3.BÖLÜM

26 4 0
                                    

-TEKRAR-

o an silah sesinin verdiği sesle beynime kan sıçradığını hissettim ve kan damarlarımdan çekiliyordu sanki o an sadece seyhan annemin çığlık ve feryadını duymuştum...

*******
Yerde kanlar içinde yatan seyhan annemi öyle görünce sanki hayat benim için bitmiş gibiydi donmuştu.
Öylece kaç dakika geçti bilmiyorum. Kendime geldiğimde, bunun gerçek olmamasını diledim. Ama bu gerçekti seyhan annem vurulmuştu hayattaki tek dayanağım olan seyhan annem vurulmuştu hemde o adam tarafından biraz daha o yerde masumca kanlar içinde yatan anneme baktığımda sesi çıkmıyordu bi anda bağırış sesleri yükseldi ve seyhan annem yerden kaldırıldı ben ise donuk bir şekilde olayı izliyordum hayattan soyutlanmış gibiydim etrafa bakındığımda o adam etrafta yoktu yardımcılardan biri beni farkedip yanıma sessizce yaklaştı ve iplerimi çözmeye başladı. Bense hareketsizdim. Yardımcı ne yapacağını bilmiyormuş gibi etrafa bakınıp kolumu tuttuğunda feryadı bastım oda korkmuş olacakki bir iki adım geriledi ben sessizce gözlerimden yaşın akmasına mani olmadan güçsüz çıkan sesimle "bu olanlar gerçek değil dimi o seyhan annem değildi dimi ben yanlış gördüm"sesimi biraz daha yükselterek "demi diyorum sana bunların hepsi şakaydı de niye susuyorsun hadisene bişey söyle"diyerek yakasından tutup salladım bana" bak yağmur kendinde değilsin lütfen sakinleş ona bişey olmiycak" dedi ağlamaklı sesiyle.
Kanadından vurulmuş kuş gibi istemsizce yere yığıldım ve haykırarak ağlamaya başladım aynı zamanda yardımcıya "çık burdan hemen "diye bağırdım korkmuş olacakki bir kez sendeledikten sonra geriye iki adım attı ve"a..ma ama" derken sözünü tamamlatmadan " çıııık çık burdan diyoruum " dedim dahada haykırarak bu hareketimden çok korkmuş olacakki ağlayarak depoyu terk edip beni koskoca yerde tek başıma bıraktı. Sesim kısılana kadar bağırdım bu benim yüzümdendi. Benim yüzümden vurulmuştu. Depoda eşya olarak ne varsa vurdum... Kırdım... Parçaladım...
Ve en sonunda gücüm kalmadığı için yere yığıldım ve kafamın sert bir nesneye çarptığını hissettim. Sonrasında bilincimi kaybederek göz kapaklarım ağırlaştı ve kapandı...
*******
Gözlerimi açtığımda başımda sanki bir fil oturmuş gibi bir ağırlık vardı. Etrafa baktığımda odamda olduğumu farkettim. Ve yanımda bir yardımcımızın oturduğunu ve uyuyor olduğunu gördüm sanırım sabahlamıştı yanımda sonra aklıma seyhan annem gelince duraksadım. Acaba dün yaşadıklarım kabusmuydu yoksaaa....? Bunu söylemek bile kötü hissettiriyordu. Umarım gerçek değildi.yavaşça doğrulduğumda başıma saplanan bir ağrıyla inledim. Canım acımıştı. Yardımcı sesimi duymuş olacakki hemen gözlerini açtı. Ona "burda ne işin var?" diye sordum o bana cevap vermeden soruma karşılık soruyla" iyimisin" diye sordu. Ona şaşırmış gözlerle bakarken"niye sordun ki? " diye sordum bana "hi...çç öylesine" deyince
