Yanına gelerek oturdum"Niye merdivende oturuyorsun" sorduğum soruya bak "senc-" ve lafını keserek " Boş ver patlamış mısır ister misin? Film izleriz" sordum. "Olur" demesi yeterli oldu. Yarım saat sonra her şeyi hazırladım ve odama çağırdım. Filmi açtı ve izlemeye başladık. Sanki hayatımı anlatıyor film. Aklıma bir şey geldi ve denizi aradım ilk 2 kere cevap vermedi ama en sonunda açtı hiç konuşmadı "de-deniz şey ben bu akşam için özür dilerim"diyebildim sonunda ama o cevap vermedi sonra önemli değil dedi. "Istersen yarın bir kahvaltıya gidebiliriz?" Dedim ve saat 11:30 a anlaştık. Zeynep bana bakıp oo aşıklar dedi ve filmi kapatıp Hemen odamdan kaçtı. Aslında komikti "aşıklar". "abi abi hey sana diyorum" bir anda yataktan fırladım bu Zeynepti noldu dedim saate bak dedi ah olamaz! Saat 10 hazırlanmalıydım. Zeynep odadan çıkarken aynaya bakmayı unutma dedi haklıydı bu ne böyle..
Aynaya baktığımda önüne eğilmiş saçlar ve uykudan yeni kalkmış gözler..
Saçımı yıkayıp fön çektim saçımı kaldırdım üzerime gri tişörtümle kırmızı pantolonumu giydim. Saat 11 olmuştu güzel bir kahvaltı restoranı biliyordum. Aşağı inip babamdan arabanın arabasını istedim anahtarın girişte olduğunu söyledi gidip alıp evden çıktım. Tam Bağcıklarımı bağlarken zeynep kapıyı açtı ve "iyi şanslar" diyip yanağıma bir öpücük kondurdu. " saol " Dedim ve arabaya bindim. Denizin evinin önüne geldim deniz sessizce kapıyı açıp arabaya bindi. " günaydın" dedi. Bende Günaydın dedim. Çok şıktı üzerinde kırmızı bir elbise...
