişti.

-Sakin ol...

Minho ona sarılan Jisung'un belini iki eliyle kavradığında kendine doğru çekmişti.

Minho'nun üzerine düştüğünde kafasını onun omuzuna gömmüştü.

Minho gülümseyip iki eliyle jisungun belini okşadığında konuşmaya başlamıştı.

-Bu sana izin veriyorum demekti sanırım...

Minho jisungun güldüğünü boynundakı sıcak nefesten hiss etmişti.

Jisung iki eliyle koltuktan destek alarak kaldırmıştı kafasını minho'nun yüzüne bakarak evet demişti.

Minho jisung'un onayından sonra hemen belini tutarak onu altına almıştı.

Altında duran bedenin yüzünü incelemişti.
Işıldayan gözlerinden, yanağındakı bene,ordansa küçük pembe dudaklarına kaymıştı gözleri.
Nedenini bilmeden nefes alışları artmıştı.

Kafasını eğdiğinde jisung'un kendini öne vermesiyle dudakları buluşmuştu.
Tek eliyle koltuktan destek alıyordu diğeri ileyse jisungun tshirtunun içindeki belini okşuyordu.

Jisung elini minho'nun boynuna atdığında saçlarını keçiştirmeye başlamıştı.

Karanlık odanı nefes sesleri ve küçük inlemeler doldurduğunda minho son kere kavradığı alt dudağı dudakları arasından bırakıp geri çekilmişti.

Jisung ayağa kalkan minho'nun kolundan tutmuştu.
Kafasını kaldırıp nereye diye sormak isterken kendini minhonun kucağında bulmuştu.

Minho onu kucağında odasına taşırken Jisung  açıkta olan boynuna öpücük kondurmuştu.

☆𝑳𝒂𝒗𝒆𝒏𝒅𝒆𝒓/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin