Küçük kız çok iyi bir dansçıydı fakat okul kermeslerinde Kpop dansı yaptığı için bir çok kişi onunla dalga geçiyordu...Ta ki onu koruyan 6-8. Sınıf arkadaşları gelip onu kurtarana kadar. Bu daha nereye kadar sürecekti küçük kız bunu bilmiyordu...
Okulda Kpop dansları yapmaya başkadığım andan beri bazıları iyi anlamda "Aa bu Kpop dansı yapan kız değil mi", "Çok iyi dans ediyorsun" diyenlerin yanında bunun için bana kötü laf atanlar...
"IYYY GAY POPÇU" "Nesini seviyorsun bu Kpop'un anlamadım ben" diyenler de vardı. Fakat ben dans yeteneğimi herkese gösterip daha da gelişmek istiyorum 7. Sınıfa kadar.
Bir gün daha saat 07.25'i gösterirken uyandım. Kırmızı ve bordo karışımlı forma üstümü,lacivert forma altımı giydim. Dağınık saçlarımı tarayıp kahküllerimi şekillendirdikten sonra annemin benim için hazırladığı ufak atıştırmalıkları yedim ve çantamı hazırladım. Saat 08.20 de evden çıkıp köyü yeşil çantamı sırtıma geçirirken sıcağa söylene söylene evden çıktım.Külüstür ama yinede büyük olan asansörümüze bindim ve dışarı çıktım. Tanıdığım herkese selam vererek arkadaşım Berkay'ı almaya gittim. Yoldaşım desek daha doğru olur sanki. Her sabah onunla okula gidiyor ve sohbet ediyorduk. Karşıdan karşıya geçip marketten ihtiyaçlarımızı aldıktan sonra da pastaneye gidip poğaça vb. şeyler aldıktan sonra yola devam ettik. Okula varmadan önce üzerinde "Bozkurt Ailesi" yazan bir çeşmenin yanında duran 3 kişilik bir kız grubuna rastladık. Hepside bana hayranlıkla bakıyorlardı. Bir an garipseyerek bakınca
"Sen Kpop yapan kızsın değil mi"
"Evet, benim"
"Çok iyi dans ediyorsun"
"Evet hayran kaldık sana"
"Teşekkürler" derken Berkay önden gitmeye devam ediyordu.
"Neyse benim okula yetişmem gerek sonra görüşürüz" diyerek yanlarından ayrıldım ve koşa koşa Berkay'ın yanına gittim. Okula vardığımızda Berkay'ı uğurlayıp üst kata doğru çıktım.
"Sırf seçmeli sınıfız diye üst kata çıkıyoruz. Haksızlık yani bizim ne farkımız var ki alt katta olamıyoruz ve daha çok yoruluyoruz"
Söylene söylene sınıfa girdim. İclal'i görünce koşa koşa ona sarıldım.
"Kankaaa!"
"İpeeekkk!"
"Seni çok özledim"
"Bende, halbuki daha dün görüştük"
"Hahahaha! Evet ama biz yakın arkadaşız sonuçta her saat birbirimizi özleyeceğiz"
"Doğru"
O sırada İclal'le konuşurken gözüm küs olduğumuz kız olan Gizem'e kaydı. İclal onun eski arkadaşıydı ve benimle İclal'i birbirimizden ayırmaya çalıştığı için küsmüştük. O an Gizem'in yakın arkadaşları yani küs olduğumuz diğer iki kız gelmemişti. Gizem ise bize katılmak istercesine bakıyordu. Ama bizimle küs, barışamayacak şekilde küsüz. Bu yüzden katılamazdı.
(Okul biter,1 gün sonra)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalova'lı Denizli Kızı
Cerita Pendekİpek adlı kişinin Yalova'da doğup 11 yaşına kadar yaşadığı hikâyesi (Gerçek hayattan alıntıdır)