"Bana neden söylemedin Jisung? Senin için güvenilir biri değil miyim? Benim de bilmeye hakkım vardı Jisung. Ben de onun babasıyım. Bana söylemediğin için senden nefret ediyorum. Bebeği de istemiyorum, bundan sonra ne yaparsan yap!"
Sıçrayarak uyanmıştım. Alnımdan akan teri elimin tersiyle sildiğimde gözümden yaşlar akmaya başlamıştı.
Rüyamda Minho'ya bebeği söylemediğim için beni azarlıyordu. Gerçekten çok korkmuştum. Rüyamda bile o kadar çok bunalmıştım ki bütün vücudum terliyordu.
Hıçkırarak ağlamaya başladığımda kendimi kontrol edemiyordum. Bunca zaman kaygılarımı içime attığım için şu an bir duygu patlaması yaşıyordum. Krize girmiş gibiydim.
Yıldızlı gece lambanın aydınlattığı odamda gözlerimi gezdirdim bir süre ağlayarak. Daha sonra ise ellerim telefonumu buldu.
Artık daha fazla saklayamazdım.
Hemen söylemek istiyordum. Vereceği tepki ne olursa olsun sırtımdaki bu yükten kurtulmak istiyordum ve bunun için sabahı bekleyemezdim.
*Minho&Sincabim*
Sincabim
*sesli mesaj*
M-minho (hıçkırır)
Uyanık mısın?
İletildi (02.56)
Minho
*Çevrimiçi*
Güzelim
Neden ağlıyorsun
Ne oldu
Uyumadım buradayım
Sincabim
*sesli mesaj*
Minho
Buraya gelebilir misin?
Minho
Hemen geliyorum bebeğim
Bekle
Geliyorum
Görüldü...
Hıçkırıklarımı kontrol edemiyordum. Sesim gittikçe yükseliyordu ve ben buna engel olamıyordum. Ellerim de titriyordu. Minho'ya zor mesaj atmıştım.
Yaklaşık 15 dakika sonra zil çaldı. Oturduğum yataktan kalktım ve aşağıya indim. Etrafı bulanık görüyordum fakat yönümü bulabiliyordum.
Kapıyı açmamla Minho'nun kollarını belimde hissetmem bir oldu. Bir eli belini kavrarken diğer eliyle de saçımı okşuyordu. Bu ağlamamı daha da şiddetlendirmişti.
Minho beni kucağına aldı ve kapıyı ardından kapatarak benimle beraber odama çıktı. Beni yatağa yavaşça bıraktı ve kendisi de yanıma oturdu.
"Güzelim, sorun ne? Neden ağlıyorsun?" Dediğinde baş parmağıyla yanağındaki gözyaşlarını siliyordu.
"Dayanamıyorum artık." Dedim zar zor. "Her şey üst üste geldi ve ben her şeyi içime attım. Artık dayanamıyorum. O kadar çok bunaldım ki!" Dedim ve derin bir nefes aldım.
"Gel bebeğim." Dedi ve tekrar kollarını bana sardı Minho. Fakat bu pozisyonda rahat edememiş olacak ki beni kendi kucağına çekti. Ellerini tekrar belime sardı ve orayı okşadı. Ben de kafamı boynuna gömmüş orada derin derin nefesler alıyordum. Kokusu beni sakinleştiriyor gibi geliyordu.
Bir süre öyle bekledik. Ben sakinleşene kadar hiçbir şey söylemedi, sadece bana sarıldı ve saçlarımı okşadı. Beni sakinleştirmeyi başarmıştı. Zaten bir tek o sakinleştirebiliyordu beni.
"Minho." Başımı gömdüğüm boynundan ayırdım
"Efendim güzelim."
"Bana bir söz vermiştin, hatırlıyor musun?" Diye sorduğumda kaşlarını çattı. "Geçen gün verdiğim söz mü? Sana kızmayacağıma dair olan?"
"Hmhm." Diyerek onayladım onu.
"Ben sana bir şey söyleyeceğim ama ilk önce kucağından inmem lazım." Dedim ve kucağından kalkarak yanına oturdum.
"Sözüm bitene kadar konuşma olur mu?" Dediğimde başını olumlu anlamda salladı.
"Senden ayrıldıktan sonra ben çok kötü zamanlar geçirdim. Sürekli ağlıyordum, odamdan çıkmıyordum. Fakat daha sonra arkadaşlarım sayesinde daha iyi oldum. Her şey iyi gidiyordu. Bir gün midem çok fazla bulunmaya başladı. Kusmak istiyordum fakat kusamıyordum. Bizimkiler de ben böyle olunca doktora gitmemi söylediler ve daha sonra doktora gittik." Gözümden bir damla yaş aktı. Daha sonra derin bir nefes aldım.
"Ben hamileyim Minho ve bu çocuğun babası ben ve sensin." Saçma bir cümle kurmuştum ama umrumda değildi.
Minho şaşkınca bana bakıyordu. Konuşmayı unutmuştu sanki. Gözleri sonuna kadar açılmıştı.
"Ne? Ciddi misin Jisung?" Sonunda konuştuğunda korktuğumu hissettim. Bizi istemeyecek miydi yoksa?
"Oradan bakınca dalga geçiyor gibi mi görünüyorum?" Dediğimde kocaman gülümsedi ve kahkaha attı. Rahatlamıştım, bizi reddetmemişti.
"Jisung, bu çok güzel bir şey. Güzelim ben sana neden kızayım? Gel kucağıma." Gülümseyerek kucağına çıktığımda bana sıkıca sarıldı. Elleriyle gözümün önüne düşen saçlarımı geriye doğru taradı ve suratıma öpücükler kondurdu.
"Bizim bir bebeğimiz mi var yani?" Diye sorduğunda başımı olumlu anlamda salladım. Gözleri dolmuştu.
"Minho ağlama." Dedim ve gözlerini sildim. "Mutluluktan ağlıyorum güzelim." Dediğinde benim de gözümden bir yaş aktı.
"Biliyor musun? Sen bana her bebeğim dediğinde aklıma bizim bebeğimiz geliyordu." Bu sefer boynuma öpücükler kondurmaya başladı.
"Seni öpücüklerime boğmamak için zor duruyorum."
"Seni tutan ne?" Dememle beni yatağa yatırıp üstüme çıkması bir oldu.
İlk önce yüzümün her bir köşesini, daha sonra ise boynumu öptü. Ben öpücükler ile mayışırken o ise benim kokumla mayışıyor gibiydi.
Kafasını boynumdan kaldırdığında neden durduğunu anlamak için ona baktım. Tişörtümü kaldırdı ve karnımı ortaya çıkardı. Tabii ki de bu kadar kısa sürede kilo almamıştım, karnım hâlâ düzdü.
Bu sefer karnıma öpücüklerini koyup oraya izlerini bırakmaya başlamasıyla derinbir nefes aldım.
Rahatlamış hissediyordum. Üzerimden büyük bir yük kalkmıştı ve şu anda onun kolları arasındaydım.
____________________________
Heelluuuu
Sonunda ogrendi minho
Aslinda kotu tepki verecegini dusunuyordum fakat sonra vazgectim
Mutlular (simdilik)
Neyse ben kacarr
Sizi seviyorum kendinize iyi bakin
Baiii 💗💗💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby ꨄ Minsung ✓
Fiksi Penggemar[TAMAMLANDI] Ünlü idol Lee Minho'nun bir bebeği olacağını kimse bilmiyordu, Lee Minho da dahil... ☆MPREG ☆Sememinho ☆Ukejisung
