Okuldan eve dönüyordum günüm berbat geçmişti herkes benle dalga geçmişti
Hiç bir zaman arkadaşım olmadı olmuyor hepsi beni dışlıyordu
Üzerimdeki kıyafetlere baktım eskimişlerdi fakirim diye herkes benimle dalga geçip dışlıyordu
Yırtık olan ayakkabılarıma baktım fakir değildik sadece ailem bana para harcamıyordu
Eve gelince çantamla odama geçtim çantamı çıkarıp yere koymam ile kapı sert bir şekilde açıldı korkuyla geriye doğru adımlardım babam bana yine gülüyordu
Nedenini bilmediğim bir şekilde bana her güldüğünde korkuyorum ama benimle oyun oynardı
Cemil " Oyun zamanı"
Nedenini bilmiyorum ama evcilik oynamayı sevmiyorum başka oyunlar oynamak istiyorum
" Evcilik oynamak istemiyorum"
Yüzündeki gülümseme silindi bana sinirle bakmaya başladı
Cemil " Hayır oynayacaksın seni küçük sürtük!"
Bağırması ile geriye adımlamaya başladım üzerime doğru gelmeye başladı
" Lütfen gelme istemiyorum!"
Bağırmam ile daha çok sinirlenip bana tokat attı yere düştüm uzun saçlarımı tutup çekti
Acıyla inledim ama umursamadan beni sürüklemeye başladı
Bodruma getirdi beni yere itti yere düştüm kemerini çıkardı korkuyla geriye doğru gittim
Acımadan vurmaya başladı çığlıklar attım kimse duymadı
Ağladım kimse gelmedi
Uzun bir süre sonra dövmeyi bıraktı pantolonu çıkardı üzerime doğru geldi
" Lütfen gelme... Yapma..." Dedim ağlayarak
Nefes nefese uyandım yine o lanet gecelerden birisini görmüştüm duvardaki saatte baktım sabahın 6'sı idi yataktan kalkıp banyoya girdim soğuk duş alıp üzerimi giyinip odama döndüm
Sadece göğüs bölgemi kapatan beyaz bir crop ve mavi kot şort giymiştim. Dün gece yere attığım yazmayı düzeltip yine taktım
İz'lerimi her zaman şu geçirmez kapatıcılarla kapatıyorum bu yüzden açık giyinmem sorun olmuyor. Çantamdan resim defterimi ve kalemi aldım telefonu kot şortun cebine koyup
Odamdan çıkıp medivenlerinden indim hole çıkınca kimsenin olmadığı görünce rahat bir nefes verip bahçeye doğru yürüdüm
Büyük bahçede bir ağacın dibine gidip oturdum. Defteri açıp çizmeye başladım
Ağaçların arasında bir kız çizdim öylece karşıya bakıyordu ormanın karanlığına
Samet " Yalnızlık bilincinden ki insanların resimlerine benzemiş" gelen sesle irkildim hemen kafamı kaldırıp Piskolok beye baktım
" Neysin sen piskolok mu?"
Yanıma eğilip resmi aldı
Samet " Evet piskolokum "
Şaşırmış gibi yapp defteri elinden aldım
" Birincisi yalnızlık çekmiyorum ikincisi resim yeteneğimi geliştirmek için farklı türleri çiziyorum sıra buna gelmiş tesadüf anlayacağın "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İz Yeşim Zorlu ( Aile Kurgusu)
General FictionYıkılmış kalpler umutlar sönmüş kül olmuş Yeni umutlar doğmuş acı umutlar Yılların acısını bir güne sığdıran bilir miyiz?