Kekelemişti. Buda bişey olduğunu sezdiriyordu. Yalandan gülümseyerek sonra ciddileşerek"sen beni salak mı zannediyorsun" dedim öfkeyle sonra aklıma seyhan annem geldi ve" ne olduğunu anlat hemen" dedim acelem varmış gibi. Oda konuyu değiştirerek "açsındır sen şimdi hıı? Sana bişeyler hazırlıyım" dedi ayağıya kalkarken ona hızlıca"seyhan annemi istiyorum onu bana çağır" dedim sinirle " bak çok güzel omlet yaparım meyve suyu hangi..." sözünü keserek "seyhan annemi çağır" diye tıslayınca başını yere eğdi ona "ne bekliyorsun hadisene seyhan annem her zaman gelirdi yanıma bugün niye gelmedi yoksa darıldımı bana" dedim sakince onun gözyaşlarını fark edince "neden ağlıyosun seyhan anneme bişey olmuş gibi davranmada onu bana çağır benim hasta olduğumu görünce dayanamaz bana kahvaltıyı kendisi yedirir."dedim sakince o ağlamasını yükselterek hızla odadan çıktı. " sana diyorum bak eyer çağırmazsan seni ona şikayet ederim " diye arkasından bağırdım ama sanırım duymamıştı. Yine iş bana kalmıştı. Yavaşça yatağımdan doğruldum bir ağrı hissettim ama aldırmadan ayaklarımı yataktan aşşağı sarkıttım. Yavaş adımlarla odamdan çıktım ve aşşağıya iniyordum ki bir kadının kapıda beklediğini gördüm. Yavaşça aşşağı indim ve seyhan anneme seslenmeye başladım. Buralarda biyerde olmalıydı yada dışarıda bahçedede olabilir. Her yeri kontrol ettikten sonra bahçeyede baktım. Ama ordada yoktu. Of nerdeki acaba? neyse ilk önce duş alıp üzerimi değiştirmem gerek. Sonra tekrar bakarım diye geçirdim içimden. Yavaş adımlarla odama ulaştığımda hemen banyoya girdim. Elimi saçlarıma götürdüğümde birşeyin başımda olduğunu farkettim çektiğimdeyse kanlı bir sargı elimde gördüm. Başıma ellediğimdeyse saçlarımdan görünmesede bir yarığın olduğunu farkettim. Farketmemle dünkü olanlar gözümün önünden şerit gibi geçti. Ve kafam bi yerde takıldı. Dehşet içinde o an aklıma geldi. Seyhan annemi yerde kanlar içinde gördüğüm o an...
*******
Kızım nolur sakinleş. Lütfen bak! Doktorların işine mani oluyorsun. Kızım lütfen bırak o artık öldü. Bunu söylemek nasıl onun için kolay geliyordu Ben biliyorum o ölmedi ne olursa olsun onu yanlız bırakamazdım o benim annemdi. Ona sıkıca sarılmış" annem... seyhan annem... nolur uyan. Hadi bak daha eve gidicez. Sen bana en sevdiğim yemeği yapıcaksın. Ben seni öpücem ve sana ellerine sağlık diycem. Sonra sen benim yanımda uyuyana kadar beliyceksin. Hadi annem lütfen..."diye ağlıyordum yardımcılarımızdan olan aysel ablada yanımdaydı ve benim kolumdan tutup çekiyor sakinleşmemi söylüyordu. Ben aslında sakindim onun karşısında güçlü olmam gerekiyordu o bana hep öyle söylerdi. Ama yapamıyordum işte beceremiyordum onu bu halde görmek canımı acıtıyordu. Onun üzerinden kalkıp doktorun yakasından tuttum ve" sen ne biçim doktorsun görevini yapsana kurtarsana annemi hadi ne duruyorsun uyandır onu beni duyuyormusun? uyandır. " diye onu sallıyarak bağırıyordum. Sonunda iki hemşire beni tutup götürmeye çalıştıklarında onlara"bırakın beni size beni bırakın" diye bağırıyordum. Ama bağırmalarım hiçbir işe yaramıyordu. Seyhan anneme sonkez baktığımda gözünden bir yaş aktığını gördüm ve tekrar bağırmaya başladım " o yaşıyo bakın gerçekten doğru söylüyorum gözünden..." gözlerim karardığında sözüm yarıda kesilmişti.bana bayıltma inesi vurmuşlardı. Bana inanmalılardı onu kurtarmam gerekti. Ama onu artık kurtaramazdım. Beni duymuyorlardı bile. İş işten geçtiğini anladım. Kendimi serbest bırakmamak için çabalasamda, beceremiyordum. Gözlerimi kapamış ve kendimi her ne kadar istemesemde uykunun kollarına bırakmıştım...

ZÜMRÜDÜ ANKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin