Aşkın Yol Haritası

3

Berk: "Tatlı yerken mesela inanılmaz tatlı oluyorsun... Az önce neydi o huysuz şirin hallerin?"

Gözlerimi devirdiğimi görünce gülmüştü. Ama ben gülüyor muyum? Hayır... Neyse ki Berk de fazla uzatmadı ve uslu uslu oturdu bir süre...

Aybike: "Peki ne yapacağım şimdi? Mesaj atmıyorum. Göndermeli hiçbir şey atmıyorum. Muhtemelen Sarp şuan ondan vazgeçtiğimi düşünüyor ve ben öylece bekliyorum."

Berk: "Amaç o zaten tatlım."

Ben şaşkınca ona bakarken Berk kahvesinden bir yudum alıp göz kırmıştı.

Berk: "Ona tutkuyla bağlıydın. Hatta neredeyse kapısında yatacakmışsın çocuğun... Şimdi bir anda o ilgi gitti. O da merak ediyor emin ol. Yakında o senin ilgini çekmeye çalışacak. Çünkü elinden kayıp gitme ihtimalini düşünmeye başladı artık."

Ben bunu mantık süzgeçimden geçirince Berk'i yine haklı buldum. Tabağımdaki tatlının bittiğini görünce yaramaz bir çocuk edasıyla Berk'in tatlısına ortak oldum. Neyse ki o da bunu gülerek karşıladı ve benimle paylaştı. Ben olsam burada katliam çıkarırdım...

Aybike: "Peki şimdi ne yapmam gerek? Sadece bekleyeyim mi? Ya da mesela belki onu kıskandırmak gerekir? Belki seninle bir fotoğraf paylaşsak?"

Berk başını hemen iki yana sallamıştı.

Berk: "İşte tatlım önemli bir kural... Sürekli yalvarıp kendisini vazgeçilmez hissettirmemek kadar önemli bir kural daha hem de: Asla ilişkin bittiği an yeni birisiyle ortaya çıkma. Şimdi ondan vazgeçme ihtimalini düşünüp adım atacak belki de. Ama eğer benimle ya da başkasıyla fotoğraf atarsan hayatında yeni birisi olduğunu düşünecek. Ve ondan hemen vazgeçtiğini söyleyip ilişkiyi tamamen bitirecek. Hatta saçma imalarıyla beraber kendini haklı çıkaracak bir de üzerine. Tamamen bitmeyen bir ilişki için çok yanlış bir yöntem."

Aybike: "Off... Haklısın. Elim kolum bağlı oturup bekleyeceğim yani. Beni gerçekten seviyor mu, bir gün aklına düşer miyim diye bir umut bekleyeceğim..."

Yine mutsuzca arkama yaslanıp düşüncelere dalmıştım ki Berk çenemden zarifçe tutup ona bakmamı sağladı. Ardından o da arkasına yaslandı.

Berk: "Surat asmak yok... Yakışmıyor bir kere sana... Elbette hiçbir şey yapmadan oturup beklemeyeceksin... Ona günlük rutinini takip edebilmesi için fırsatlar sunacağız... Yani tatlım ara ara gittiğin yerleri, yaptığın işleri instagram hesabında paylaşabilirsin... Böylece o da merakını giderir..."

İçimi tatlı bir heyecan kaplamıştı şimdi. Tüm o umutsuzluk hali kaybolmaya başlamıştı. Berk iyi ki gelmişti hayatıma... Bana yol gösteriyordu.

Aybike: "Böylece hem ondan tamamen vazgeçmediğimi sadece yorulup hayatıma odaklandığımı da görebilir."

Berk beni büyük bir tebessümle izliyordu. Ben de kocaman bir gülümseme ile onu...

Berk: "Yani o kadar tecrübesizsin ki aşk konusunda... Küçücük bir yol göstersem dahi çok mutlu oluyorsun. Gerçekten bu ilişki nasıl oldu merak etmiyor değilim."

Aybike: "Peki bay çok bilmiş madem siz aşk konusunda bu kadar bilgilisiniz sizin neden bir ilişkiniz yok?"

Berk: "Çünkü... Aşk konusunda fazla bilgiliyim... Bir şeyi ne kadar çok bilirsen o kadar uzaklaşıyorsun aslında. Heyecanını yitiriyor anlamı kalmıyor. Aşk denen şey aslında bir ilüzyon. Ve sırrını bildiğin bir numarayı izlemek ne kadar mantıklı ki?"

Berk kahvesini yudumlamaya devam ederken ben de şimdiden neler yapacağımı, neleri paylaşacağımı planlamaya çalışıyordum.

...