Bölüm 1 (⁠・⁠∀⁠・⁠)

3 2 0
                                    

Tırnağımı onun gözüne soktum çığlığı beni tatmin etmemişti. Acı çığlığı aniden kesildi. "Beni öldürecek misin Kaito?" Geri çekildim o kahkaha atmaya başladı. "Beni niye öldürüyorsun Kaito?" Alaycı biçimde adımı söylemesi sinirimi bozmuştu. Saldırmak için haraket ettim yerden çıkan siyah ipler beni geriye çekti o ise bana yaklaşmaya başladı. Ter içinde uyandım odadaki aynaya baktım her şey normaldi. Üstümü giyindim. Odamın kapısı tıklatıldı. "Bay Carp, vali geldi." Ayağa kalktım aynadan kendime baktım siyah saçlarım kahverengi gözlerim, babamdan tamamen farklıydım. Bunu kendime hatırlatarak gülümsedim. Üstümü değiştirdim ve daha resmi kıyafetler giydim. Sikik Vali Vario'yu karşılamak için ana salona gittim. "Bay Vali sizi görmek ne güzel her zaman ki gibi neşe saçıyorsunuz." Beni hiç ama hiç sevmiyordu yüz ifadesinden ne kadar rahatsız olduğu belliydi. "Benimle oynama Carp. Oyuncaklarını getirdim." Vali'nin getirdiği suçlulara baktım ve gülümsedim. "Onlar oyuncak değil, bir insanlar ve benim deneklerimler." Vali bunu umursamış gibi durmuyordu. "Saat 6'da ofisime gel." Vali kendini havalı sanarak evimden çıktı. Sikik piç. Elimi şıklatım ve deneklerimi işaret ettim, sadık adamlarım onları demek tesisine götürdüler. "Bay Carp, sonunda uyanmışsınız. Ah, sizin uyanma saatleriniz yüzünden tekrar günü planlamak zorunda kaldım!" Hei en sadık adamımdı ve çocukluk arkadaşımdı. Hei'nin görünüşü çok hoşuma giderdi kısa kızıl saçları vardı mücevher gibi parlayan mor gözleri cidden çok şirindi ve benden daha kısa olması beni tatmin ediyordu. Uzun olsaydı büyük ihtimalle tüm kızların ilgisini çekerdi aslında şimdide çekiyor ama neyse. "Vali Vario ile saat 6'da buluşmam var." Hei elindeki programı inceledi. "Ama 6'da insanları cesaretlendirecek konuşma yapmanız gerek! Bugünü, bu ayı ve önümüzdeki ayı tekrar planlanan gerek!" Hei kaygı dolu biçimde belgeleri karıştırıyordu. Bende fırsattan yararlanıp denek tesisine gittim. Deneklerim beni uslu çocuklar gibi bekliyordu. Camdan bir odanın içinde oldukları için beni görebiliyorlardı. "Bize ne yapacaksın?" Bir kadın herkesin aklındaki soruyu sormaya cesaret etmişti. Sessizce kapının üstündeki belgeyi aldım burada kişilerin adları ve suçları yazardı. Shorol Kallin, küçük meblağları olan erkeklerle evlilik yapar daha sonra o kişiler aniden ortadan kaybolur ve Shorol onların mirasına sahip olur. Shorol kimsenin dikkatini çekmemişti ta ki yiyebileceğinden daha büyük lokmaya yemeğe çalışıncaya kadar bu sefer kaybolan kişi çevrede bilindik biri olduğu için insanlar onu aramaya başlamış ve en sonunda ormanda çalılıkların arkasında darp edilmiş ve bıçaklanmış bir biçimde bulunmuş polisler soruşturmayı açtıktan kısa bir süre sonra Shorol ve erkek kardeşi Karlus'un garip haraketlerinden şüphelendiler ve şüphelerinde haklı çıktılar. Shorol ve Karlus soruşturma açıldıktan iki ay sonra suçlu olduklarına dair ondan fazla kanıt bulundu ve idam mahkumu oldular. Gülümsedim bu normal neşeli gülümseme değildi ürkütücü bir gülümsemeydi. Cam kapıyı açtım ve Karlus'u içeri çektim. "Göstermekten zevk duyarım." Karlus'u sedyeye yatırdım. Sedyenin yukarısında büyük bir ağırlık vardı. İşte şov şimdi başlıyordu. Karlus yukarıdaki ağırlığı görünce bir çığlık attı. Ağırlığı tutan ipi çözdüm ve birkaç saniye içerisinde düştü ve Karlus'un bedeni ezildi. Tüm denekler çığlık atmaya başladı. Sedye kırılmadı çünkü ağırlığı taşıyabilecek kadar kuvvetliydi. Ağırlığı tekrar yukarı çektim ve ipini tekrar bağladım. Daha sonradan süzgeçli bir kova getirdim. Karlus'un beden parçaları süzgeçten geçemezdi sadece kan geçebilirdi. Birkaç dakika sonra çoğu kan süzgecin altındaki bölmeye dolmuştu. Karlus'un beden parçaları olan süzgeç kısmını aldım. Daha sonra odaya Shorol'u çektim. "Susamışsındır." İki bardak aldım ve bardakları Karlus'un kanı ile doldurdum. Shorol'a bir bardağı uzattım diğer bardağı ise kafama diktim. B+ kan grubuna sahipti Karlus. Tercihim 0- kan grubu ama hiç yoktan iyidir. Shorol'a baktım daha içmemişti. "Niye içmiyorsun? Belki de sana yardım etmem gerekiyordur." Shorol'un yanağına elimle baskı uygulayarak ağzını açmasını sağladım sonra bardaktaki tüm kanı onun ağzına boşaltım. "Yut." Shorol yutarken kusacak gibi oldu. "Uslu kız, geri kalan tüm kanı yarın ben gelene kadar iç." Shorol'un başına bir öpücük kondurdum. Odadan çıkarken Shorol'un feryat edişini duyabiliyordum çok güzel ağlıyordu.

İlk bölümün sonuna geldik umarım beğenmişsinizdir. Sonraki bölümün daha uzun olacak ve bu da daha uzun bekleyiş demek!~♪

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İmparatoriçe'nin oğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin