0.2

98 25 30
                                    

Selamün Aleyküm

Her cuma burada buluşalım inşAllah

İmam Bey bittiğinde daha çok bölüm atarım diye düşünüyorum.

Keyifli okumalar.

~

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ الرَّحِيم

~

Öncelikle hiç dakaik bir insan olmadığımı belirtmeliyim.

Eğer öyle olsaydı dersin başladığı saatte ben otobüsten yeni iniyor olmazdım. Hoca da biraz sıkıntılı bir tip olunca resmen elim ayağıma dolaşmıştı. Elimdeki kitapları düşmemesi için daha sıkı kavrayıp kampüse doğru koştum. Kartımı güvenlikte alalecaele okutup fakületeme ilerledim.

Aynı zamanda telefonuma bir sürü mesaj geliyordu. Mesajların Buket'ten olduğuna adım kadar emindim. Şu an mesajlara bakmakla zaman harcayamazdım. Fakületeye girdiğimde asansörü bile beklemeden merdivenlere yöneldim. İkişer üçer merdivenleri çıkıp beşinci kata ulaştığımda artık ciğerlerimin patlama noktasına geldiğini hissettim. Durup iki dakika soluklanacak vaktim bile olmadığı için söylene söylene koridorun sonundaki dersliğe can havliyle attım kendimi. Kim saat sekize ders koyardı ki!

Tam kapıyı açıp içeriye dalmak üzereyken kapı açıldı ve sertçe biriyle çarpıştım.

Geriye doğru savurlurken zar zor tuttuğum kitaplarımdan biri yere düştüğünde homurdandım.

"Biraz yavaş be!"

Eğilip kitabı aldığım sırada tanıdık ince naif bir ses doldurdu kulaklarımı.

"Kusura bakma. Seni fark etmedim."

Başımı kaldırdığımda Hatice'yi görmek beklediğim en son şeydi.

"Sorun değil."

"Bi yerine bir şey olmadı değil mi?" dediğinde ona bakmadan cevap verdim.

"Yok bir şeyim."

"Sevindim," diyerek yanımdan ayrıldığında kısa bir an durup arkasından onu izledim. Uzun siyah elbisesi ve büyük eşarbıyla hızlı adımlarla adeta süzülerek ilerledi aşağı kata. Sürekli gülümsüyordu ve bu içten duruyordu. Gerçekten mutlu gibiydi.

Acaba bu insanlar Buket'in dediği gibi kafayı yemiş olabilir miydi?

Orada dikilip bunları düşünmeye bir son verip dersliğe girdim ve hocadan defalarca kez özür dileyerek arka sırada oturan Buket'e acıklı bir bakış atıp boş yerlerden birine geçtim. Erken gelmediğim için arka sırada oturma şansımı da kaçırmış oldum.

Daha kötü bir gün hayal edemiyordum.

Kitaplarımı sıraya bırakıp defterimi açtım. 

Hoca slayttan konuyu anlatmaya devam ederken hızlı hızlı notlarımı tutmaya başladım. Şimdi bu notları tutmazsam sonra başka birinden not bulmam çok zor olurdu. Üniversitede herkes notunu paylaşmazdı sonuç olarak.

Dersin sonuna doğru hoca konuyu bitirdiğinde masasına oturdu. Bende elimdeki kalemi bırakıp geriye yaslandım. Hızlı hızlı yazmaktan elim ağrımıştı. Ayrıca o kadar düzensiz yazmıştım ki eve gidince mecburen hepsini temize çekecektim.

"Var mı sorusu olan?"

"Benim var hocam," diyen ses Buket'ten başkasına ait değildi. Rahat durmayacağını tahmin etmeliydim.

Kendini Bul ↭ Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin