MELODY | HYUNLIX

4. bölüm

"Ama ben de söyleyeceğim öyleyse, onun en yakın arkadaşı değil de sadece hizmetçisi olduğunu. Hatta kazadan önce seni kovduğunu da söylerim. Sen de tıpkı arkadaşmışsınız gibi yapışmadın mı ona? Sırf sokakta kalmamak için."

- 🎶 -

Eşyalarımı toplayıp arabaya yürürken, Seungmin'in içeride olduğunu farkettim. Ne alaka bu ikisi?

Camı tıklatıp sordum. "Ne konuşuyorsunuz?"

Gerildiler. Çok garipti. Seungmin'i ilk defa öyle görüyordum. Hyunjin de kaşlarını çatarak sordu Seungmin'e. "Evet, mevzu neydi? Söyleyecek bir şeyin mi var?"

Biraz duraksadıktan sonra konuştu Seungmin. "Hiç... sadece beni de eve bırakabilir misin diye soracaktım."

"Oydu yani sadece?"

"Evet, aynı yere gidiyoruz sonuçta. Kabul ettin varsayıyorum, bin Felix."

Arka tarafa geçti, ben de ön koltuğa oturdum. Saçma bir gerginlik vardı aralarında. Doğal ama, ikisi de birbirinden pek haz etmiyor. Olsun, en azından bu kadar katlanıyorlar birbirlerine.

Eve gittiğimizde Hyunjin bizimle güzelce vedalaştı, ancak Seungmin sesini bile çıkarmadı. Ayrıca o gece tek kelime dahi etmedi.

Meraklanıp odasına gittim, uzanıyordu öylece. Yatağa oturup sordum. "Bir sorun mu var Seungmin?"

"Yok. Sadece yarın olacak seçmeleri düşünüyorum."

"Düşünmek yerine pratik yapsan daha az stresli olmaz mı?"

Doğruldu. "Felix, sen önermişsin beni Chris'e."

"Evet, kızdın mı?"

"Hayır. Merak ediyorum. Cidden seninle rekabet etmemi istiyor musun?"

"Kaç kere söyledim sana bunu?"

"Sadece acıdığın için mi, yoksa cidden beni rakibin olarak mı görüyorsun bilmiyorum."

Aptalca düşünüyordu, sinirlendim. "Seungmin, senin yeteneğin karşısında acınası olan benim. Cidden iyi şarkı söylüyorsun. Kıskandım hatta seni. Madem benden çok daha iyisin, o zaman sahneye de sen çık istiyorum. Kendini bu kadar küçümseme lütfen."

Biraz sustu, sonra sarıldı bana. Anlam veremedim çünkü bunu gerekmedikçe yapmıyordu. "Tamam, elimden geleni yapacağım." Dedi.

Cidden yapıyordu, ben koroya dahil olup olmayacağımı bile bilmeden onu gazladım. Benim de biraz çalışmam gerekiyor.

Ertesi gün, seçmelere katılmasam bile izlemek istedim, Hyunjin sayesinde çok da zor olmadı zaten. Sadece Chris'ten rica etmesi yetmişti.

Çok kişi de yoktu katılan, bir kaç kişi sadece. Jisung salona girip bizi gördüğünde bir an duraksadı. Ancak sonra direkt yanımıza yürüdü. "Kim Seungmin, sen de mi katılıyorsun?"

"Evet, bir sorun mu var?" Yine ona karşı hep takındığı gıcık tavır ile yanıtlamıştı Seungmin.

Jisung da onun yüzünden geriliyordu. Seçmelerden önce gerginlik hiç de iyi değildi. İkisini de kolundan tutup sahne arkasına götürürken konuştum. "Çok erken gelmemiş miyiz?"

"Erkense erken. Ne yapmaya çalıştığını biliyorum." Dedi Seungmin.

Aynı tavırla yanıtladım. "Biliyorsan ayak uydur."

"Aman iyi, ne yapacağız?"

"Sohbet muhabbet. Çok sıkıcı beklemek."

Sessizlik oldu. Hiç bir ortak noktaları olmadığı nasıl da belliydi.