0.7

373 52 18
                                    

Öncekı bölümü okuduğunuzdan emin olun

.

"Hazır mısın evlat?"

Jisung şapkasını takarak odadan çıkmış, "Hazırım baba!" diyerek diyerek aşağı kata inmişti.

"Çok oyalanmayın sakın, bugün hwang aileside bizde" dedi salonda oturan kadın. Adam onun alnından öpmüş, "Geç kalmayız hayatım" demişti.

Jisung onlara gülümserken babası ile beraber evden çıkmışlardı. Arabaya ilerlerken Jisung Hyunjin'i aramak için elini telefonuna attığı an yan evlerinin kapısı açıldı.

"Geldim!" diyerek bağırarak ayakkabılarını giyen Hyunjin'e karşı ikili güldü. Hyunjin giydiği ayakkabı ile koşarak yanlarına geldi.

"Selam!" dedi neşeli bir sesle. "Selam Hyunjin, nasılsın bakalım" diye sordu bay Han.

"Çok iyiyim, çok heyecanlı birde". Hyunjin'in minik minik zıplaması Jisung'un da gülümsemesini sağladı.

Arabaya binmişler, ikili arka tarafa beraber oturmuştu. "Ay umarım biz alırız Jisung bu maçı, sonuna kadar tezahürat yapacağım"

"İçime doğdu kanka kesin bizde maç" dedi Jisung. "Ay lütfen!" diyen Hyunjin ile güldü.

Sohbet eşliğinde stadyuma gitmişler, arabadan inip biletlerini göstererek içeri girmişlerdi. Bay Han koltukların birine otururken, ikili ise demilere yaşlanmış heyecanla maçın başlamasını bekliyordu.

"Acaba totu tutar mıyız?" diye sordu Hyunjin. "Bunu çok istiyorsun değil mi?" diye sordu Jisung.

"Evet! Küçüklüğümden beri bir beyzbol maçına gidip, o topu tutmak istiyorum"

"O zaman bugün o top bizim" diyen Jisung ile güldü. Maçın başlaması ile ikili o tarafa dönmüş, maç boyunca arada çığlıklar atmış, tezahüratlar yapmışlardı.

"Öndeyiz! Öndeyiz!" diyerek yerinde zıplamaya başladı Hyunjin.

Bu sırada seyircinin tutacağı top atılırken, Hyunjin'in gözleri parladı "Jisung top!" diye bağırdı anında.

Jisung da oraya bakmış, "Sen elini uzat" demesi ile Hyunjin elini uzatmıştı. Jisung ise hızlı hareketlerle Hyunjin'in arkasına geçmiş, belinden kavrayak havaya kaldırdı.

Top Hyunjin'in avuclarina gelirken kocaman gülümsedi Hyunjin. "Tuttum! Jisung topu tuttum!" dedi ellerini havaya kaldırarak.

Jisung gülmüş onu yere indirmişti. "Tebrikler güzelim" demesi ile Hyunjin daha genişce gülümsedi.

Topuna bakarken "İmzalı birde!" dedi heyecanla gösterip. Jisung "Oja harika" derken bir anda boynunda Hyunjin'in kollarının dolandığını hissetti.

"Teşekkür ederim! Çok çok teşekkür ederim! İsteğim iki şeyde oldu ve bunu en yakın arkadaşım ile yaptım"

Jisung da gülerek ona sarıldı, "Tabiki benimle olacak şapşal, biz küçüklükten beri arkadaşız"

Onlar gülüşmeye devam ederken spor salonuna gelen Minho bacak kası çalışıyordu.

Gözleri salonda dolaşırken Changbin'in yeni başlayanlara yardım ettiğini gördü.

Başını yana eğerken, "Pşt, Changbin!" diye seslendi. Onun sesini duyan Changbin gözlerini kapatarak iç çekti.

Minho'nun yanına gitmiş, "Gene ve var?" diye sormuştu. Minho gülüşünü tutmuş, kaşlarını çatarak "Biraz kibar ol ya" demişti.

Changbin göz devirdi, "Her seferinde saçma şeyler için çağırıyorsun beni" demesi ile Minho omuz silkti.

"Gidiyorum ya" diyen Changbin ile hızlıca bileğini tuttu. "Dur lan, bu sefer cidden bişey sorucam" dedi.

Love Tropes // Skz ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin