•1•

2 0 0
                                    

Chicago, zenginler şehri. Ne zaman yabancı veya farklı eyaletten birine burada yaşadığınızı söyleseniz zengin olduğunuzu şıp diye anlarlar. Veya sadece durumunuzun iyi olduğunu. Ancak belki de bazı zenginler için sessiz bir eyalet veya küçük bir kenar kasaba da cazib gelebilir. Keşke sadece bir huzur arayışı olsaydı. İflas'a yaklaşmak blackstar'lar için ölüm gibi bir şeydi. Özellikle Lilibet blackstar için.

"Bayan blackstar, işe başlamadan önce bir kahve içmez misiniz?"

Lilibet ellerini başına koyup ani gelen siniri hangi köşeye fırlatabileceğini düşündü. İmkansız olmasa o duyguyu kopartıp bir güzel pataklamak isterdi. Sabaha kadar yorulmazdı. Koyu kahve saçlarını savurarak mavilerini dikti kadına kibirlice.

"Çık dışarı, daha fazla ukala olma. Bunca işimin arasında bir de kahve içmemi bekliyor."

Kadın başını eğmiş kapıda öylece duruyordu. Oysa neyi yanlış söylemişti ki? Sadece samimice bir soru sormuştu, istediği cevabı alamayarak.

"Çık dışarı dedim!"

Fırlayarak kapıdan dışarı çıktı kadıncağız. Gözlerinde büyük bir korku vardı çünkü daha fazla hadsizlik yaparsa olacakları çok iyi biliyordu.

Akşama doğru Richard Blackstar, lilibet e üvey anne yapmak istediği ikinci karısı ile beraber malikane de olmuştu. Lilibet onları salonda bekliyordu. Tam olarak onları değil sadece babasını. Uzun bir konuşma planlamıştı.

"Lilibet, biz geldik babacım."

Babası içeriye adımını atmıştı yanındaki sürtük ile. Lilibet anlamaz gözlerle baktı.

"Ne yani? Sevgilini de mi bizimle sürükleyeceksin o kasabaya?"

"Evet xandra da bizimle gelecek ancak sevgilim olarak değil, biz bu gün evlendik."

Yapay sarışın ve uzun suratlı çirkin xandra kibirle gülümsedi. Lilibet sinirlerine hakim olamayacağını anlıyordu ancak şu an elbet vermesi gereken bir cevap vardı adi babasına.

"Tebrik mi bekliyorsun şu an?"

"Hoş olabilirdi."

"Annem yaşarken bunda ne bulduğunu anlayamıyordum ancak bir anlık hevestir yakında geçer dedim. Annem öldü, ve sen bu içi geçik muşmulayla mı evlendin?"

"Laflarına dikkat et! O artık senin annen yerinde bunu aklına iyice aklına sokmazsan aramızda hoş olmayan şeyler yaşanır lilibet."

Lilibet elindeki viski bardağını yere bıraktı ve iki eliyle birden alkışlamaya başladı. Babası sinirle üzerindeki ceketi çıkartıp hizmetçiye fırlattı. Xandra da aynısını yapınca bir de ıslık tuttu onlara.

"Bravo, başarılarının devamını dilerim richard blackstar!"

Sinirle merdivenleri çıkarak odasına yöneldi.

"Lilibet! Hemen buraya gel küçük hanım!"

"Rich, sen sinirlenme o daha çocuk. Alışacak zamanla, ben elimden geleni yapacağım merak etme. Zamanla arkadaş olacağız bak gör. Onu kendi kızım yerine koyacağım."

İkisi sarıldılar. Xandra attığı yalanlardan hoşnut olmuş kocasına iyice sokuldu.

"Sen muhteşem bir kadınsın."

••
"Şuna bak ya aptal! Mal varlığımızı kaybederken bir de mirasçı getirdi eve. Akılsız, düşüncesiz!"

"Efendim sakin olun, lütfen. Kendinize zarar vereceksiniz böyle yüksek ses kullanmak çok sağlıksız."

Happy House • Boris Pavlikovsky Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin