Duvarın ardındakiler

12 2 2
                                    

Ağlamak istemiyordum, güçsüz değildim, hayır. Bunu yapmayacaktım. Simge arkadaşlığımız bitmesine rağmen intikam almak için ergen veletlere babamın numarasını buldurmuştu. Babama eski okulumda yaşanan tüm boklardan söz edecekti büyük ihtimalle. Öğrenirse hayatım biterdi. Bunu o da benim kadar iyi bildiği için yapardı, Yapacak gibi de görünüyordu. Babamın numarası ve alttaki "Babasının masum kızının uğraştığı boklar ve pedofili bir öğretmenle yaşadıklarını duyunca ne tepki vereceğini çok merak ediyorum." Hızla beni tek destekleyip, önemseyen kişiye yazma kararı aldım. Annem, o bunu halledebilirdi. Bunca zaman beni dinlemiş, bana destek olmuştu. Bu konuda da destek olacağına emindim. Hızla annemin yanına gitmiştim. Babam çoktan uyumuştu bile. Erken kalkıp işe gittiği için nadiren bu saatlere kalıyordu. Neyse ki şansıma uyumuştu. Annemin yanına oturup bir elimi dizine koydum. Simge'nin yaptıklarından söz ettim. Annem aniden durksadı, o da benim ezilmemden haz almıyordu. Kendi telefonunu alıp hızla bir grup kurdurdu. Grupta annem Simge ve diğer beni sevmeyip, düşmanım olan insanlarla konuşurken, ben de Kerem, Ege, Ece, Ebrar ve Nil'in olduğu "altılı masa" grubuna olanları ufaktan anlattım. Ardından Simge'nin, Sidney Sweeney'in nudesini benim olarak anneme atışını gördüm. Bunu o öğretmene atmış, onu da sinir etmişti. Ssi görünce derin bir iç çekip hızlı bir mesaj yazdım. "Ne kadar da güzelmişim yaa" ufak bir kahkaha attım. Yaptıkları şey akıl almazdı. Ardından Berk'ten hoşlandığımı, sevgilisi olmasına rağmen ona yürüdüğümü ve diğer saçma olayları anlatmaya başladılar. Okurken bir yandan da Altılı masa grubuna ssleri atıyordum. Gülüp dalga geçiyorduk. Evet herkes benim kim olduğumu ve ne yaptığımı biliyordu? Buna ne gerek vardı? Çocuk aklı işte. Neyse ki onlarla dostluğumu bitirmiştim. Annemin son vuruşu yapması ile random atıp gruptan çıktım, daha fazla uğraşamazdım. Altılı masaya annemi de aldım. Nedensizce tüm arkadaşlarım annemi sevmeye başladı.  Nedensizce ona olan samimiyetleri arttı. Özellikle Ege... her saniye üstten gelen bildirim ile kahkaha atıyordum. "Sevda Teyze, beni de evlatlık alsana." , "Sevda Teyzem ya çok sevdim ben Sevda Teyzemi." , "Sevda Teyze Ne zaman seninle tanışıyoruz?" Gördüğüm mesajlarla mutlu oluyordum. Annem neden olmasın ki bundan. Annem aniden altılı masa grubuna o riskli mesajı attı. "Eflal, bu insanları engelliyorsun. Bir daha da dışarı tek çıkıp hiç bir arkadaşınla buluşamazsın." Gördüğüm mesaj ile şok oldum. Annem mi yazdı cidden bunu? Ebrar ve Nil aktif değildi. Kerem de mesajlara bakmıyordu. Ege ile Ece hızla annemi ikna etmeye çalışmaya başladı. Ege: "Sevda teyze, Eflal bizim canımız ciğerimiz. Onunla konuşmazsak ne yaparız biz?" Ece: "evet Sevda Teyze, Eflal gerçekten suçsuz. Bu insanlar herkese karşı böyle lütfen. Onu bizden ayırma" annemin bu mesajlara ne tepki vereceğini stresle odamda bekliyordum. Yanına gitmeye korkuyordum açıkcası. Sonuçta bana diyeceklerine hazır değildim. Yeni mesaj bildirimi ile hızla telefonu açtım. Annem yazmıştı, uzun bir mesajdı. Kilidi açıp hemen okumaya başladım. "Pekala, öyle olsum bu seferlik. Kardeşiniz size emanet. Lütfen böyle insanlara bulaşmasına izin vermeyin. Sizi seviyorum kendinize dikkat edin. Ben çıkıyorum gruplardan." Ardından gruptan çıktı. Zaferle telefonu kapattım. Zaten yorgundum, tüm gün fazla gelmişti. Buna direndiğim için kendimle gurur duyuyorum. Her şeye rağmen hala dimdik ayaktaydım. Saçlarımı örüp battaniyeyi kafama çektim. Derin ama kısa bir uykuya daldım.

***

Uyandım, Bu gün tatildi. Saate baktım, saat daha sekizdi. Tekrardan uyumak için hazırlandım. Lakin telefonumda gördüğüm mesaj duraksamamı sağladı. Berk'ten gelmişti. "Günaydın Eflal, duyduklarıma göre 'sana yürüdüğüme' dair birkaç kişiye saçma salak şeyler anlatmışsın. Bir kişiyi karalamak büyük bir suç sen de bunu benim kadar iyi biliyorsun. Uğraşmak istemiyorum canım. Hakkımda dönen muhabbetlere son verirsen sevinirim." Berk'e de mi yazdılar?  Berk kadar aptal biri ile uğraşmak istemiyordum. Derin bir iç çekip Berk'e ufak bir mesaj yazdım. "Merhaba tatlım, duydukların senin gibi salak insanların yaymaya çalıştığı saçma dedikodular. Bunlara inanman bile inan bana oldukça çocukça. Bir daha rahatsız etmesen sevinirim şimdi siktir git!" Mesajı tekrar okudum. Bir hata yoktu. Gönder tuşuna basıp Berk'i engelledim. Banyoya ilerledim, üzerimi çıkartıp ılık ve bol köpüklü bir duşa girdim. Ardından çıkıp saçlarımı kuruttum, üzerimi giyinip, hazırlandım. Bu gün Ege Kerem ve Ece buluşacaktık. Hızla evden çıkıp minibüse bindim. Bir kulağımda kulaklıkla Maneskin'den I WANNA BE YOUR SLAVE şarkısını dinliyordum. Şarkı ritmine göre parmağımı dizime hafifçe vuruyordum. Minibüsün durması ile ayağa kalkıp buluşacağımız parka kafeye doğru ilerledim. Ebrar ve Nil'in de orda olduğunu görünce kaşlarımı çatarak masaya oturdum. Tüm gözler bana döndü gerçekten de panik olmuştum. Nil hızla masada ayağa kalkıp ellerini masaya dayadı. Bacak bacak üstüne atıp olanları dinlemeyi bekledim. Nil hızla lafa daldı. "Eveet, harika pedofili bir öğretmen. Bizi okuldan attırmak için müdür ile konuşacak. Ailemiz bunu öğrenirse... biz bittik. Daha fazla bu iş ile uğraşmak istemiyorum Eflal." Kerem ile salıncak gününden beri konuşmuyorduk. O da buradaydı ve beni umursamıyor gibiydi. Ben de Nil'e bakışarımı çevirdim. Dediği ile hafifçe güldüm. "O pislik hiç bir şey yapamaz, buna izin vermem Nil. Bana güven" diğerlerinin de bakışları üzerime yönelince telefonumu çıkarttım. Hızla Facebook hesabı açtım, adımı Azra yaptım. Profile de sevdiğim eski bir dostumun fotoğrafını koydum. Kerem, Ege, Ece, Ebrar ve Nil'i öğretmen ile beraber ekledim. Ardından bir grup açtım, sadece benim Nil'in ve Ebrar'ın olduğu. Şansa bakın ki öğretmenimiz de kendini gizlemek için kullandığı ve arkasından tonla laf söylediği sevgilisini eklemişti. Gülerek ilk mesajımı yazdım.
(Mesajda konuşanların Baş harflerini kullanacağım bilginize :d)

B(ben): Merhaba Nihat hocam, iyi günler dilerim. Okulda olanları kızlar bana anlattı ve bence arkanızdaki pisliği daha da batırmak istemiyorsanız kızlardan ve diğerlerinden uzak durun. Arkadaşlarımı rahat bırakın, önce öğretmenlik taslayacağınıza, yayılan namınızı düzeltin🩷"

N(Nihat hoca): "Size benim neler yapabileğimden söz etmediler mi ? UZAK DURUN BENİM HAYATIMDAN ! HEPİNİZİ MAHVEDERIM !"

Gördüğüm mesaj karşısında kahkaha atmamak için resmen direndim. Ardından gelen bildirim ile tekrardan gözlerimi ekrana yönlendirdim.

N: "Size bunu Ege ve Kerem yaptırıyor değil mi? Onlar sadece kavgaya çağırıp kaçabilecek iki ergen. Sen de onların köpeğisin Azra."

B:"Siz kimsiniz ki Ege ve Kerem sizinle uğraşsın? Allah aşkına biraz olgun ol. Olgun birisi ile konuşabileceğimi umuyordum fakat karşımda daha 17 yaşındaki çocuğa kafa tutan 34 yaşındaki bir pedofili var. Ebrar ve Nil'e bir şey olmasın. Olursa, sonun olurum Nihat."

Oldukça özgüvenli hissediyordum. Sonuçta benim kim olduğumu bilmiyordu ve bundan keyif alıyordum. Hızla Ege'ye sarıldım. Annem ile yaptığı konuşma gerçekten de çok hoştu. Gülerek "Canımm kardeşiimm" kendisi de gülerek karşılık verdi. Geri çekilip Ebrar ve Nil'in de ufak bir selam verip gruptan Nihat hoca ile çıktıklarını görünce rahatlamıştım. Bu sefer gelen sese doğru başımı çevirdim, Kerem. Hızla konuşmaya başladı. "Galiba Azra konusundan biz Ege ile sorumlu tutuluyoruz. Tebrikler, Azra hanım güzel bir iş çıkarmış gibi" gülerek bana baktı. Hafifçe sırıtarak karşılık verdim. "İşim bu." Ege'ye döndüm. O da beni tebrik ediyordu. Gülerek Nihat ile dalga geçmeye başladık. Kerem'in onu dava ile tehdit ettiğini görünce tüm masa kahkaha attık. Bir yandan da Nihat'ın, ona sırılsıklam aşık olduğu kız Hilal ile konuşuyordu. Ona bile Gizem'den söz ediyordu. Sinirim bozulsa da belli etmedim. Belki sadece teselli etmek için kendi acısını kullanıyordu. Ayağa kalkıp masadakilere "ben içecek bir şeyler alıp geliyorum." Hızla kafeye girip, tezgaha doğru ilerledim. Kendime Iced Americano alıp derin bir iç çektim. Diğerlerinin yanına döndüm. Kerem bana bakıp gülümseyerek "Hoş Geldin." aynı şekilde gülümseyerek ona karşılık verdim "Hoş buldum Kerem." Onlar işini bitirene kadar sessizce mesajları okuyordum, Diğerleri de öyle yapıyordu. Konu kapanınca sevindim. Sonunda düzgün bir şeyden söz edeceğimizi planlarken Kerem'in hızla "Scarlett Johansson çok hot bir kadın. Ester Expósito da öyle. Biraz edit izleyeceğim." Dediği şey damarıma basan son nokta olmuştu. Hızla ayağa kalktım, herkese bakarak "Ben eve gidiyorum, yeter bu kadar. Hepinize iyi akşamlar!" Minibüse bineceğim yere doğru ilerledim. Birinin kolumdan tutup beni çekmesi ile sendelendim. Zar zor ayaklarımın üstünde durarak beni çeken kişiye baktım, Kerem'di. Gözlerimin içine bakarak "bir sorun mu oldu, neden gidiyorsun?" Bunu söylerken kolumu bırakmıştı. Kaşlarımı kaldırıp gülümseyerek "bir şey yok Kerem, siz kadın editleri izlemeye devam edin. Beni çok sarmayan konular, kusura bakma!" Başımı hafifçe iki yana salladım. O da gülerek bana baktı. Ardından boğazını temizleyip şefkatle gözlerimin içine baktı. "Bak Eflal, bu kadınlar sadece beni cinsel açıdan kendisine çekebilir. Benim olan, benimdir. Scarlett'e yükseldiğimde hemen benim olmuyor. Benim olmayan bir şeye sahip olmak istemem." Dediği şey hoşuma gitmişti. Telefonumu çıkartıp ona beraber müzik dinlemek için link attım. "Belki ben minibüsteyken beraber müzik dinleriz?" Gülerek başını salladı. "Tabi ki hemen kulaklıklarımı takıyorum, iyi akşamlar Eflal." Gülümseyerek kulaklıklarımı taktım, o sırada gelen minibüse bindim. Eve doğru giderken slow parçaları dinliyordum. Başımı cama yaslayıp dışarıyı seyrediyordum. Eve gelince üzerime rahat bir şeyler giyip annemin yanına gittim. Yine her zaman ki gibi oturup, oyun oynuyordu. Ben de odama geçip yatağıma yattım. Yarın yorucu bir gün olacaktı. Gelen bildirimi görünce duraksadım. Bu Leyla'ydı. Ne yazdığını merak ediyordum. Fazla bir samimiyetimiz yoktu.

***

Eveett, bu bölümün de sonuna geldik. Okuyup, oylayan herkese çok teşekkür ederim. Diğer bölümü beklemede kalın!!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 09 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tek Kişilik Aşk?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin