1. Bölüm:Geçmiş

6 0 0
                                    

(AYLAR ÖNCE)
Batırmak istemiyorum herşeyi. Beni buna zorluyordu yaşadığım olaylar. Çokta zor tutuyordum içimdeki ateşi. Öfkemi kusmak ateşi yok etmek istiyordum. Çıkmaz kararsızlık vardı. Hayatımda en nefret ettiğim kararsızlık, karşıma çıkmış ve bir kere daha bana sırıtıyordu.
Karşımdaki kadın, karşımdaki koltukta oturmuş bana en mutlu günümde de içine etmekten çekinmiyordu. Bunu yaparken hınzırca sırıtıyor ve gurur duyuyordu. Bu kadın ne zaman düzelecek ve beni sevecek? Bunu beklemem bile aptallık ama insanda sevgiye bir yerde ihtiyaç duyar ve bunu ister.Şimdi bu kadın bana "sen evlatlıksın" diyor. Bunu rahat rahat söylemesi, içimdeki hüznü açığa çıkardı. Titreyen gözlerim ağlamak istiyor ama ben bunu tutmalı ve içimdeki hüznü susturmalı, acıyan kalbime özgüvenle doldurmalıyım.
Ayakta kalamayan bacaklarım benden bağımsız sendeledi ve ben yanımdaki koltuğa tutundum. Kalamazdım burada. Belki evim burası hiç değildi ama bilseydim hiç gelmezdim. Beni sevmeyeni hiç sevmezdim ama durumlar şuan karışık. Toparlanmalı ve gitmeliydim. "Görüşmemek dileğiyle" dedim ve arkama bakmadan merdiven basamaklarını çıktım. Odama girdim ve içime derin bir nefes çekip dolabımı açtım. Sadece bana ait olanları yatağın üzerine attım. Köşede duran valize düzensizce doldurdum. Fermuarı çektim ,kapıyı kapatıp basamakları indim. Beni bekleyen bir ışık bulup gitmeliydim.
Büyük çıkış kapısını açtım,arkama baktım ama o bana bakmıyor, kahvesini yudumluyordu. Neden beklenti duydum ki? Bu hislerimi kontrole almalıyım. Kapıyı tam açtım ve bir adım atıp, valizi çakıllı yolda çekerek ilerledim. Bir adım daha attım valizi çekerken o sesi duydum hayranlık duyduğum o ses "Leyla" demişti. Bir adım daha atamadım. Neden ki? Onumu bekliyordum? Arkamı döndüm, koşarak yanıma geldi. Karşımda durdu. Bana çok farklı bakıyordu. Hiç bana böyle bakmamıştı. Saçlarımı bir rüzgar salladı ve gitti. Valzimi dikleştirdi. Gözlerinin içine baktım. Belki bana "seni ben bırakayım" diyecekti ama demedi. Ellerimi valizimden çekti, ellerinin içine aldı. Küçücük kaldı ellerinin içinde ellerim. Derin nefes aldı sanki ne diyeceğini toparlayabilmek için.
"Yapma Leyla. Gitme kal. Beni sensiz bırakma. Belki benim yolum senle. Ben senle o yolları yürümek istiyorum. Kal Leyla kal benle." Biri bu adamı sustursun, yoksa ben onu susturacam. Elimi aldı ve sol göğsüne koydu. "Bir gece konsanda kalbime baktı gözlerin, aydınlattı gözlerinle. İnanki ruhuma dokunamayan ellerin, gözlerinin her bakmasında ruhuma dokundu ve ruhumdaki yaralara kabuk oldu. Şimdi kal ve kabuklarım dökülene kadar bana bak olurmu?" Yine konuştu vicdansızın oğlu.

                                                                                                                   °°

(GÜNÜMÜZ)
Müzik hocamız artık dayanamayan ses tellerimin farkına varınca, bana ve diğerlerine baktı" Tamam...Bugünlük bu kadar yeter." alkışladığı ellerini beline koydu son birkez bize bakıp, konferans salonundan gitti.
Elimi yavaşça mikrofondan çektim. Derin nefes aldım sonra yavaşça seyirci ve sahne arasındaki basamağına oturdum. Tam bir aydır bu okuldaydım. Geldiğim gibi müzik yarışmasına başlamıştık. Müzik hocamız beni sözlüdeki performansımdan dolayı almıştı guruba. Boş derslerimizde ve kalan okul çıkışlarında burada oluyorduk.
Ankaraya gelmemin sebebi ise annemlerin işleri için. Şirketlerimizin neredeyse bir kısmı burada. Annem ve babam benim ölen öz anne ve babamın arkadaşlarıymış. Gerçek anne ve babamın trafik kazası dolayısıyla hayatlarını kaybetmişler. Arkadaşları olan Hakan ve Eylül abla beni çocukları bilmişler. Onlarında çocukları olmamış zaten. Yani şımarmak gibi olmasın ben onlar için bir mucizey mişim.
Yan tarafımdan uzatılan şişeyi fark etmemle başımı aldırıp baktım, Ayazdı. Bana bakan kahveleri tam dost canlısıydı. Buraya geldiğimde bana ilk yaklaşan kişiydi ve arkadaşlığına güvendiğim kişi olmuştu. Ayaz gurubun gitaristiydi. Elindeki şişeyi aldım.
"Sanırım bugün fazla yorulduk" dedi. Sonra yan trafıma oturdu. Şişesinden bir yudum alınca bakışlarımı ondan çektim ve ritimle salladığım ayaklarıma baktım. "Aynen. Diğer günlere göre daha çok yorulduk." Ayaza tekrar baktığımda gözlerim ellerine kaydı. Kızarmış ve de aşınmış gibiydi. Sanki kanayacak gibi. "Ayaz, ellerin acıyor bence." Bana baktı, ellerine baktı.
"Bumu? Ah ilk gitar çaldığım zamanda da olurdu. İlk değil geçer zaten." Şişesinden bir yudum aldı. Bende şişemden bir yudum aldım.
Evet okulda yeniydim ama Ayaz farklıydı. Benimle neden tanıştı anlamadım ya da benle neden ilgilendi bilmiyorum ama o benim için çok değerliydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GECE KONDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin