3.Bölüm -Hayal Kırıklığı

771 48 20
                                    

Öncelikle sizden çok çok özür diliyorum. Malesef hem zaman olmadı hemde biraz yazmaya üşendim :D Bu yüzden biraz hikaye gecikti. Ama bunu telafi etmek için uzun yazmaya çalışıcam. Bu arada hiç merak etmeyin birkaç bölüme bir ya da iki çift olacak. İyi okumalar eğer voteleyip yorum yaparsanız çok çok mutlu olurum hepinizi seviyorum ve öpüyorum ♡ Size şaşırtıcı birsey diyeceğim. Nasıl oldu bilmiyorum ama. Serenay survivorda 2 kez kazık yedi. Çok üzgünüm. Ama hikayede nasıl olduysa 2.kez dostundan kazık yedi. Hiç planlamadan yaptım ama cidden çok benzeri olay oldu. Ama aslında kendime bile şaşırdım. Nasıl denk getirdiysem :D
*Bu arada multimedyadaki resimler survivordan ama hikaye ile alakası yok. Üzgünler anlamında. Ya siz anladınız işte dhdjd.
-Hatırlatma-
"Hilmicem sana birşey söylemem gerek."
"Evet ?".
Ben galiba söyleyemicem.
"Anlatmaya cesaretim yok."
"Hadi ya. Önemli bir şey mi ? Merak ettim."
"Peki o zaman şimdi anlarsın." Bunu dememle Hilmicem'in dudaklarına yapışıyorum. Bizi izleyen Serenay'ı düşünmeden... Hilmicem'i öptükten sonra alet geri çalışıyor ve ikimizde geriye sarsılıyoruz. Hilmicem bana şaşkın gözlerle bakarken Serenay bize bile bakmıyor. Serenay aşağı iniyor. Ve koşarak uzaklaşıyor. Sonra bende itiyorum ve peşinden koşuyorum. Ama Serenay çok hızlı. Allah'ım naptım ben. Arkamdan Anıl ve Hilmicem'de koşuyor. Serenay sağına soluna bakmadan karşıya geçiyor. Arkasından koşuyoruz. Sonra yol çıkıyor karşımıza. Ama yeşil ışıkta. Serenay durmuyor ! Korna sesi. Serenay'a araba çarpmıştı. Yapabildiğim tek şey yere çöküp ağlamak...
***
Serenay'ın Ağzından
Canım yanıyordu. Hemde çok. Ama araba çarptığı için değil. Kardeşim sıfatını koyduğum kişi bana ihanet ettiği için. Nasıl yapabilir benim aylardır sevdiğim kişiyi sevmeyi ? Onu geçtim onu nasıl gözlerimin önünde öpebilir ! Zaten o görüntüyü gördüğüm an herşey bitti. Tek hatırladığım koşarak geçmeye çalışırken korna sesleri ve Begüm'ün çığlıkları...
Hilmicem'in Ağzından
Bugün ne oldu anlamıyorum. Kafamda öyle sorular var ki. Begüm beni neden nasıl bir anda öptü ? Ya da Serenay beni seviyor muydu da Begüm beni öptükten sonra koşarak uzaklaştı. Ama kafamdan bu soruları uzaklaştırıyorum çünkü düşünmem gereken daha önemli bir şey var. Serenay. Cidden araba çok kötü çarpmıştı. Begüm durmaksızın ağlıyordu. Bende ağlamak istiyordum ama gözyaşlarımın akmasına izin vermiyordum. Ağlarsam Serenay'a bir şey olduğu anlamına gelir. Ama Serenay'a bir şey felan olmadı o çok iyi ! İyileşecek ve hiçbir şey olmayacak.
