'6'

52 5 10
                                    

Kitabın sonunu merak eden arkadaşlar var Liskook mu Taelice mi olacak diye. Ipucu vermek istemem ama benim yazdığım kitaplardan hangisini yapacağımı tahmin etmek zor olmamalı :)

Medyayı lütfen dinleyin.

Her zamanki haftalardan daha sakin geçiyordu bu hafta. Çünkü evin en yaramaz ikilisi son günlerde oldukça durgun ve düşünceliydi. Bu pek alışılagelen bir durum değildi.
Ama yinede en iyi anlaşan ikili onlardı. Kötü bile olsalar birlikte vakit geçiriyorlardı. Taehyung özellikle şu sıralar Jungkook'u yalnız bırakmamaya ant içmiş gibiydi. Nereye giderse peşine takılıyordu. Jungkook'un da ondan farkı yoktu. Ikisininde derdi aynıydı aslında ama bundan ikisininde haberi yoktu.

Bir kaç hafta önce Bts ve Blackpink olarak restoranda denk gelen iki büyük kpop grubu birbirileriyle nihayet samimi bir ilişki kurabilmişti.

İki grupta diğerine çok önyargılı yaklaşmışlardı bugüne kadar özellikle kız tarafı oldukça çekingendi. Ta ki onları gerçekten tanıyana kadar. Birbirilerine her yönden çok benzediklerini fark ettiler. Kafaları oldukça uyuşmuştu. Bu yüzden birbirilerinin telefon numaralarını bile almayı ihmal etmediler o gün.
Eski lise yıllarındaki arkadaş grubu ruhu havası vardı onlar yanyana gelince. Hatta yeniden bi yerlerde buluşmanın sözünü de vermişlerdi.

Buluşma günü gelip çatmıştı. Jungkook, Taehyung ve Lisa üçlüsünün durumdan haberi sonradan olmuştu. Hiçbiri de bu fırsatı kaçıracak değildi ve hepsinin bir sebebi vardı bir araya gelmek için. 

Taehyung Lisa'yı düşünerek hazırlandı.
Lisa Jungkook'u düşünerek hazırlandı.
Jungkook da hem Lisa'yı aklından çıkaramıyor hem de Taehyung'u düşünüp vicdan azabı çekiyordu.

Hepsinin de vardı işte bi sebebi.

~

Saat gece 10'a geliyordu. Boğaz kenarında sakin bir kafenin birinde en geniş locada oturuyordular. Canlı müzik olduğundan herkes birbirinin kulağına fısıldayarak konuşuyordu. Mekanla gizlilik kuralları için anlaşma yapmışlar bu yüzden onların bulunduğu alana kimse sokulmuyordu.
Ve mekan ayriyeten kapatılmıştı.

Jimin, Rose ve Jhope üçlüsü kendi aralarında konuşuyordu.
Jisoo, Namjoon, Yoongi ve Jin de yaşlarının yakınlığından dolayı oldukça iyi anlaşmıştı.
Bu sırada geriye kalan dörtlü de kendi aralarında takılıyordu.
Jennie ve Taehyung yan yana, Taehyung'ın karşısında Lisa, Jennie'nin karşısında Jungkook olacak şekilde oturmuşlardı.

Jungkook ve Lisa'nın tarafından görülense Jennie'nin Taehyung'ın kulağına fısır fısır birşeyler söylediği, Taehyung'ınsa bazen gözlerini pörtleterek korkarcasına, bazense gülümseyerek verdiği tepkilerdi.
İyi anlaşmış gibi görünüyorlardı.
Lisa Jennie'nin sevgilisi olduğunu bilmese az kalsın onları shipleyecekti bile.

Lisa çekingen bir tavırla Jungkook'a baktı. Jungkook'da ona döndü.
Bir süre mal gibi bakıştılar. Sonra ikisi de önüne döndü. Taehyung bunu görünce Jennie'nin ona anlattıklarını duymadı bile. O an kulakları tıkanmıştı.
Gözü hep Lisa'daydı.

~

Alkolü fazla kaçıran Lisa'nın başı gittikçe fazla dönmeye başladı. Yer ayaklarının altından kayıyor gibiydi.
Taehyung'ın önünde duran sigara paketini gördü. Kemikli ellerinin arasında ne kadar hoş duruyordu. Beyaz tshirtü, henüz yeni açtığı kumral saçları, ağzından çıkan duman çok mu yakışıklıydı bu çocuk?... Hayatı boyunca hiç sigara içmemişti Lisa. Bu fikir o an ona cazip geldi. 

"Versene bir tane." 

Taehyung hayır anlamında kafa salladı.
Lisa'nın elleri masanın üzerinde duran pakete gitti. Taehyung şaşkındı.

𝒐𝒏𝒄𝒆 𝒖𝒑𝒐𝒏 𝒂 𝒕𝒊𝒎𝒆 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin