Farklı Evren

241 14 3
                                    

-

"Tebrik ederim Tuğçecim" Tuğçe pos bıyıklı adamın elini sıktığında bir iki adım geriye atmıştı herkes yavaş yavaş ofisten çıktığında arkasını dönüp masasına geçmişti.

Yıllardır bu günün hayalini kurmuştu Tuğçe, artık kendi hayatını eline almıştı. Evi, arabası, ofisi kendi işi vardı.

Ailesinin Hukuk şirketinde çalışmayı kabul etmemişti Tuğçe, ait olmadığını hissettiği yerde kalmıyordu.

Üvey babasının şirketinde yer edinemezdi bunu çok iyi biliyordu.

Bir yıl kadar güvendiği abisi Yekta'nın yanında stajını yapmıştı. Şimdi Kadıköyde evinin yakınında küçük bir ofisi vardı.

İlk gördüğü andan itibaren bu ofisin hayalini kurmuştu Tuğçe, bütün odaları bembeyazdı.

Masası beyaz mermerdi koltuğu da onun gibi beyazdı.

Hayatında herhangi bir siyahlık istemezdi Tuğçe ailesi yeterince siyahtı ona göre.

Ofisinin açılışından dolayı arkadaşları pembe şakayık çiçekleri göndermişti ona masasının üstünde en sevdiği çiçekler doluydu.

Oturduğu yerden doğrulup köşeye koyduğu son aile fotoğraflarını eline almıştı.

Aile olamayı hiçbir zaman becerememişlerdi ona göre annesi babasını terk ettiğinde zengin bir adamla evlenmişti ve iki üvey kardeşi olmuştu.

Kardeşlerini çok seviyordu Tuğçe, onlarla eğlenmek çok güzeldi o evde bunca zaman onlar için dayanmıştı.

Odasının kapısı açıldığında çerçeveyi bırakıp kapıya döndüğünde kardeşleri Cihan ve Leyla gelmişti.

"Ablaların gülü..." Tuğçe gülüp ayağa kalktığında kapıya doğru yürümüştü.

Cihan ve Leyla'nın elindeki çiçekleri aldığında orta sehpaya koyup ikisinde çekip sarılmıştı.

"Hoş geldiniz.." Cihan sağ tarafından öptüğünde aynı anda Leyla da sol tarafından öpmüştü ablalarını.

"Abla ne güzel olmuş burası, iç açıyo resmen"

"Evet ya son gördüğümden daha güzel.." beyaz berjere oturduklarında Tuğçede yerine geçmişti.

"Ne içiyoruz?"

"Bir şey içmeyelim bu fındık faresini kulübe bırakıcam bende okula geçerim. Akşama akalım ama bir yerlere..."

"Bakarız, eve daha yerleşemedim işe yarayın da bi eve yardım edin."

"Ay abla melek ablaya deseydin gelirdi o yardıma."

"Melek abla senin arkanı toplamaktan bana sıra bulamaz kuzucum." dediğinde Leyla bozulmuştu cihan güldüğünde ayağa kalkmıştı hepsi.

Kardeşlerini gönderdiğinde küçük mutfağına geçip kendisine kahvesini yapmıştı.

Odasına geçeceği sırada kapısı çalmıştı ofisin. Odasına geçmeden kapıyı açtığında orta yaşlarda kısa boylu kapalı bir kadın kapıdaydı.

"Buyrun." kadın içeriye adımladığında eliyle odayı göstermişti Tuğçe yerine geçtiğinde kadın da oturmuştu.

"Kızım beni hatırlamadın mı?" Tuğçe belirsiz gözlerle baktığında kadının aslında tanıdık olduğunu biliyordu sadece çıkartamıyordu bazı şeyleri kafasından silmek için uğraşsa da istemeden sildiği şeyler de olmuştu.

two balance Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin