Boralo ve Catalina kardeş, smut yok. Ve yüce usta 28 yaşında, boralo 23. Brianna evlatlık, yani 18 yaşında. Haberiniz olsun.
Şu anda, baldi'nin bizi öldürmesi için tuttuğu adamlar ile savaşıyoruz. Kahretsin baldi! Bir tanesi vuruldu. Ama diğeri kaçtı.
Baldi: onun peşinden git, boralo. onun uzaklaşmasına izin verme.
Diye konuştu Baldi. Ben ise başım ile onaylayıp, diğer adamın peşinden gittim. Köyden çıkar çıkmaz Bobby ve Chris'i görmem bir oldu. Barışmışlar, mutlu mesut köye geliyorlardı. Neler oluyordu böyle?! Yıllardır süren bu düşmanlık nasıl bitmişti böyle? Bu düşüncelerimden, boynumda bir el ve kafamda bir silah hissederek kurtuldum.
Bobby: Bora! Dikkat et!
Sk(adını unuttum): kıpırdamayın! Yoksa, onun ölüsü gözleriniz önünde yere düşer!
Chris: boralo! Kim bunlar?!
Boralo: Baldi gerizekalısının bizi öldürmesi için tuttuğu adamlar…
Sk: yürü! Köyün içine doğru yürü! Sizde!
Bobby: tamam. tamam.
Nedense, içimden gülmek geldi. Köyün içine doğru gittik.
Baldi: bu şekilde gerirmesende olurdu, bıraksaydın keşke.
Aşıdı kıkırdamaya başladım.
Boralo: k-kapa ç-çeneni! Z-za-zaten hepsi senin şuçun!
Dedim gülerek. Benim böyle gülmeme herkes güldü.
Bobby: lan gülme! Bu durumda bile gülüyor ya!
Daha çok gülmeye başladım. Adam fark etmeden nitrixsin içtim. Ve o salak hala fark etmedi. Nitrixsin etki ettiği anda, ters takla ile, ani bir hareketle kurtuldum.
Boralo: hop! Kıpırdamayı aklının ucundan bile geçirme.
Catalina: Abi! Öldür onu!(Evet bu sefer küçük oldu)
Arkamda bir nefes hissettim. Bana, onu öldürmememi, bırakmamı, ve nitrixsin etkisinden çıkmamı söylüyordu. Ben kim olduğunu anladım. Yüce Usta…
Boralo: Y-Yüce Usta?
Yüce Usta: beni tanımana şaşırdım, ilgimi çekmeyi başardığın birşey daha.
Yüce Usta, bunu dediği anda kıp kırmızı olmuştum. Bir dakika sonra, önümdeki adam yok oldu.
Yüce Usta: sana küçük bir hediye, küçüğüm.
Yüce Usta bana "küçüğüm" dediği and, ağzımdan kimsenin duyamayacağı bir inleme çıkarttım. Niye bilmiyorum.
Yüce Usta: şirin. Sana küçüğüm demem, hoşuna mı gitti küçüğüm?
Sonra, Yüce Usta karşımıza çıktı. Hepimiz kafamızı eğdik.
Yüce Usta: Boralo, Boralo, Boralo… sana şunu söylemek istiyorum; RTF, Resist The Force, bana ait değil. Onu yok ettiğin için teşekkür ederim.
Boralo: sadece ben değildim efendim… hepimiz, her şeyimiz ile savaştık. Eğer tebrik edilecek birileri varsa, bunlar hepimiziz.
Bobby: RTF'i yok etmek boralo'nun fikriydi. Ve, en çok o savaştı.
Yüce Usta: biliyorum… sizi savaşta izledim… bazılarınız, gerçekten kopma ile karşılaştı. Ama, baz geçmedi, ve geri döndü…
Yüce Usta bana yaklaştı. Maşallah taş gibi herif, benim olsa keşke. Neyse! Yüce Usta bana yaklaştı.
Yüce Usta: boralo, bunca zamandır benim için savaştın, konsey için, Brianna için. Ama, ben, senin değerini şimdi biliyorum… seni sürekli olarak izliyorum. Seni seviyorum…
Boralo: Y-Yüce Usta, b-
Ben birşey diyemeden Yüce Usta beni öptü. Karşılık vermek harici birşey yapamadım. Arkadan "oOoOO" sesleri geliyordu. Ama benim, tek umrumda olan, o beyaz gözlerdi…
440 evet biliyorum çook ama çoook uzun zamandır yokum ama galiba artık varım herneyse hoşçakalın byeee
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boralo ship
Short StoryEvet 1. bölüm açıklamadan sonra gelicek açıklamayı okmazsanız yazdığınız ship ya koyulmaz yada bi bok anlamazsınız yani size önerim okuyun