6. Bölüm

0 1 0
                                    


Hadi Anwir yapabilirsin. " Pav ellerini açmış oğlunun yürüyerek ona gelmesini bekliyordu. Bir yaşındaki Anwir babasına gülümsedi ve bir adım bile atamadan tekrardan poposunun üstüne düştü. Sonra hiç bir şey olmamış gibi emekleyerek babasına doğru gitmiş, gelmesini bekleyen kollara kendini bırakmıştı.

" Yavaş yavaş öğrenecek. " Dedi Nari önüne oturan kızının gür saçlarını örerken. Nari'ye göre Pav ikinci kez baba olmanın verdiği heyecanı hala atlatamamıştı.

" Anwir nerdeymiş? " Pav oğlunun yüzünü elleriyle kapattı.

" Aa buradaymış! " Dedi tekrardan açarken.

Anwir kahkahalarla gülüyor, babasının kucağında sevinçle zıplıyordu. Pav oğlunu kendi çekti ve mis gibi kokan saçlarını kokladı. " Ailemize mutluluk kattın oğlum. " Diye fısıldadı.

Inari'nin ona baktığını görünce diğer kolunuda açtı ve " Nerdeymiş benim kızım?" Diye söylendi yüksek bir sesle. Inari hemen gülümsemiş ve annesinin önünden kalkarak babasına doğru koşturmuştu. " Burdayım! " Diye bağırdı. Tam anlamıyla mutlu bir aile tablosuydu.

En azından gecenin ilerleyen vakitlerine kadar.

XXX

Saatler geçtikçe karanlık geceye kasvetle çökmüş, tepedeki ay olacakların korkusuyla bulutların arkasına saklanmıştı. Pav ve ailesinin biraz ilerisindeki kum tepelerinin ardında haramiler saklanıyor, saldıracakları anı şehvetle bekliyorlardı. Heryeri yakıp kül edeceklerdi. " Başlıyoruz. "Diye fısıldadı yüzü örtülü bir erkek sesi. Grubun lideri gibi en önde dikilmiş, etrafı gözlüyordu. El işareti verdiği gibi arkadındaki adamlar yavaşça Pav'ın çadırına doğru gitti. Bütün alanı kuşatmışlar, aynı anda saldıracaklardı.

Dışarıdaki katliamdan haberi olmayan Pav kucağındaki kızını ve oğlunu öpüyor, kahkahalar atıyordu. Nari yüzündeki gülümsemesiyle onlara baktı ve yer yataklarını kurmak için yavaşça ayağa kalktı. Üst üste dizilmiş minderlere doğru bir kaç adım atmıştı ki çadırın önünden gelen ayak sesleriyle durdu ve
" Pav. " Dedi. Sesi tedirgindi.

" Efendim? " Pav hala çocuklarıyla oynuyor, bilmesede ailecek son dakikalarını geçiriyordu.

" Dışarıda biri var sanırım. "

Çadırın içindeki kahkahalar aniden kesildi. Pav oğlunu Inari'nin kucağına verirken yavaşça ayağa kalkmış karısının yanına gelmişti. Yüzündeki gergin ifadesiyle sessizlik içinde dışarıyı dinliyordu. Kulağına bir çığlık sesi geldiğinde çenesini sıktı ve " Biri gelecek miydi? " Diye sordu sessizce.

" Hayır. " Nari onlar gibi korkmuş çocuklarına yaklaştı.

" Ben gidip kontrol ediyim. Siz burada bekleyin. " Pav kemerine takılmış hançerle çadırın giriş örtüsüne doğru yaklaştı. Adımları temkinli ve dikkatliydi.

Arkasındaki Nari bebeği Inari'nin kucağından aldı ve iki çocuğunu da kendine çekti. İçinden dualar ediyordu. Pav bir kaç adım daha atmıştı ki çadırın örtüsü açıldı ve içeriye üç kuşanmış harami girdi. Yüzlerine kadar örtülmüş, simsiyah kıyafetler içinde soğuk gözlerle aileyi incelediler.

" Fakir bir aile daha. " Dedi ortadaki olan sinir olarak.

Anwir annesine sokuldu ve dudakları titriyerek ağlamaya başladı. Bebek olmasına rağmen kötü şeyler olacağını hissedebiliyor gibiydi. Nari şok haliyle kucağındaki oğlanın ağlamasını duymuyor , korkulu gözlerle adamlara bakıyordu. Göğsünde sıkışan nefesi ve gümbür gümbür atan kalbini hissetmemek imkansızdı. Kızını ki daha da kendine çekti. Hemen önündeki eşi hançeri arkasına gizlemeye çalışıyordu.

Göçebe KanyonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin