8 Temmuz Pazartesiİyi okumalar dilerim.
.
.
.
Zahir bey ve Aden hanım yukarı çıktıktan sonra uzun bir süre sessizlik hakim olmuştu.
Pars bir anda yerinden kalkıp yanıma oturdu. Merakla ona döndüğümde gözlerime bakmaya devam etti.
"Şey, acaba biraz kendinden bahsedebilir misin? Yani merak ediyoruz. Ben ve abilerim." dedi gözlerini kaçırarak.
"Yani benim hayatımda ekstra bir şey yok. Çoğunlukla evdeyim. Ev dışında sadece okula, dershaneye gidiyorum. Onun dışında genelde test çözüyorum, kitap okuyorum." dedim.
Hepsi şaşkınca bakıyordu bana. Pars "Yani başka hiçbir şey yapmaz mısın? Hobin yok mu?" dedi.
"Hayır, yok."
Milan ilk defa konuşarak, "Resim falan da mı çizmiyorsun, ya da her hangi bir müzik aleti çalmıyor musun?"
Sesi çok garip bir his oluşturmuştu içimde. Garip ama iyi bir his.
"Sadece ilk okulda resim çizdim. Sonrasında ailem yasakladı. İkisi de çok disiplinli insanlardır. Bu sebeple de derslerim konusunda katıydılar. Dikkatimi dağıtacak eşyaları bile koymazlardı odama." dedim.
Batur "Bu çok sıkıcı değil mi? Sadece derslerden ibaret değil ki hayat. Arkadaş edinsen, dışarı çıkıp gezsen, gençliğini yaşasan da derslerine gereken vakti ayırarak başarılı olabilirsin. Bu şekilde derslerin iyi olsa da içine kapanık biri olursun ve bu durumda da arkadaş edinemezsin."
"Evet, haklısın. Benim hiç arkadaşım yok. İlk okuldan sonra da olmadı. Herkes çok başarılı olduğum için hocaların beni övmesinden rahatsız olup uzaklaşıypr benden. Ben de isterim en azından okulda konuşacak yaşıtlarımın olmasını ama maalesef onlar istemiyorlar. Ben de bu duruma alıştım zamanla. "
Cidden öyleydi, ben alışmıştım yalnız olmaya. Gerçek arkadaş ne onu bile bilmiyordum ben.
"Bunu düzeltebiliriz. Tabi sen de istersen." Milanın sözleri ile Pars'ta ayağa kalkarak heyecanla konuşmaya başlamıştı. "Evet evet. Abilerim bizim için program hazırlıyor. Herşeye vaktimiz oluyor bu sayede. Senin için de hazırlarız. Dersler dışında bizimle gelebilirsin. Yani gelirsin değil mi?" dedi umutla gözlerime bakarken.
"Yani, bilmem ki. Nasıl bir program bu?" dedim merakla.
Onu kırmak istemiyordum ancak öncelikle nasıl bir programları olduğunu bilmem gerekiyordu.
Pars tam bir şey söyleyecekken, Batur "Saat geç oldu abicim. Yarın devam edersiniz. Haydi yataklara. "dedi.
Milan ve Pars itiraz etmeyerek yukarı çıkarlarken ben de ayağa kalktım ve arkalarından gittim.
Odalarına gitmeden önce ikisi de bana "iyi geceler." demişti. Gülümseyerek karşılık verdim ve kendi odama geçtim. Hala çok uykum vardı.
Kıyafetlerimi değiştirip tekrar yatağıma geçtim ve uyumadan önce bugün olanları düşünmeye başladım.
Karan, Altuğ ve Boran bana karşı önyargılıydılar. Nedeni ne ya da nedeni var mı onu bile bilmiyorum. Yani insan hiç bir sebep yokken neden tanımadığı bir insana önyargılı yaklaşırdı ki. Batur, Milan ve Pars gibi tanımaya çalışabilirler di onlarda. Ama bunun yerine görmezden gelmeyi tercih edeceklerdi sanırım. O halde bana da yapacak bir şey düşmüyordu onların yaptığını yapmak dışında. Onlar benimle iletişime geçmiyorsa ben de geçmezdim. Hem ne kadar az insan, o kadar çok huzurdu bana göre.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALLERİN ACI GERÇEĞİ
Подростковая литература!BU YAZDIĞIM SON KARIŞAN BEBEK KURGUSUDUR! NURAY DİRİ VE YILDIZ TOZUNUN GERÇEK İLE GERÇEKLİĞİN KAFALARINDA YENİDEN YAZILDIĞI BİR KURGU İLE SİZLERLEYİZ. BU KİTABIN ANLAMI ÇOK DERİN OLMAKLA BİRLIKTE, YAZARLAR İÇİN DE ÇOK AYRI BİR YERDE OLAN VE DAİMA...