o an sadece ona bakıyordum her şey durmuş gibiydi hayat,yaşam durmuş gibiydi ama sanki ben tekrardan hayat bulmuştum onu izlediğimi fark eden freen bana dönmüştü ve bana o içinde yüzlerce kez can verdiğim gülüşünü yaparak baktı bende ona baktım yüzümde hiçbir mimik yoktu ama kalbim yerinden çıkacaktı sonra filmi izlemeye devam etti ama ben gözlerimi ondan alamıyordum biraz daha onu izledikten sonra kafamı bir anda omzuna koydum o da şaşırmış olacak ki irkilmişti ama ben umursamadım ve freene yaklaşabildiğim kadar yaklaştım ve kokusunu doya doya içime çektim sanki tanrı tarafından gönderilen bir melekti saflığı ve güzelliği ile büyülüyordu insanı derken freen de kafasını benim kafama yaslamıştı bu da boynunun bana fazlasıyla yakın olmasını sağlamıştı artık kokusunu daha net alabiliyordum filmin hiç bitmemesini istedim hayatımın son 5 ayını onun omzunda yatarak,onun o güzel kokusunu içime çekerek geçirmek istedim şuan da tanrıdan bir isteğim olsaydı o da bu hayata gözlerimi kaparken son kez onu göreyim içime çektiğim son nefeste onun kokusunu alayım isterdim,eğer bir kere daha dünyaya gelseydim yine onunla karşılaşmak yine onun gülüşünde kaybolmak isterdim kaç tane hayatın olursa olsun hepsinde yine seni sevemek isterdim freen sarocha...
dediğim şey ile irkilmiştim sevmek derken neyden bahsediyordum onu sevmeye hakkım var mıydı ki?
onun önünde uzun ve güzel bir hayat varken bir kaç ayı kalan ben onu sevebilir miydim?
bilmiyorum..
beni düşüncelerimden ayıran şey filmin bitimi oldu herkes ayağa kalktı ve uykuları vardı o yüzden etrafı toplayıp odalara geçtiler freen benimle birlikte kalacağım odaya kadar geldi ve anlatmaya başladı
"bunlar çarşafların hemen üst katta olucam herhangi bir sorun olursa yanıma gelmen yeter kapım senin için açık olacak"
"peki teşekkürler"
"birlikte yatma teklifimi reddetmekten emin misin?" gülümsüyordu
"freen...iyi geceler"
"iyi geceler becky"
arkasını döndü ve odadan çıktı bende odayı incelemeye başladım normal bir misafir odasıydı işlerimi halledip yatağa uzandım ama her zaman ki gibi uykuya kolay dalamıyordum bir süre sonra zorda olsa uyumayı becerdim
"becky bak şuradaki bulut ne kadar garip"
"anne bir kediye benziyor"
"evett senin gibi çok tatlıı" gülüp anneme sarılmıştım
"yaa kıskanıyorum amaaa" richie söyleniyordu
"hadi ama oğlum sen de yakışıklısın biliyoruz"
"evet bende biliyorum" hepimiz gülümsüyorduk
"baba ne kadar yolumuz kaldı çok tuvaletim geldi"
"birazdan duracağım kızım o zaman girersin olur mu?"
"tabi ki baba" gülümsemiştim o da gülümsemişti müzik açtık ve hepimiz eşlik ediyorduk mutluydum çok mutluydum gülümsüyor, kahkahalarla gülüyordum dönme kısmına gelmiştik sonunda tuvaletimi yapabilecektim gerçekten sıkışmıştım
"geldik sayılır kızım iyi misin?"
"evet baba"
tam dönerken gördüğüm tır ile çığlık atmıştım son gördüğüm görüntü oydu gözlerimi açtığımda alnımda ıslaklık hissediyordum ayaklarımı hareket ettiremiyordum "richie.." diye fısıldayabildim "anne...baba" hiç birinden ses gelmiyordu ellerimi zar zor haraket ettirebiliyordum biraz zorladım onlara ulaşmak için sarsıyor uyanmaları için yalvarıyordum "lütfen kalkın anne baba richie" "uyan yalvarırım uyanın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
higabana (freenbecky)
Fanfictionseni gördüğümde ilk defa kalbimin attığını hissettim ve söz veriyorum kalbim son kez attığında da içinde sadece sen ve sana olan sevgim olacak.