Anıl'ın Ağzından
İnanamıyorum. Serenay'a hala araba çarptığına inanamıyorum. Herşey o kadar bir anda oldu ki. Serenay'ın koşma sebebi Begüm'le Hilmicem'in öpüşmesiydi bariz belli. Demekki Hilmicem'i seviyor. Bende Begüm'ü seviyorum. Ama Hilmicem bildiğim kadarıyla Begüm'ü seviyor. Begüm de demekki Hilmicem'i seviyormuş. Hiçbir şey diyemem sadece içime kapanık bir şekilde üzüntümü yaşarım. Neyse zaten şuan sadece Serenay'ı düşünmem gerek. Bu yüzden diğerlerini çağırıyorum. Yani Merve ( Oflaz) 'ı Hakan'ı Doğukan'ı felan.
Hilmicem'in Ağzından
Anıl birileri ile konuşuyordu ama kim en ufak bir fikrim yok. Ben oturmaya devam ediyorum. Aradan 10 dakika geçiyor ve birileri geliyor. Merve O. Hakan Doğukan Gökhan ve Merve Aydın. Bir dakika Gökhan ve Merve'nin burada ne işi var ? !
'Gökhan, Merve siz buraya hangi yüzle geldiniz ?'
Neden böyle dediğimi açıklayayım. Serenay 1 yıl önce Gökhan'ı seviyordu. Merve Aydın ile de çok yakın arkadaşlardı. Tabi Merve'nin de Gökhan'ı sevdiğini bilmiyordu. Ama Merve Gökhan'ı elde etmek için dostunu kaybetmeyi göze aldı ve Serenay'ın gözleri önünde Gökhan'ı öptü. O gün bugündür görüşmüyolar.
'Ne yani eski arkadaşım olabilir küs de olabiliriz ama ben Serenay'ı hala çok seviyorum ona değer veriyorum. Ona birşey olunca ne dersen de ben hep onun yanındayım Hilmi !' Merve'ye bak sen. Serenay'a yaptıklarından sonra hala demek yüzüne bakabilecek.
'Sende kalp yoksa o yaptıklarından sonra hala bakarsın yüzüne demi ?'
'Hilmicem ayıp olmuyor mu ?' Bu seferde Gökhan konuşuyor.
'Bence en büyük ayıp sizin hala buraya geliyor olmanız.'
'Gökhan gel biz kafeteryaya gidelim orada bekleyelim burada rahat yok'
'Bencede yoksa kötü şeyler olacak.' Dememle Gökhan kötü bir bakış atıyor ve Merve ile uzaklaşıyor. Gittiler sonunda. Birkaç dakika sonra doktor geliyor ve herkes yanında toplanıyor. Doktoru dinliyoruz.
'Arkadaşınız ağır bir kaza atlatmış. Birkaç eziği ve çatlağı var. Ama onlar en kısa zamanda düzelir. Fakat 2 hafta kadar dinlenmesi gerek. Ağır bir kaza atlatmış çünkü. 2 tane refakatçi gerek. 2 gün hastanede kalacak. Cidden nasıl oldu bilmiyorum ama herkes koro gibi hep bir ağızdan 'ben kalırım' dedi. Doktor güldü.
'Ona artık siz aranızda karar verirsiniz' dedi ve uzaklaştı. Bizde karar vermeye geçtik.
'Ben kesin kalırım.' Dedi Begüm.
'Begüm şaka mısın ? Kız seninle küs nasıl kalacaksın ?' Dedi Anıl.
'İşte kendimi affettirmek için kalmam gerek'
'Önce Serenay'a soralım. Belki seni istemez felan sorun çıkmasın.
'Abisi olarak benim kalmam gerek.' Diye atladı Hakan.
'Sanki gerçek abisisin' dedim.
'Ama abi yerine koyduğu insanim'
Bende gözlerimi devirdim. Sonra mantıklı bir şey söyledim. İlk defa galiba.
'Bakın yanlış bir anlaşılma oldu ve cok büyük ihtimal Serenay Begüm ve benimle konuşmayacak. Ona kendimizi affettirmemiz gerek. Bu yüzden lütfen refakatçiler Begüm ve ben olalım. Önce birkaç kişi karşı çıktı. Ama sonra izin verdiler. İlk günkü refakatçi ben olacaktım. Serenay'ın odasına gittim. Uyuyordu. Ama çok masum uyuyordu. Yatağının yanındaki sandalyeye oturdum. Elimi yanağında gezdirdim. Saçlarına dokundum. Çok yumuşaktı. Serenay yavaş yavaş gözlerini açtı.
'N-erdeyim ben ?'
'Hastanedesin. Küçük bir kaza atlattın ama çok iyisin iyi olacaksın'
'Hilmi ? Senin burda ne işin var !'
'Ben senin refakatçinim.'
'Hayır istemiyorum.'
'Serenay sana büyük bir yanlış anlaşılmayı anlatmak için burdayım.'
'Ne yanlışı ya ? Basbaya gözlerimin içinde öpüştünüz. Bu nasıl yanlış anlaşılma olabilir ?'
Serenay'ın bunu demesiyle dudaklarına yapışıyorum.
'Şimdi inandın mı ? Anladın mi gerçeği, gerçek hislerimi ?'
Serenay şaşkın şaşkın bakıyordu. Ama ikna olmuşa benziyordu.
***
Begüm'ün Ağzından
Eve gelir gelmez kendimi duşa attım. Bugün yaşananlar. Düşünmek bile istemiyorum. Ben kendime inanamıyorum. Serenay'a 2.2.kez aynı şeyi ben yapmıştım. Ben MerveA.'nın yaptığı şeyi yapmıştım. Sevdiğim adam uğruna dostumu satmıştım. Kendime inanamıyorum. Nasıl yaptım bunu ? Bu olayı ona 2.kez yaşatacak kadar nasıl kalpsiz olabildim ? Ama ben böyle bir insan değilim. Ve kendime kızıyorum. Öpmemeliydim Hilmicem'i. Böyle birşey hiç yaşanmamalıydı...
***
Serenay'ın Ağzından
Aslında rahatladım. Hilmicem de Begüm'ü seviyor saniyodum. Ama beni seviyormuş. Şuan odada çığlık atıp dans ederdim ama canım acıyor. Gerçekten vücudum da çok ezilme ve çatlak olduğu için mi yoksa Hilmi ile önemli bir gelişme olduğunda Begüm ile çığlık atıp dans ettiğim için mi inanin bende bilmiyorum... Ben bunları düşünürken Hilmi bana sesleniyor.
'Prenses hadi kara kara düşünme de uyu. Dinlenmeye ihtiyacın var'
Prenses dedi bana yaa.
'Peki prensim sen ne dersen o' diyorum ve yatıyorum. Hilmicem ise bana masum bir öpücük konduruyor.
***
Anıl'ın Ağzından
Saat 09:30'du. Hemen Hilmi'yi arıyorum Serenay'ın durumunu sormak için. Gayet iyi olduğunu söylediğinde rahatlıyorum ve Begüm'ün evine gidiyorum. Onu alıyorum ve hastaneye geçiyoruz.
***
Serenay'ın Ağzından
Hilmi'm gidiyor ya. Nolurdu 2 günde refakatçim o olsa ? Neyse acaba diğer refakatçim kim ? Kapıyı biri açıyor. Anıl giriyor.
'Anıl bugünkü refakatçim sen misin ?'
Anıl hayır anlamında kafasını sallıyor. Sonra içeri Begüm giriyor...
'Refakatçim sen misin !'
***********************
Evet hikayeyi en heyecanlı yerlerde kesmek hobimdir 3 bölümdür aynı şeyi yapıyorum :D Bu sefer çok geciktirmemeye çalışırım. Tabi güzel okunmalar voteler ve yorumlar gelirse. Bunlar iyi gelsin 2 güne yazarım hikayeyi :) Sizi çok çok çok seviyorum ballarım bölüm nasıl olmuş belirtirseniz mutlu olurum ♤

AŞK ÇIKMAZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin