Selam💗 Yepyeni bir bölümle karşınızdayım.
Derin uykuların içinde yüzdüm. Ta ki o adamı görene kadar. O kadar kötü bir kabustu ki gerçek zannettim. En sonunda sıçrayarak uyandım.
Biraz sonra biri odama geldi. Gelen kişi Pırıltı Hanım'dı.
"Kızım yemek hazır. Hadi aşağıya gel." Dedi Pırıltı Hanım.
"Yemiycem. Aç değilim. Siz yiyin." Dedim. Gerçekten hiç iştahım yoktu.
"Öyle olmaz hadi bakalım gel." Dedi. Ona halâ sinirli olmama rağmen kırmak istemiyordum. Hele aşağıya inip ev halkının laflarını işitmek hiç istemiyorum.
"Pırıltı Hanım o zaman siz inin ben üstümü değiştirip geliyorum." Dedim. Pırıltı Hanım odadan çıkınca üzerime gri önünde yaz mevsimi desenleri olan büyük beden bir tişört giydim, altına ise tişörtün boyunu biraz geçen siyah bir şort giydim.
Yavaş yavaş odadan çıkarken aşağıdan gelen sesleri duydum.
"Baba o odasında yese olmaz mı?" Diye sordu Kerem.
"Hayır oğlum. Olmaz." Diye yanıtladı Atlas Bey.
Umursamadan yanlarına gidicektim ki birşey duydum. Çok ağır birşey...
"Anne Kerim odasında yok." Dedi Arda.
"Ve bir not bırakmış." Diye devam etti Arda. Bunu duyunca hemen aşağı indim.
"Okuyorum" Dedi Pırıltı Hanım. Onay aldıktan sonra devam etti.
Ben kimseyi kardeşim olarak kabul edemiyorum. O kız benim üçüzüm olamaz. Sevgili ailem sizi çok seviyorum fakat o kız gidene kadar ben yokum.
Kerim
Bu kadarı fazla ama. Çocuk resmen ben bu kızı kardeşim gibi görmüyorum, sizi seviyorum ama kızı aileden görmüyorum, o gitmezse ben gelmem demiş. Yuh.
Bardağı taşıran son damla oldu bu. Koşarak yukarı odama çıktım. Neyse ki daha bavullarımı yerleştirmedim diye düşünürken aynı zamanda kapağını açtığım bavulun kapağını kapattım.
Bavullarımı hızlıca merdivenlerden indirip kapının önüne getirdim.
"Kızım saçmalama hiçbir yere gitmiyorsun." Diye çıkıştı Pırıltı Hanım ve Atlas Bey.
"İstenmediğim yerde durarak daha fazla vakit kaybedemem." Dedim.
"Abicim bunu çözebiliriz." Dedi Deniz.
"Söylersiniz ben artık yokum. Siz kardeş kardeş yaşayın. Bir kızınız olduğunu unutun çünkü yok. Sende bir kardeşin daha olduğunu unut çünkü yok. Siz zaten yok biliyordunuz Ayn tempo devam edin." Dedim. Hızlıca kapıdan çıktım.
Ama bilin bakalım bu kız nereye gidicek. Kıvançların bugün misafirleri gelicek. Ve benim gidebilecek hiçbir yerim yok. Sokakta öylece dakikalarca yürüdüm.
Bankın birinde kimi gördüm dersiniz? Kerim'i. Hemen yanına doğru yaklaştım. Ağlıyordu. Hüngür hüngür ağlıyordu.
"Benden çok hoşlanmıyorsun ama selam." Dedim. Bence iyi bir başlangıç.
"S...s...sen beni n... nasıl bul...dun?" Dedi zar zor. Ağlamaktan bitmişti çocuk resmen.
"Yürüyordum karşıma sen çıktın. Evine rahat rahat gidebilirsin. Ben artık yokum. Gerçi hiçbir zaman var olmadım ama neyse." Dedim Kerim'e.
"Peki sen nereye gideceksin?" Diye sordu bu sefer. Tersleyip 'Beni istemeyen sensin. Sanki kendi isteğimle gidiyormuşum gibi davranma.' demek vardı ama neyse ki içimde biraz da olsa sevgi ve saygı var.
"Kuzenime giderim sen beni boşver." Dedim. Tabii ki de yalan. Kuzenlerimin hiçbiri beni sevmiyor. Bunları düşünürken Kerim bir anda söze girdi:
"Sana birşey söyliyim mi? Berbat bir yalancısın." Dedi. Açıkça söyliyim hiç beklemiyordum. Sonra hafızamı mı okudu diye düşündüm.
"O kadar belli ediyor muyum ya?" Dedim.
"O kadar değil çok fazla belli ediyorsun." Dedi sanırım haklı.
"Sen beni gerçekten boşver. Git. Seni çok merak etmişlerdir. Güven bana. Ben bir yolunu bulurum." Dedim içini rahatlatmak istediğim için.
"Bu arada ben Ekim. İsmimi biliyorsundur ama olsun." Diyerek devam ettim.
"Bende Kerim." Dedi. Beni tersliyceğini düşünmüştüm. O yüzden şaşırdım.
"Saat gecenin bir yarısı ve tanışırken ismimi söyledim diye şuan şaşırıyorsun. Değil mi?" Diye sordu.
"Teknik olarak haklısın." Diye yanıtladım.
"Aileni daha fazla bekletme ve git hadi." Dedim. Yoksa konuşma daha çok uzayacak. Bunu adım kadar eminim.
💗Bölüm Sonu💗
Bu bölüm buraya kadar. 💗
Sizi seviyorum 💗
Lütfen düşüncelerinizi belirtin💗
Oylamayı unutmayın💗