KAÇINILMAZ - 6

51 4 0
                                    

Biraz geç gelen ve pek de içime sinmeyen bir bölüm oldu.

Umarım beğenirsiniz.

Multimedyadaki şarkıyla okuyabilirsiniz!

Öpüldünüz.      

İyi okumalar..     

Telefonumun sesiyle uykum bölündü. Kimdi bu saatte arayan diye düşündüm? Telefonu aldım. Arayan Sude 'ydi. Ne olmuştu acaba? Açtım.

"Efendim" dedim uykulu sesimle.

"Uyandırdım galiba kusura bakma Derin. Sana bir şey söylemem gerekiyordu da" dedi .

"Söyle tabi, dinliyorum." dedim bu sırada yatakta doğruldum.

"Hani sen dün gece şarkı söyledin ya bizim barda. Herkes çok beğendi. Patron haftasonu gelip burada şarkı söylemeni istiyor." dedi.

İyi de ben orda tek başıma şarkı söylemedim ki. Arda vardı yanımda. ARDA. Niye o değil de ben?

"Siz çıkıyorsunuz orda olmaz." dedim.

"Biz haftaiçi çıkıyoruz. Hadi derin kabul et. Hem kafanı dağıtmış olursun. İstersen gel saatleri falan konuş patron bir iki saate gelir." dedi. Bu kızın çok inatçı olduğunu unutmuşum gerçekten.

"Tamam gelip konuşacağım ama kabul etmiş değilim daha." dedim bıkkınlıkla.

"Tamamdır. Bekliyoruz seni. Çok öptüm." dedi neşeli neşeli.

"Bende" dedim ve telefonu kapattım.

Orda ben tek başıma karşı söylemedim değil mi? Arda vardı yanımda. Neden o değil de ben? Ya da ikimiz beraber neden değil? Bir dakika ya belki o da vardır. Niye olmadığını düşünüyorum ki? Ama çocuk Karun kadar zengin barda şarkı söyleyip ne yapsın. Bende saf gibi onun olduğunu da düşünüyorum. O zenginse bende zenginim. Ne var yani? Bunun yüzünden mi kabul etmeyecek? Ya ben neler düşünüyorum. Derin düşünmeyi kes. Çocuğa teklif yapılıp yapılmadığını bile bilmiyorum. Ama iki dakika neler düşündüm.

Düşünmeyi bırakıp saate baktım. Saat 12. Nasıl bu saate kadar uyudum acaba? Kendimi zorla yataktan kaldırdım ve banyoya gittim. Duşa girdim. Çıktım ve dolabımın karşısına geçtim. Krem çiçekli bir elbise, siyah bir kemer,siyah şapka,siyah spor çanta ve siyah spor babetlerimi seçtim. Hemen giyindim. Mutfağa indim. Emine Sultan ortalarda yoktu. Dolaptan atıştırmak için bir şeyler çıkardım. Biraz bir şeyler yedim. Etrafı toparladım ve odama çıktım. Saçlarıma şekil verdim. Gözlerime hafif koyu makyaj yaptım. Şapkamı taktım. Çantamı ve anahtarlarımı alıp aşağıya indim. Oturma odasına göz gezdirdim kimse yoktu. Aldırmadım. Evden çıktım arabama atladım. Özgür'ü aradım. Birkaç defa çaldıktan sonra telefon açıldı.

"Efendim güzelim" dedi nefes nefese.

"Yanlış bir zamanda aramadım umarım kaptan." dedim kıkırdayarak.

"Zamanlamada biraz hata olabilir güzelim ama önemli değil. Bir sorun yok dimi?" dedi hala nefes alışverişi düzene girmemişti.

"Seni çok meşgul etmeyeyim o zaman. Hemen özetliyorum. Dün akşam ki bara gidiyorum. Patronu orada çalışmamı istiyormuş. Müsait olunca ara. Bizimde görüşmemiz bittiğinde uzun uzun konuşuruz. Hadi sana kolay gelsin." dedim son cümlemde biraz fazla gülmüştüm. Onun konuşmasını beklemeden telefonu kapattım. Dün akşam bardan birini ayarlamış olmalı. Ne ara yaptığını da çok anlamış değilim ama hayırlısı artık.

15 20 dakika sonra bara vardım. Arabadan inerken telefonum çalmaya başladı. Nesli arıyordu. Açtım.

"Efendim tatlım" dedim arabayı valeye verirken.

KAÇINILMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin