Episode 3.

428 10 24
                                    


Acaba Semih'i de mi davet etseydim belki o da benimle gelirdi ve böyle yalnız kalmış olmazdım. Of ya daha sabah tanıştığım adamı şimdi çağırmam fazla saçma olmaz mı? Ya niye olsun ki sonuçta mesafeli davranmadı o da samimi davrandı yani hem bir akşam yemeği yicez o da yalnız kalmasın bende sonuçta sanki yeni tanışmış arkadaşlar gibi olduk. Of neyse en fazla " Gerek yok." falan der yani olabilir sonuçta teklif etmekten zarar gelmez. Neyse ya ilk önce hazırlanayım bari sabah ki pasaklı halimle gezmeyeyim. Üstüme Madonna yaka beyaz bir bluz altıma da siyah bol pantolon giydim saçlarıma da hafif şekil verdim sıra makyajımdaydı. Bu sefer hazırlanacak biraz vaktim vardı...Son olarak dudağıma nude bir ruj geçtikten sonra son olarak aynaya baktım ve işte şimdi hazırdım. YAAAAH! Bu kadar güzel olmak zorunda mıyım yaa!? Neyse boş tantanaya gerek yok. Odadan çıktım ve başta cidden içime durduk yere bir heyecana karışık bir korku yayıldı sonra geri bu his içimden uçup gitti.

*kapıyı tıklatır.*

Semih: Kim o ?

*perdeyi açar ve bakar ve o an tatlı bir gülümsemeye karışık bir şaşkınlıkla*

Semih: Efendim y/n bir şey mi oldu?

Y/n: Şeyy- şey diyecektim müsait misin?

Semih: Evet müsaitim.

Y/n: Birazdan akşam yemeği yenilecekmiş haber vermek için söyleyecektim de sabah bana odanda kısa süre boyunca kalma izini verip bana anlayış sağladığın için karşılık olarak yani istersen beraber gidelim diyecektim.

Semih: Ahh! Evet haklısın aklımdan çıkmış olur tabi gidelim istersen sen git oraya ben geliyorum.

Gülümser bir şekilde onay sağladım ve oraya doğru gittim küçük kabinler vardı karşılıklı karşılıklı bu kabin masalarının üstlerinde menüler vardı neyse bir tane önünde cam olan ve camları açık güzel bir yer buldum neyse ki hemen geçtim oraya oturdum ve bekledim. Ardından Semih biraz hızlı yürüyüşler ile ben oturana kadar geldi ve

Semih: Geldim kusura bakma ufak bir görüşmem vardı da o an kapıyı çaldın ondan biraz bekle dedim.

Utanmıştım yine rahatsız etmiştim de bunda yine hatam yoktu bilmiyordum kii! Hem bölünürse bölünsün bir kerede bir konusma eksik kalsın zararı dokunmaz.

Y/n: Hmm anladım kusura bakma

Semih: Önemli değil ya iyi oldu böyle yoksa oda servisi yaptıracaktım ahahah. Yalnız olmayı hiç sevmem. Her zaman bir yerde ses olsun isterim yanımda birde yakınım olsun isterim. Sessiz sokak, mekan ve yerleri hic bir zaman bana göre bulmamışımdır. En azından sesli yerler yine gürültüsü ile yalnızlık barındırmıyor.

Y/n: Haklısın ama bazen de kafa dinlemekte önemli bazen bir yerde düşünmek de çok güzel ya da kendi kendine kalıp kendini farketmek bunlar da iyi şeylerdir. Ben yalnız yaşıyorum mesela aslında bunu istememiştim ahahah ama ailem memlekete gitmek istiyordu ve bende benim şehrim olan İstanbul'da kalmayı tercih ettim.

Semih: Sende haklısın sonuçta istemediğin bir yerde durmanın manası yok bende eskiden ailemle yaşıyordum ama kariyer hayatım başlayınca yani çocukluk evremden çıkınca işler eskisi gibi olmadı mrkan zaman kalınca maç için şehirden şehire bile gidiyordum sonunda İstanbul'da yaşamaya karar verdim en azından evim burada olsun diye bende yalnız yaşıyorum.

*sohbet ilerler... yemekler söylenir... yemekler yenilir...  sohbetle daha çok ikisi birbiri hakkında bilgi sahibi olur ve gülmeler eğlenmeler... saat akşam 23.45 oluur...*

Y/n: Saat kaç telefonum yanımda değil?

Semih: Bekle... 23.50

Y/n: Ciddi misinn? Hahahahahahah cidden farketmemişimm

Semih: Evet ahahahha konuşmaya odaklanmışım zaman su gibi akıp gitti.

Y/N'in gözlerinde ki yorgunluk hayli belli oluyordu.

Semih: İstersen seni odana bırakayım sen dinlen sabah beraber kahvaltı yaparız yine ne dersin?

Semih benimle çok diksiyonlu konuşmaya çalışıyordu ama bir o kadar da içtendi acaba bu mesafeli konuşması yeni tanışmamızdan dolayı mıydı? Büyük ihtimalle ondandı. Semih çok kibar, centilmen ve bir o kadar da yakışıklıydı. Normalde sarışın erkekleri çok beğenmezdim genelde tercihlerim esmerlerden yana olurdu ama ilk defa sarışın birinin bu kafar yakışıklı ve çekici olduğunu görmüştüm. LAN BU ADAM BANA SORU SORMUŞTU BENDE YÜZÜNE MAL GİBİ BAKIP KALDIM?!

Semih: Heyy! İyi misin y/n bir şey mi oldu?

Y/n: Ayy şey- pardon bir şey düşünüyordum. Kusura bakma tamam tamamm :)

Semih'de onaylarcasına gülümsedi ve beraber odalarımızın olduğu koridora gittik. Semih kendi odasının kapısının önündeydi yan odada ise ben vardım ve Semih tam odaya girmeden önce

Y/n: Semihh

Semih: Efendim

Y/n: İyi gecelerr. (dedim gulumseyerek)

Semih: Sana da iyi geceler güzel kız.

Odama geçtim. Aman Allah'ım ne kadar çok şey öğrendim onun hakkında o kadar basit şeyleri bile anlattı ki demek ki bir şeyi yaşarken ya da dinlerken ince detaylara kadar takılan birisiymiş. Galiba herkese bunları anlatıyor çünkü beni daha yeni tanıdı neden bu kadar çok şey anlatma gereksinimi duydu ki? Herkese mi anlatıyordu bunları yoksa beni samimi bulduğundan mı?

Aklımda bir sürü saçma sapan soruyla üstümü değiştirdim ve yatağa uzandım. Aklımda sadece Semih vardı. Gece uykum hiç ama hiç yoktu işte klasik uyku düzensizliği dersem daha doğru olur.
İlk önce ne yapsam diye düşündüm ama bir anda aklıma Semih'i stalklamak geldi. Sahi ben bunu niye yapmıyorum amk... Gece boyunca Semih'i araştırdım onun hakkında ne kadar bilgi varsa hepsini öğrenmeye çalıştım. Daha önce ki maçlarından da bir kaç tanesini izledim gerçekten çok yetenekli ve muazzam bir oyuncuydu. Bir maçta gol atmıştı tribünlerde beraber bende mutlu oldum ve şu an gol atmasına sevindiğim adam bir önümde ki yan odamda yatıyor ve  onunla bu akşam bir akşam yemeği yedim. İnanılır gibi değildi. Sonunda şarjım azalmıştı ve telefonumu şarja taktım sonra yatağa yattım uykum olmasına rağmen başta sorular uykumu kaçırmıştı ama şimdi derin bir uyku çekebilirim neyse  keşke rüyasında beni görse...

               " devam edecek... "

Lost Kisses (Semih Kılıçsoy & y/N)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin