The Good Neighborhood

'minik' bir hosgeldin hediyesi

"Bak Satoru," Nanami, eski apartman sakinini yakasından tutarken sakince mırıldandı. "Eğer başını sokacak bir ev istiyorsan sana söylediğimiz hiçbir şeye itiraz etmemen lazım, anlıyor musun?"

Açlıktan ağzı kokan, sadece bir gün sokakta yatmış olsa dahi üstünü başını yırtmayı başaran zavallı adam uslu bir köpek yavrusu gibi başını salladı ve kurtarıcısının kalın koluna sıkıca sarıldı. Nanami'nin onu bulması pek de zor olmamıştı açıkçası çünkü Satoru apartmanlarının hemen arka sokağında bulunan caminin merdiveninde kıvrılmış yatıyor halde bulmuştu.

"Ne isterseniz o artık. Merhamet edin efendim." Nanami onun bu abartılı dramasına göz devirse de bu kadar çaresiz olduğunu gördüğünde içi rahatlamıştı çünkü kendisi henüz Toji ile beraber yaşayacağını bilmediğinden dolayı arıza çıkarmasından korkuyordu.

"O zaman önce arka bahçeye geçelim. Y/N ve Shoko senin için bir şeyler hazırlamışlar."

Senin adını duyan Gojo'nun gözbebekleri parıldadı ve hemencecik Nanami'nin güçlü tutuşundan sıyrılarak üstünü başını özenle düzeltti. Evet, kendisini bir erkek fahişesi için apartmandan şutlamış olsan da sen Y/N'idin ve bu bile yeterdi. Hem kendini affettirmek için ona sürpriz bile hazırlamışken Gojo nasıl san küs kalabilirdi ki?
Genişçe sırıtan arkadaşını dürten Nanami önden yürümeye başladı. Gojo ise hayalleriyle beraber resmen seke seke Nanami'nin arkasından gitti.

"Hoşgeldin Satoru!!!" Dört bir yandan gelişini kutlayan ve konfetiler patlatan eski arkadaşlarını gören Gojo elleriyle ağzını kapattı ve tek tek arkadaşlarına baktı. Geto, İjichi, Nanami ve daha önce konuşmuşluğu olmasa bile apartmandan birisi gülümseyerek onu alkışlıyordu.

Shoko ve Y/N'yi orada göremeyen erkeğin kaşları çatıldı ve Geto'ya doğru yavaşça yaklaştı. Kendisine yaklaşmasıyla gelen yoğun ter ve çöp kokusundan ötürü yüzünü buruşturan Geto istemsizce geri çekilmişti. İtiraf etmek koysa da Toji bile BİM'den aldığı vıttırı zıt parfümleriyle Gojo'dan daha güzel kokuyordu.

"Karımız nerde Suguru?"

"Karınız kim?" Soruyu duyan ve ortama tamamen alakasız olan komşu kadın merakla Geto ve Gojo'ya yanaşmıştı. Gojo, kadına ters ters baksa da Geto nezaketen gülümseyerek elini uzattı kadına.

"Merhaba, yeni mi taşındınız?"

Kadın, kendisine ilgi göstermesini beklemediği genç erkeğe bariz bir hayranlıkla baktı ve çabucak elini tuttu. "Yok, daha inşaatken satın almıştım."

Geto başını salladı. "Suguru ben."

"Nyctophiw, tanıştığıma memnun oldum Suguru Bey. Müsait olursanız bir ara-"

Gojo, kadını kıçıyla kabaca ittirerek lafını kesti ve omzunun üzerinden ona döndü. "Kes be şıllık kadın. Hem sen ne alaka be burda? Git evinde dizi izle."

"Ayıp lan davar." Geto öfkeyle arkadaşının ensesine vurduktan sonra üzülmüş Nyctophiw'e döndü. "Kusura bakma hanımefendi, şu an biraz önemli bir mevzu var ondan böyle aceleci. Biz sizinle konuşuruz mutlaka daha sonra."

Nyctophiw neşeyle başını salladı ve gitmeden önce Gojo'ya göz devirerek apartmanın içinde kayboldu.

"Kimdi bu karı şimdi?" Gojo mırıldandı. "Neyse ya Y/N'm nerde benim?"

Geto yarım ağız sırıtacak gibi olduysa da kendisine söz hakkı düşmeden gaipten bir müzik sesi duyulmaya başladı (medya) . Bahçedeki herkesin gözü apartmana doğru döndüğünde kapıdan ilk çıkan kişi elinde tuttuğu meşaleyle birlikte Shoko olmuştu. Ayrıca doktor önlüğünün altına leopar desenli deri bir tayt ve minicik bir üst giyinmişti.

Herkes şok içinde onu izlerken Shoko müziğin sözlerine uygun olarak dans ederek bahçeye doğru ilerliyordu. Çok geçmeden onun arkasından da sen çıkmıştın. Seni görür görmez erkekler ıslıklar çalıp tezahürat yapmaya başlamışlardı bile. Sen de tıpkı Shoko gibi elinde meşale tutuyordun ve üzerinde mini, deri ve siyah bir elbise vardı.

Shoko ile sen vücutlarınızı kıvıra kıvıra bahçenin merkezine geldiğinizde sırıtarak meşaleleri havaya doğru uzattınız ve müzik sesi o an birazcık kısıldı. Gojo'nun gözlerinin içine bakarak alt dudağını ısırdın ve hafifçe kalçalarını oynattın.

"Hoşgeldin hediyeme hazır mısın Sa-to-ru?"

Gojo, hayvansı bir heyecanla öne atıldı fakat elleri sana değmeden ustaca geri kaçtın ve kıkırdadın. Erkeğin gözlerindeki vahşi tutkuyu görmüştün ve hediyesi için bu kadar heyecanlı olmasını gerçekten taktir ediyordun.

Meşaleyi Shoko'ya uzattın ve ellerini çırptın. İşte hediyen geliyordu.

"Kapıya bak Satoru!" Gojo'nun kulağına fısıldadığında erkek ağzından salyalar akıtarak kapıya döndü fakat gördüğü manzara ona bir tokat misali çarpmıştı.

Toji Fushiguro, kapının önünde üstsüz bir şekilde ve boynunda kırmızı kurdele bağlı bir biçimde delici gözlerle kendisine bakıyordu. Toji memnuniyetsizce sırıttı ve boynundaki kurdeleyi yavaşça okşayarak bahçeye adım attı. Gojo korkuyla geriye adım atmak istese de bedeni buz kesilmişti.

Gojo'nun duygularını TAMAMEN yanlış yorumlayarak çok heyecanlandığını zannettin ve sevinçle zıplayarak ellerini çırptın.

"İŞTE HEDİYEEENNN!!! Artık Toji ile ev arkadaşısınız!!"

ben bes sn once ne yazdim amk?